Bingöl saldırısının üzerinden üç ay geçmesine rağmen, MOBESE görüntülerine ve TİB’den gönderilen telefon dökümlerine ilişkin bilirkişi incelemesi hala dava dosyasına girmiş değil. Bingöl Sulh Ceza Hâkimi Emre Danışman, Savcıyı eleştirerek yakalanamayan şüphelilerin bulunmasına yönelik ‘ciddi’ bir çalışmanın da yapılmadığını belirtti.
İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan haberine göre, Bingöl’de üç ay önce iki polisin öldürülmesi ve bu saldırıyı gerçekleştirdikleri iddiasıyla dört kişinin öldürülmesine ilişkin soruşturmada, tutuklu yargılananlardan Umut Savaş Koçyiğit, bugün serbest bırakıldı. Bingöl Sulh Ceza Hakimi Emre Danışman, kararında savcılığı eleştirdi.
Bingöl soruşturması kapsamında tutuklanan Umut Savaş Koçyiğit, Ali Kılıçgedik ve Erhan Şenyuva’nın tutukluluğuna ilişkin inceleme, bugün sonuçlandı. Bingöl Sulh Ceza Hakimi Danışman, Kılıçgedik ve Şenyuva’nın tutukluluğa itirazını geri çevirirken, Koçyiğit’i tahliye etti. Hakim Emre Danışman, kararında, soruşturmayı yürüten savcıların saldırıya aydınlatmak için hiçbir çaba sarf etmediğini savunarak, sert eleştiriler yöneltti. Danışman, kararında şunları yazdırdı: “Olay anına gösteren güvenlik kamera görüntülerinin medyaya yansımış olmasına rağmen bu görüntülere ilişkin bir detaylı inceleme sonucunun dosyaya, olayın üzerinden yaklaşık üç ay gibi uzun bir süre geçmiş olmasına ve olayın vahim olmasına rağmen yansıtılmamıştır. Şüphelilerin telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespitine ilişkin belgelerin TİB’den olayın hemen akabinde gönderilmiş olmasına rağmen yine uzun bir süre boyunca buna ilişkin bilirkişi raporunun dosyaya yansıtılmamıştır.”
Ne olmuştu?
Bingöl’de 9 Ekim gecesi Emniyet Müdürü Atalay Ürker’e suikast düzenlenmişti. Saldırıda Ürker ağır, koruması Uğur Atlı ise hafif şekilde yaralanırken Emniyet Müdür Yardımıcısı Atıf Şahin ve Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu olay yerinde öldü. Olaydan yaklaşık iki saat sonra bir araca dur ihtarında bulunan güvenlik kuvvetlerine ateş açılması sonucu çatışma çıkmış, çatışmada öldürülen kişinin de PKK örgütüne mensup olduğu iddia edilmişti.
Suikasttan sonra öldürülen ve PKK üyesi oldukları açıklanan kişilerden ele geçirilen silahların polis saldırısında kullanılan silahlar olmadığı iddia ediliyor.
