VARTAN ESTUKYAN

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor. 

Hrant Dink Vakfı’nın Anarad Hığutyun Binası’nda düzenlendiği Ermenice kursu vesilesiyle tanıştığımız Nareg Seferian, kökleri Maraş’a dayansa da Hindistanlı bir Ermeni. Seferian’la Hindistan’daki Ermeni topluluğu ve ülkenin Ermeniler için önemini konuştuk.

Atatürk Havalimanı girişinde sivil polisler tarafından kimlik kontrolü sırasında polislere Fransalı Ermeni olduğunu söyleyen Richard Demirci, sınır dışı edildi. Polislerin, ‘Türkçe konuşuyorsun, nasıl Türk değilsin?’ diye sordukları Demirci’ye Türkiye’ye giriş yasağı kondu.

Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Dr. Rubina Peroomian, son kitabı ‘The Aremnian Genocide in Literature: Second Generation Responds’ (Edebiyatta Ermeni Soykırımı: İkinci Neslin Yankıları) adlı kitabıyla yeniden okuyucularıyla buluştu. Peroomian, son kitabında, gerek Ermenice, gerek İngilizce, gerek Fransızca yazan soykırım sonrası ikinci neslin edebiyattaki yankılarını ele alıyor. Edebiyatın yanı sıra soykırımın ikinci nesle aktarımı konusunda da çalışmalar yapan Dr. Peroomian’la, son kitabı vesilesiyle konuştuk.

Beyoğlu’nun tarihi mekânlarından Hazzopulo Pasajı’nda, belediyeden ruhsat alamayan işletmelerin kapatılacağı belirtiliyor. Altı yıldır kayyum tarafından yönetildiği için belirsizliğin hakim olduğu ve ruhsat işlemlerinin çözümsüz bırakıldığı pasajda zabıta, esnafa dükkânları boşaltmak için baskı yapıyor. Hazzopulo Pasajı, İstiklal Caddesi’nin ortasında yer almasına rağmen tarihi hakkında fazla bilginin olmadığı bir yer. Yurtdışında yaşayan Dominico Ettore Serra’nın avukatı Emine Anıl Akçay, müvekkilinin, pasajın varisi olduğunu söylüyor. Domenico Ettore Serra’nın, zincirleme vasiyetnameler yoluyla hanın mirasçısı olduğunu ve mirasçılık belgesi verilmesine dair davanın devam ettiğini belirten Akçay’la Hazzopulo Pasajı’nda yaşanan son hukuki ve idari tuhaflıkları konuştuk.

Bu yıl 24 Nisan’da bisikletine oturan Murat Aluçlu, 1915 de dahil Anadolu’daki insanların yaşadıkları acıya ortak olmak adına dünya turuna çıktı. Bisikletiyle yol alan Aluçlu, babasının memleketi Sivas’tan bir taş alıp dünya turuna başladı.