Paşinyan Soykırım'la ilgili tartışma yaratan sözlerine açıklık getirdi

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın, 24 Ocak'ta Zürih'te İsviçre Ermeni toplumu temsilcileriyle yaptığı toplantıda Ermeni Soykırımıyla ilgili bir soruya yanıt olarak yaptığı açıklama, Ermenistan'da ve diasporada tartışılmıştı. Soykırımı inkar etmekle suçlanan Paşinyan eleştiriler üzerine sözlerine açıklık getirdi.

Paşinyan 24 Ocak'ta Soykırım hakkındaki bir soru üzerine şunları söylemişti:

“Ne olduğunu, neden olduğunu anlamamız gerekiyor. Yaşananları nasıl, kim vasıtasıyla algıladık? Nasıl oldu da 1939’da Ermeni Soykırımı diye bir gündem yoktu ve nasıl oldu da 1950 yılında böyle bir gündemimiz oldu? Nasıl oldu? Biz bunu anlamalı mıyız, anlamamalı mıyız?”

Sözlerine, “Bu konularla ilgilenmeli miyiz, ilgilenmemeli miyiz? Kimliğimizi denetliyor muyuz, yoksa denetlemiyor muyuz?” diye devam eden Paşinyan, bunların radikal sorunlar olduğunu, belirterek "Anlamamız ve çözmemiz gerekiyor" demişti.

"Soykırım gerçeği tartışılmaz ve inkâr edilemez"

31 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında Soykırım gerçeğinin tartışılamaz ve inkar edilemez olduğunu belirten Başbakan Paşinyan, “Genel olarak, olgudan bahsederken açıkça ‘soykırım’ ifadesini kullanan herhangi bir kişiyi Soykırımı inkar etmekle nasıl suçlayabilirsiniz?” dedi.

Paşinyan, "İsviçre Ermeni toplumu temsilcilerine yaptığım açıklamada, Ermeni Soykırımı konusunun daha geniş bir anlamda öz-farkındalık aracı haline gelmesi gerektiğini ifade ettim" dedi.

Paşinyan şu ifadelerini kullandı: “Soykırım bizi, dünyayı algılama biçimimize yeniden bakmaya teşvik etmemeli mi? Olayları ne 20. yüzyılın başında, ne ortasında, ne sonunda, ne de bugün doğru bir şekilde algılayabilmiyor olabilir miyiz? Dışarıdan gelen teşviklere ve desteklere aşırı şekilde umut bağlıyor olabilir miyiz? Bu sinyalleri doğru bir şekilde değerlendiremiyor olabilir miyiz? Bu soru, 20. yüzyılın başında acil idi. Bu soru bugün de acil."

Paşinyan şöyle devam etti:

"Nitekim bu soruya bir cevabım yok. Şunu söylüyorum: Halkım, doğru bir öz değerlendirme çok önemlidir; geri dönüp kendi formüllerimize yeniden bakmalıyız. Gerçekte sürekli olarak Medz Yeğern’den (Büyük Felaket) bahsettik, ama örneğin, gerçeğimizde İttihat ve Terakki ile Ermeni Devrimci Federasyonu arasındaki ilişkiler meselesi yeterince anlaşılmış mıdır? Üstelik, bunu siyasallaştırıp bugünkü Ermeni Devrimci Federasyonu’nu eleştirmek için bir araç olarak kullandığımızda, tüm konu değişiyor. Tamamen başka bir şeye dönüşüyor. Yine eski-yeni tartışmalarına dönüyor vb. Bu konuya değirmeliyiz, bunu anlamalıyız."

"Bu formüller yanlış olabilir mi? Çünkü bugünkü uluslararası olaylarla ilgili bazen apokaliptik, bazen kurtarıcı bir şekilde yapılan öyle yorumlar görüyorum ki, belki de Khrimyan Hayrig’in (Dönemin önde gelen ruhanilerinden) zamanından bu yana uluslararası ilişkiler ve dünyayı algılayışımızın değişmemiş olduğunu anlıyorum. İşte içimizdeki sorun tam da budur. Benim içimde de, çünkü ben de sizden biriyim. Söz konusu olan budur."

Paşinyan sözlerin devamında şu soruları gündeme getirdi:

"Peki, bazı çevreler bizim bazı acıyan noktalarımızı kullanarak, vatanımızda, Ermenistan Cumhuriyeti’nde bağımsız ve egemen bir devlet sahibi olmamızı imkânsız hale getirmeye çalışmış ve hâlâ çalışıyor olabilir mi? Böyle bir şey ortaya çıkabilir mi ve böyle bir şey olabilir mi? Tekrar söylüyorum, benim bu soruya kendi cevabım var ve zaman zaman bu konuda konuşuyorum, ama bu cevabı hiçbir şekilde herhangi bir vatandaşımıza dayatmak istemiyorum.”

Paşinyan ayrıca Ermeni kimliği ve Soykırım hafızasının önemine değinerek, bunun bir tercih meselesi değil, kimliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.

Başbakan Paşinyan şöyle devam etti: “Sivil Sözleşme Partisi’nin Demokrasi Okulu’nda iki saat boyunca Medz Yeğern’in (Büyük Felaket) sadece inkâr edilemez olmadığını, aynı zamanda bizim kimliğimizin bir parçası olduğunu anlattım. Bu, isteyerek ya da istemeyerek değil. Birisi bunun böyle olmamasını istese bile bunu yapamaz. Bu imkânsızdır. Bu benim, sizin, hepimizin damarlarında. Eğer biri bunu değiştirmeye çalışırsa, bu, kendi halkını ve kendi kimliğini bilmemek anlamına gelir.”

(Ermenistan Kamu Radyosu)


Kategoriler

Diaspora / Ermenistan