KARS
Çarents, ‘güneş tadında’ bir öykü
Istanbul Art News Edebiyat dergisinin Mayıs sayısında, ‘Kars’ın güneş tadındaki şairi: Yeğişe Çarents’ başlıklı bir kısa öykü var. Nazlı Karabıyıkoğlu imzalı öyküde, yazar, henüz çocuk yaştaki büyük şair Yeğişe Çarents’in peşine takılmış; beraber Kars Çayı’nın kenarından geçip köprüleri aşıyor, Kars’ın tarlalarından geçerek yemyeşil tepelerine ulaşıyor ve günü bu tepeden Ani’yi ve uzaktaki Ermenistan’ı seyrederek bitiriyorlar. Bu pastoral yolculuk, Çarents’in ‘Nayiri Ülkesi’nden Sovyet Ermenistan’a uzanan hayat hikâyesiyle birleşiyor. Puşkin tarafından Nazlı’nın kulağına fısıldanan, hakkında çok az şey bildiği Çarents, öykünün sonuna geldiğinde, artık bir dost onun için. Nazlı Karabıyıkoğlu’ndan, Yeğişe Çarents’le çıktığı Kars yolculuğunu dinledim.
Çarents ve Pamuk’la ‘taş’tan ‘kar’a Kars
Ermenice edebiyatın en ünlü şairlerinden Yeğişe Çarents’in tek romanı ‘Yergir Nairi’ (Nairi Ülkesi), Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un ‘Kar’ adlı romanı… İkisi de, hem geçmişle, hem bugünle yüklü Kars’ta geçiyor. Çarents, Kars’taki sıkıntıyı taşla somutlaştırırken; Pamuk, şehri karla kaplıyor. Ermenistanlı edebiyat araştırmacısı Vahram Danielyan, Pamuk’un ve Çarents’in gözünden Kars’ı anlattı.