GÜNCEL

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 9 günün ardından kaldırılan sokağa çıkma yasağı 17 saat sonra tekrar ilan edildi.

Diyarbakır'da dokuz yıl önce içlerinde sekiz yasındaki Enes Ata ve 14 yaşında Mahsun Mızrak’ın da olduğu 14 kişinin öldüğü olaylarının tüm telsiz konuşmaları imha edilmiş.

İddianamede, olduğu silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verilmiş araç suç" niteliğinde olduğu vurgulandı. Şüpheli Ercan Demir'in, Erhan Tuncel'in yardımcı istihbarat elemanlığı görevinden çıkarılmasını sağlayarak resmi kayıtlara geçebilecek bilgi akışını kestiği de aktarıldı.

2 Aralık’ta Diyarbakır Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, “ikinci bir duyuruya kadar” kaldırıldı.

Dink cinayetinde kamu görevlileriyle ilgili hazırlanan iddianamede Savcılık, aralarında Ergenekon davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, İstanbul Valisi eski Yardımcısı Ergun Güngör, emekli MİT görevlisi Özel Yılmaz’ın de bulunduğu 50 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. Dink ailesi avukatları karara itiraz edecek.

27 Nisan'da Kozan’daki mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapan Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu'nun avukatı Cem Sofuoğlu, bir basın toplantısı düzenleyerek, dava sürecini anlattı.

Hrant Dink cinayeti döneminde Trabzon’da Jandarma Alay Komutanı olan Ali Öz hakkında Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği karar Yargıtay tarafından bozuldu. Dink cinayetinde kamu görevlileriyle ilgili olarak hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinin ardından, Trabzon’daki Dink cinayetiyle ilgili açılan davaların birleştirilmesi gündeme gelecek.

‘Türkiye’de ve Dünyada Vatandaşlık’ raporuna göre, Türkiye toplumunun yüzde 86’sı insanları güvenilir bulmuyor, yüzde 75’i ise diğer insanların kendisinden yararlanmaya çalıştığını düşünüyor. Bu tablodan en çok etkilenen grupların başında, farklı din ve inanç gruplarından azınlıklar geliyor.

Gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar, casusluk yaptıkları gerekçesiyle cezaevinde. Esra Arsan, Rıza Türmen ve Kerem Altıparmak, basın özgürlüğünün casusluk suçuna kurban edildiğini söylüyor.

Diyarbakır Barosu, olay yeri incelemenin sağlıklı yapılamaması, gazetecilerin çektiği görüntülerde ateş ederken görünen polis memurlarının halen görevde olması, soruşturma dosyasında henüz şüpheli kimsenin olmamasının kaygıları arttırdığını belirterek savcılığa başvuruda bulundu.