Gülmeyi çocuktan öğrenelim

2015’te de besbelli hayli hareketli bir gündem bizi bekliyor olacak. O yüzden, dayatılan ağır meselelerin kargaşasında kendi küçük dünyamızı korumak her zamankinden daha gerekli ve önemli.

Şöyle ağız dolusu, şöyle yüzün kızarana, gözlerin bir çizgiye dönüşene kadar gülmek ne zor iş. Ne zaman bunu başarsak, çocuklaşırız bir anda. Dünyanın yine aynı sorunlarla dolu olduğu ama bizim çocukluğun oyun zırhıyla daha güçlü, daha bütünlüklü olduğumuz zamanlara ışınlanırız. ‘benim bir sevincim var yüzün artık akşam / bir çocuğun gülüşünü görüyorum nereye baksam’ der ya Turgut Uyar, sevinmenin bahanelere baktığı zamanlar dileriz yeni yılda.

Geride bırakmaya hazırlandığımız yıl, dünyanın pek çok yerinde ve Türkiye’de sevinmeyi büyük oranda kişisel gayrete muhtaç bırakan acı olaylarla doluydu. 200 bin kişinin ölümüne, 3,3 milyon insanın ise sığınmacı durumuna düşmesine neden olan, Suriye’deki iç savaş, IŞİD terör örgütünün dehşet saçan kanlı saldırıları, Ukrayna’daki bölünme rüzgârları ve Batı Afrika ülkelerinde altı binden fazla insanın hayatını kaybettiği Ebola salgını ön plana çıktı. Dünyanın gündeminin umut aşılayan, güç veren konusu ise Rojava’da temeli atılan, halkların ortak yaşamını öngören yeni yönetim anlayışı ile Kobanê’de IŞİD güçlerine karşı verilen büyük mücadele idi.

2015’te de besbelli hayli hareketli bir gündem bizi bekliyor olacak. O yüzden, dayatılan ağır meselelerin kargaşasında kendi küçük dünyamızı korumak her zamankinden daha gerekli ve önemli. Aslında hepimiz her neyin yeni ve farklı olmasına ihtiyaç duyuyorsak, onu dileyip bu uğurda çaba harcayacağız. Bu çabaya eşlik etmesi kaçınılmaz olansa, her şeye inat beslenen koca bir umudun ta kendisi.

Yeni yılda kendimiz yenilenmeyi diliyoruz en çok. Bir şeyleri atmayı, bir şeyleri sakınmayı, bir şeyleri kabullenmeyi, bir şeyleri dönüştürmeyi istiyoruz içten içe. Zorlu bir coğrafyada, koca gündemlerin kargaşasında kendi dünyalarımızı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bize bizi hatırlatan sevdiklerimizle, kalabalığın ortasında yeterli çoğunluk olabilmeye bakıyoruz. Gelin görün ki, Noel Baba’nın çuvalından çıkararak hediye edebileceği istekler değil bunlar. Kendimize itiraf ettiğimiz ihtiyacın gereğini yerine getirmek için, çocuğa bakıyoruz o yüzden. O bize gülmeyi öğretiyor.

 

 

Kategoriler

Güncel Yaşam Başyazı

Etiketler

2015 yılbaşı