SİNEMA
Neyi hatırladığını unutmak, neyi unuttuğunu hatırlamak
Tek bir toplama kampı sahnesine yer vermeyen, Nazizmin ve faşizmin bugün de sürdüğünü gösteren 'Remember', hakikati örtbas etme gayretinin beyhudeliğini yüzümüze vuruyor.
Sanatçı ve savaşçı yönüyle Yılmaz Güney
Yılmaz Güney’i sadece sanatıyla değil, çok yönlü kişiliği ve politik görüşleriyle birlikte anlatan ‘Halkın Sanatçısı Halkın Savaşçısı Yılmaz Güney’ belgeseli 5 Nisan Salı günü saat 20.00'de Şişli Belediyesi Kent Kültür Merkezi'nde görücüye çıkıyor. Filmin yapımcılarından Çetin Desde, belgeselde, Güney’in fikirlerine odaklanıldığını belirtiyor.
‘Yitik Kuşlar’ sinemalarda
1915’i çocukların gözünden anlatan Aren Perdeci ve Ela Elyamaç imzalı uzun metraj film ‘Yitik Kuşlar’ bugün Türkiye’de gösterime giriyor.
Kuyudaki kirli su
Üzerinden yıllar geçmiş olsa da bazı savaş yaraları hiç unutulmuyor ve filmler üzerinden yeniden gündeme geliyor. İspanyol yönetmen Fernando León de Aranoa’nın yönettiği ‘Mükemmel Bir Gün’ (A Perfect Day) de 1995 yılına dönerek, ateşkes ilanına karşın henüz silah seslerinin dinmediği Bosna’ya uzanıyor.
Filmmor geldi, kadınlar sinemaya!
12 Mart’ta 14. kez yola çıkacak olan Uluslararası Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin bu yılki teması ‘Kadın Direnişi Yaşatır’. Yedi hafta boyunca yedi şehirde perde açacak olan festivalde, 30 dilden 70’in üzerinde film seyircisiyle buluşacak.
Hesap zamanı gelince…
Shintaro Shimosawa’nın yönetmen koltuğuna oturduğu ilk uzun metraj filmi ‘Hesaplaşma’, iddialı bir film gibi görünse de vasat bir macera olmanın ötesine geçemiyor.
Parça ve bütün, baba ve oğul
Cannes Film Festivali’nin en büyük ikinci ödülü Grand Prix’e layık görülen, 2016 Oscarlarında Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’ne aday olan ‘Saul’un Oğlu’, bir Holokost filmi olmanın tüm zorluklarını göze alıyor. Macar yönetmen László Nemes’in ilk uzun metraj denemesi, aslen yazar ve şair olan başrol oyuncusu Géza Röhrig’in ilk oyunculuk deneyiminde sergilediği olağanüstü performansla öne çıkıyor ve izleyiciyi, 1944’te Auschwitz toplama kampındaki Macar tutsak Saul Auslaender'in iki gününe ortak ediyor.
‘Neden Adana’da doğdun?’
Kanadalı aktör ve yönetmen David Hovan, ‘Born in Adana’ (Doğum yeri Adana) adlı belgeselinde Beyrut’ta yaşayan dayısı papaz Antranig Teğararyan’a, hikâyenin Beyrut durağına varmadan, şöyle soruyor: Bütün ailenin kökleri Diyarbakır’a uzanırken, sen neden Adana’da doğdun?
!f ²'de Suriyeli mülteciler için Arapça altyazılı filmler
!f Bağımsız Filmler Festivali’nin Anadolu’daki gösterim etkinliği ‘!f ²’de bu sene ilk defa Suriyeli mülteciler için Arapça altyazılı film gösterimleri yapılacak. Antep ve Urfa'da yapılacak gösterimlşer ücretsiz.
Deadpool: Her şey aşktan
‘Deadpool’un en ironik tarafı, bir süper kahraman hikâyesi anlatıyor gibi görünse de kendini pek ciddiye almaması.