HRANT DİNK CİNAYETİ

Rober Koptaş yazdı: “Bu dava ‘paralel’e sığmaz” başlığından rahatsız olanlara sorulacak soru çok açık: Siz Hrant Dink cinayetinin her yönüyle aydınlatılmasını, siviliyle askeriyle tüm devlet görevlilerinin ve onların üstü konumundaki siyasi sorumluların ortaya çıkmasını ‘sahiden’ istiyor musunuz?

Hrant Dink'in 8. ölüm yıldönümünde, Dink mirasından ve cinayet sürecinden bahseden köşe yazılarını derledik.

Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

Hrant Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlilerinin ifadesinin alındığı soruşturmada dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, 'şüpheli' sıfatıyla savcının sorularını yanıtladı.

Hrant Dink cinayeti soruşturmasının yeni savcısı Gökalp Kökçü oldu.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerine ilişkin soruşturmada dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah ifade veriyor.

Dün olduğu gibi bugün de yapılması gereken tek şey, Hrant Dink cinayetinin tüm yönleriyle aydınlatılması, sorumluların topyekûn yargı önüne çıkarılması ve cezasız kalmaması. Böyle yapılmadığı sürece, gerçeğin sadece bir yüzünün birtakım mizansenlerle paketlenip sunulmasına karnımız tok.

Hrant Dink cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde tanık olarak dinlenen fail Ogün Samast’ın ifadesinde bahsettiği üçüncü kişinin istihbarat görevlisi olduğu ifade ediliyor. Samast, bu kişinin cinayetten bir saat sonra Yasin Hayal’in telefonlarını sistemden kontrol ettiğini söyleyerek, cinayetten hemen sonra Hayal’in telefonunu nereden bulduğunu ve Hayal’in bu olaya karıştığını nereden bildiğini sordu.

Dink cinayeti soruşturmasında savcılık ifade alma işlemine devam ediyor. Savcılık, cinayette adı geçen Trabzon’da görevli polis memurlarını ifadeye çağırdı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin ise çağrılmasına rağmen halen ifade vermedi.

Ali Fuat Yılmazer’in verdiği ifadeyi değerlendiren Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcoğlu, ifadelerin gerçekliğinin bulunmadığını söyledi.