FOTOĞRAF
Fotoğraflarla ‘Yüzyılın Sesi’
6 Kasım’da açılan, Fotoğraf Vakfı’nın düzenlediği 2. Belgesel Fotoğraf Günleri, organizasyon, panel, atölye, slayt gösterileri ve portföy değerlendirmeleriyle 22 Kasım’a kadar devam edecek.
Sovyet Ermenistanı’ndan zamana dair görüntüler
Fotoistanbul Uluslararası Beşiktaş Fotoğraf Festivali, ‘Başka Hayatlar’ temasıyla bu yıl ikinci kez kapılarını ziyarete açtı. 8 Kasım’a kadar devam eden festivalin en dikkat çekici sergilerinden biri, Ortaköy’deki terk edilmiş yetimhane binasına yaptığı mekânla âdeta iç içe geçmiş yerleştirmesiyle dikkat çeken, Kanada pasaportlu Ermeni sanatçı ve görüntü yönetmeni Norayr Kasper’e ait. Ermenistan’ın Sovyet Dönemi’nden kalma, artık kullanılmayan endüstriyel kurumlarını ziyaret ederek, buralarda karşılaştığı insanları ve manzaraları işleriyle ölümsüzleştiren Kasper, ‘Size zamandan bahsedeceğim…’ başlığıyla seslendiği festival ziyaretçilerine, bir fotoğraf sergisinden çok daha fazlasını vaat ediyor.
‘Ne olacak bu fotoğraflar?’
Bu yıl ikinci kez düzenlenen Fotoistanbul Beşiktaş Uluslararası Fotoğraf Festivali bugün başlıyor. Festivalin en özel bölümlerinden biri, 2007’de kaybettiğimiz fotoğraf sanatçısı Fethi Sabunsoy’un fotoğraflarıyla ve Adana’daki karanlık odasında yaptığı eşsiz baskılardan oluşan sergi. Bağımsız fotoğrafçı Taylan Bağcı, Sabunsoy’un fotoğraflarının yolculuğunu ve büyük çabalarla hazırlanan serginin hikâyesini anlatıyor.
Diyarbekir’den Halep’e tersine bir göçün, bitmeyen bir hasretin hikâyesi
Gün geçmiyor ki, Suriye’den yollara düşen göçmenlerle ilgili dehşetengiz haberler gündeme oturmasın. Tam da bugünlerde fotoğraf editörümüz Berge Arabian’ın babasının ve büyük anne ile büyükbabasının Diyarbekir’den Halep’e doğru 1930’larda yaptığı zorunlu göçün görsel güncesini paylaşmak istedik. Açılışını 23 Mayıs’ta Diyarbakır’da yapan ve İstanbul ile Yerevan’a da uğrayacak olan serginin kitap hazırlıkları da sürüyor. Tarihin göçlerle sınadığı halkların başında gelen Ermeniler, iç savaşlarla çalkalanan Ortadoğu’da sürekli göç halinde oldu. Bir nevi tersine göç olan bu hikâye ise, daha ziyade bir hasretin ifadesi. Kaybedilen memlekete, Diyarbekir’e hüzünlü bir uzun hava…
Ara Güler’in yaşam öyküsü yeniden raflarda
Nezih Tavlaş’ın, ‘Foto Muhabiri Ara Güler’in Hayat Hikâyesi’ adlı biyografik kitabı, Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden basıldı.
'İz' bırakmaya devam
Yeniden ‘merhaba’ diyeceği günü sabırsızlıkla bekleyenler için, 'İz'den haber var. Genel yayın yönetmenliğini Ara Güler'in yaptığı iki aylık fotoğraf dergisi 'İz'in koordinatörü Gölnur Cengiz, derginin er geç yeniden raflarda olacağı müjdesini verdi. Cengiz'le 'İz'den, fotoğraftan ve usta Ara Güler'den konuştuk.
‘Yalnızca babamı değil, hayatım boyunca reddettiğim bir parçamı da buldum’
Soykırımın 100. yıldönümü vesilesiyle bir proje için Türkiye’de olan fotoğrafçı Diana Markosian'la Agos’ta buluştuk. Son birkaç yıldır dünyanın dört bir yanına gidip oralardaki hikâyeleri fotoğraflayan ve bu eserleri daha önce The New York Times, The Times gibi prestijli yerlerde yayımlanan belgesel fotoğrafçısıyla, başta anne ve abisiyle göç ettiği ABD hikâyesi olmak üzere pek çok konu hakkında sohbet ettik.
'Sırlanmış Zaman'ın izleri Diyarbakır'da
Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında Avrupa Birliği’nin desteği ile hazırlanan Sırlanmış Zaman sergisi, bu cumartesi Diyarbakır’da açılıyor.
Berrak olmayan sularda
Türk edebiyat tarihinde yabancı ya da gayrimüslim kadına hoppa, serbest ‘rahat’ kadın imajı atfedilir. Bu kadınlar, şehvetten azade betimlenen ideal Türk kadını prototipine karşıt olarak kurgulanır. Vivet Kanetti, İş Bankası Kibele Sanat Galerisi’nde açılan “Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar - Biz Mektup Yazardık” sergisindeki Ermeni heykel sanatçısı Mari Gerekmezyan’la aşki mektuplaşmalara da uzanarak bu tarihin bize gösterdiği erk ilişkilerini sorguluyor.
‘Başarısız bir planın göstergesi bu boşluk’
Sao Paololu fotoğrafçı Norayr Şahinyan’ın 2012’den beri yaptığı Anadolu gezilerinin hasadı olan fotoğraflar şimdi bir kitap oldu, adı ‘Boşluğun Gücü’. Boşluk her durumda güçlü olsa da Anadolu’nun boşluğu bir de üstüne akıl karıştırıcı: Evler yıkıntılar, kiliseden bozma camiler, insanlar ve kemikler hâlâ oradaysa, gözümüzün önündeki bu kocaman boşluk ne? Baron Sarkis Seropyan’ın bu kitap için yazdığı metinde yönelttiği soruya bakalım veya: “Günümüzde boş kalmıştır İpek Yolu, Ani, manastırlar, kiliseler, hatta evler, odalar, her yer, her taraf boş… Neden?”