Kurtuluş’taki keskin dönüşümü, semtte pek çok apartmanın inşasına imza atan Öğer İnşaat sahibi Murat Öğer, şehir plancısı Akif Burak Atlar, semt sakinleri ve dokuz yıldır Kurtuluş’ta emlakçılık yapan Mülk Emlak’ın sahibi Volkan Özcoşkun’la konuştuk.
Feriköy ve çevresinin imara açılması, metro ağının genişlemesi, eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapılmasıyla Kurtuluş’ta bir değişim yaşanıyor. Semt artık İstanbul’da görev yapan Batılılar, sanatçı ve entelektüeller için de cazibe merkezi hâline gelmeye başladı. Ev fiyatları, kiralar artıyor, her gün yeni bir inşaat boy gösteriyor, semtin çehresi değişiyor. Değişimden memnun olanlar da var, ama “semtin eski sahipleri” yeni durumdan pek de memnun değil gibi...
Kurtuluş, İstanbul Avrupa Yakası’nın en gözde semtlerinden biri hâline gelmeye başladı. Özellikle son birkaç yılda yaşadığı büyük yeniliklerle, artık ‘orta sınıf’ bir yaşam merkezi değil, lüks bir semt olmaya başlayan Kurtuluş’ta, geçmişte her ne kadar yoğun olarak Rumlar yaşıyor olsa da günümüzde Ermenilerin sayısı hayli fazla. Merkezi konumuyla cazip hâle gelen Kurtuluş, başta Taksim olmak üzere Mecidiyeköy, Nişantaşı gibi şehrin önemli semtlerine yürüme mesafesinde. Ancak bununla birlikte, Kurtuluş’taki emlak piyasası da deyim yerindeyse bir patlama yaşıyor. Öyle ki, bir zamanlar kimsenin yüzüne bakmadığı sokaklardaki metruk evler dahi, 1.000 liradan aşağı kiraya verilmiyor. Osmanbey’e yapılan metro istasyonu, Kurtuluş’un Dolapdere’ye bağladığı sokakların fiyatlarını da etkiledi. Kurtuluş’taki bu değişim, civardaki emlakçıların da iştahını kabartmış durumda; semtteki emlakçı sayısında da hızla bir artış söz konusu. Caddesinden ara sokaklarına her köşe başında bir emlakçıya rastlamak mümkün.
Kurtuluş’taki keskin dönüşümü, semtte pek çok apartmanın inşasına imza atan Öğer İnşaat sahibi Murat Öğer, şehir plancısı Akif Burak Atlar, semt sakinleri ve dokuz yıldır Kurtuluş’ta emlakçılık yapan Mülk Emlak’ın sahibi Volkan Özcoşkun’la konuştuk.
‘Artık ev almak çok zor’
1969’dan bu yana Kurtuluşlu olan Hermine Sayan ise, yaşanan değişimden memnun değil. Dokuz yaşına kadar Bakırköy’de yaşadığını söyleyen Sayan, Kurtuluş’a gelince bir adaptasyon süreci yaşadığını ve kolay kolay alışamadığını ifade ediyor: “Bakırköy’den sonra, Kurtuluş çok sıkışık bir yer gibi gelmişti bana. Bakırköy’de evler bahçeliydi, burada öyle değil. Ama Kurtuluş da artık şehir merkezi hâline geldi. Burada ev sahibi olmak bir zenginlik belirtisi olarak sayılır, ancak içinde yaşadıktan sonra pek bir anlamı yok. Buradaki evimi kiraya verip Beylikdüzü’nde yaşamaya başlarsam, bunun bana maddi bir getirisi olur, fakat o zaman da işe nasıl gidip geleceğim?”
Sayan, günümüzde Kurtuluş’ta ev almanın zorluğuna şu sözlerle değiniyor: “Biz ev alacağımız dönemde, âdeta ev beğenemedik; şimdiyse ev fiyatları uçmuş durumda. Şimdi oturduğumuz ev, bir oğlumuza kalacak diyelim, peki ya diğer oğlumuza? Artık ev almak, çok zorlaştı. Eskiden, doğru düzgün bir işte çalışılınca birkaç yıl içinde ev sahibi olunabiliyordu, ancak şimdi bu imkânsız.”
‘Metro hattı etkili oldu’
Şehir Plancıları Odası Üyesi Akif Burak Atlar, toplu taşımanın Kurtuluş’un popülerleşmesinde etkin bir rol oynadığı görüşünde. Özellikle son yapılan aktarma hattı ile gerek Yenikapı’ya, gerekse Yeşilköy Atatürk Havaalanı’na kolayca gidilebildiğini belirten Atlar, semtteki emlak fiyatlarının artmasının en belirgin sebebini, Kurtuluş’un artık şehir merkezi hâline gelmesine bağlıyor: “Kurtuluş ve civarındaki emlak piyasasında ekonomik açıdan hissedilir bir artış olduğunu, yaklaşık altı yıldır semtte kiracı olarak yaşayan bir şehir plancısı olarak ben de gözlemliyorum. Bunun sebeplerini, toplu ulaşım entegrasyonundaki gelişmelerde bulmak mümkün. Osmanbey/Pangaltı metro durağı, 15 yıl önce açıldığında, metro hattı Taksim-Levent arasında kısıtlı bir güzergâhta hizmet vermekteydi. Yıllar içinde önce Taksim-Kabataş füniküler ağı ile hattın Kabataş-Zincirlikuyu tramvay hattına entegrasyonu sağlandı. Ardından, Şişhane istasyonu hizmete açıldı. Haliç metro köprüsü ile Yenikapı’ya erişim sağlandı. Kadıköy-Kartal metro bağlantısının açılışıyla birlikte Marmaray’ın da hizmete girmesi, semtin sadece Taksim ve Mecidiyeköy ile değil, Kadıköy gibi İstanbul’un diğer merkezleriyle olan toplu ulaşım bağlantısı da pekişmiş oldu. Karayolu odaklı ulaşıma göre daha hızlı ve konforlu bir toplu ulaşım alternatifi olan raylı sistemdeki gelişmelerin, Kurtuluş semtinin barınma ihtiyacı açısından tercih edilen bir bölge hâline gelmesinde önemli rol oynadığını ve semtin kiracılar tarafından eskiye oranla daha fazla tercih edildiğini söylemek mümkün. Bu durum, doğal olarak ekonomik açıdan da hissediliyor.”
‘Eski Kurtuluşlular, geri dönüyor’
Dokuz yıldır Kurtuluş’ta emlakçılık yapan Volkan Özcoşkun ise, semtteki emlak piyasasının artmasının kendi işine de yansıdığını belirtiyor. Kurtuluş’un popülerleşmesiyle emlak sektörünün artışına dikkat çeken Özcoşkun, semtte emlakçılık yapanların büyük çoğunun bu işi yasadışı yaptığını ifade ediyor: “Emlakçıların bağlı olduğu oda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı. ‘Ne alaka?’ diye soracaksınız, bence de, ama öyle. Bunun değişmesi için bir dilekçe sunduk, böylece semtteki yasadışı emlakçılığın da önüne geçmeyi hedefliyoruz.”
Öte yandan, Kurtuluş’un artık daha entelektüel insanların tercih ettiği bir semt olduğunu söyleyen Volkan Özcoşkun, İstanbul’da görev yapan Avrupalıların, batılıların da semte hayli ilgi gösterdiğini belirtiyor. Özcoşkun, Avrupalıların yanı sıra eski Kurtuluşluların da tekrar semte taşındıklarını söylüyor: “Avrupalılar satın almak yerine genelde kiralıyorlar. Birkaç kişi birlikte kiralıyor, daha sonra evden çıksa bile başkalarını yönlendiriyor, onlar kiralıyorlar. Evi boş bırakmıyorlar. Bu, bizim açımızdan işleri kötü etkilese de, ev sahibi kiracılardan memnun kaldığı için, güvenilir kiracı bulduğumuz gerekçesiyle yeni bir evi olduğunda da bize veriyor; böyle dengeliyoruz. Öte yandan, burada eskiden Ermeni ve Yahudi aileler yaşardı. Bir ara Kurtuluş çok bozuldu, o sıralar bu aileler Yeşilköy gibi daha nezih semtlere taşındılar. Ancak yaşanan bu değişimle, o aileler, tekrar Kurtuluş’a dönmeye başladılar. Mesela yeni bir apartman inşa ediliyor, birkaç akraba bütün apartmanı satın alıyorlar. Bu sistem eskiden de vardı, şimdi tekrar başladı.”
‘Yeni yerler imara açıldı’
Kurtuluş’taki pek çok binanın üstünde Öğer İnşaat’ın imzasını görmeniz mümkün. Özellikle Bomonti’nin yenilenmesiyle Kurtuluş emlak piyasasının etkilendiğini belirten Öğer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Öğer, Feriköy ve civarının da imara açılmasıyla birlikte yeni yapıların inşa edildiğini, modern binaların çevreye olan etkisinin ekonomiye yansıdığını ifade ediyor. Öğer, Kurtuluş’taki değişimi şu sözlerle özetliyor: “Bence geç kalınmış bir dönüşüm bu. Metronun yapılması ve raylı sistemin diğer yakaya kadar ulaşması, elbette önemli oldu. Kurtuluş’ta yaşayan herhangi biri, hem Anadolu yakasına, hem de havaalanına kolayca gidebiliyor. Bu durum da maalesef fiyatlara yansıdı. Fiyatlar ilk arttığında, çoğu insan Şişli’deki hareketten rahatsız oldukları için, buradaki mülklerini kiraya verip gittiler. Bir kısmı, gittikleri yerde mutlu olamadı, dönüşümün tamamlanmasından sonra da geri geldi. Bugün Şişli, hem Boğaz’a yakın, hem Mecidiyeköy’de gökdelenlerin içerisinde, hem de tarihi yarımadaya çok yakın. Kurtuluş’taki kalabalıklaşma, Piyalepaşa Bulvarı’ndan başlayarak Dolapdere’den çevre yoluna kadar olan kısımda açılan yeni imar alanlarına dayanıyor. Buralar, eskiden gecekonduydu; insanların ekip biçtiği, Arnavut Bahçeleri diye bilinen bir bölgeydi. İmara açılınca, buradaki büyük alanların tamamı, siteler hâline dönüştü. Bu sitelerin temeli, 1999 depreminden sonra atıldığı için de daha sağlam ve modern inşaatlar.”
‘Semte göre insan geliyor’
Kurtuluş’un özelliklerine de değinen Öğer, semtin çok kültürlü yapısına dikkat çekiyor: “Şişli bölgesinde üniversite sayıları hızla artıyor. Burada her dinin ibadethanesi mevcut. Kurtuluş çok renkli, çok kültürlü bir semt. Yurt dışından da İstanbul’a yerleşenler de Kurtuluş’u tercih ediyor. Semtteki Avrupalıların sayısı hızla artıyor.”