GÖÇMENLER
Tarihin tekerrürü: Zorunlu göç ve yeni ‘ev’ Ermenistan
Karabağlı Ermenilerin, dokuz ay süren ablukanın ardından Eylül ayında Ermenistan’a zorunlu göçü şu an Ermenistan’ı en çok sarsan konu. Yaklaşık yüz bin insanın evlerini, yaşamlarını bırakıp çoğunun yanına hiçbir şey almadan belirsizliğe doğru yola düşmesinin üstünden neredeyse bir buçuk ay geçti. Ermenistan’a yerleşen insanların durumunu anlamak, İnsan Hakları Gündemi sayfası okurlarına aktarmak için her sene olduğu gibi Ermenistan’a geldim.
Kayıtsız göçmenlerin aşıya erişimi halen yok
Göçmenlerin aşı olamama durumunu, bu durumun getirdiği hak ihlallerini ve bu ayrımcı uygulamanın değişmesine yönelik önerilerini ,mülteci ve sığınmacılarla ilgili çalışmalar yapan Avukat Yekta Işık Nergiz’den dinledik.
Aşıya erişemeyen göçmenlerin yaşam hakkı ihlal ediliyor
Türkiye’de de öncelikli grupların aşılanmasının ardından bir topluluk hariç tüm nüfus için aşı hakkı tanındı: Göçmenler. Kayıt dışı Türkiye’de bulunanların aşı hakkı olmasa da, bazı göçmenler aşı yaptırabildiler. Göçmenlerin aşı programlarına nasıl dahil edilebileceklerini, mülteci ve sığınmacılarla ilgili çalışmalar yapan Avukat Yekta Işık Nergiz’la konuştuk.
‘Yaşadığımız modern dünya göçler sayesinde oluştu’
New York’un Brooklyn mahallesinde, Dominik Cumhuriyeti göçmeni bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Damaso Reyes, yirmi yıldır foto muhabirliği yaparak hikâyeler anlatıyor. Çalışmaları, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın yayınlarında, Associated Press’te, The Far Eastern Economic Review, New York, Vanity Fair Almanya, Der Spiegel ve Time Asya dergilerinde, Wall Street, Newsday ve San Fransisco Chronicle gazetelerinde yayımlandı. Aldığı görevler ve kişisel projeleri kapsamında Ruanda, Irak, Endonezya, Tanzanya gibi ülkelerde bulundu ve Amerika Birleşik Devletleri’ni baştan başa gezdi. Çektiği fotoğraflar ‘Black: A Celebration of a Culture’ [Siyahi: Bir Kültüre Övgü] adlı monografide ve ‘Innocents Lost: When Child Soldiers go to War’ [Kayıp Masumlar: Çocuk Askerler Savaşa Gittiğinde] başlıklı kitapta yer aldı. Çok sayıda ödüle, Fulbright ve Arthur F. Burns burslarına layık görüldü; New York Siyahi Gazeteciler Birliği’nin uluslararası muhabirlik ödüllerinde iki kez birinci oldu.
Tarlabaşı’nın öteki yüzü
Beyoğlu Tarlabaşı’nda 2007’den beri sosyal uyum ve sosyal destek alanlarında çalışan Tarlabaşı Toplum Merkezi (TTM) bütün zorluklara rağmen faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle 2015’te Suriye’den epey göç alan mahallede haklarına erişemeyen kadın ve çocuklarla çalışan kurum, toplumda var olan önyargıları kırma konusunda çok önemli bir faaliyet yürütüyor. Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde yapılan atölyeleri, yaşadıkları sorunları ve gelecek planlarını Merkez’in Koordinatörü Gökçe Baltacı anlattı.
Almanya’daki krizin perde arkası
Almanya’da hükümet gitti geldi. Görünüşte asıl mesele göçmenler konusunda nasıl bir yol izleneceği. AB’nin de gündemindeki en öncelikli madde haline gelen göçmenler konusunun tetiklediği krizin perde arkasını gazeteci Elmas Topçu Agos için yazdı.
Danimarka’da göçmen “gettoları” için yeni ağır yasalar
Danimarka göçmenlerin yaşadığı mahallelerle ilgili yeni yasalar çıkardı. Düşük gelirli mahallelerde doğan bebekler Danimarka hukuk sisteminde artık “getto çocuğu” statüsüne sahip olacak. Yeni yasaya göre bir yaşına giren “getto çocukları” haftada 25 saatliğine özel ‘Danimarka değerleri’ne göre eğitilmek üzere ailelerinden alınacak. Yasalara itaat etmeyen ailelerin sosyal yardımları kesilecek.
Türkiye’de yabancı olmak kolay değil
Türkiye’de yabancıların çalışma koşulları önemli bir sorun. Kayıtdışı çalışan yabancıların pek çoğunun insanlık dışı şartlarda çalıştıkları ve yaşadıkları biliniyor. Biz de bu koşullarda yaşayan pek çok zorlukla mücadele etmek zorunda kalan göçmenlerle konuştuk. Helsinki Yurttaşlık Derneği’nden Hakan Ataman da Türkiye’de yabancıların çalışma izni süreçlerinin ne kadar karmaşık olduğunu anlattı.
Cem Özdemir: Bırakın da Almanya'nın gündemini Erdoğan dikte etmesin
Alman Federal Meclisi, Ermeni Soykırımı önergesini tartışıyor.