AZINLIKLAR
"Geçmişteki o felaketle bugün de hesaplaşmalı, yüzleşmeliyiz"
6-7 Eylül Pogromu’nun üzerinden 67 yıl geçti. İstanbul’da başta Rumlar olmak üzere tüm gayrimüslim azınlığı hedef alan pogrom sonucunda resmî verilere göre 73 kilise, sekiz ayazma, iki manastır, 3584’ü Rumlara ait olmak üzere 5538 ev ve işyeri yakılıp, yıkıldı ve yağmalandı. Türkiye toplumunun 6-7 Eylül’le neden yüzleşemediğini ve olası bir yüzleşmenin nasıl sağlanabileceği sorularını araştırmacı-yazar Foti Benlisoy'a yönelttik.
‘Judeoespañol: Akdeniz’in iki yakasını birleştiren dil’
Barselona merkezli Col·lectivaT Kooperatifi ve İstanbul merkezli Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi (SKAD), ortak bir projeye imza attı. ‘Avrupa Birliği’nin Ortak Kültürel Mirası: Türkiye ve AB arasındaki diyalogun korunması Hibe Programı’ kapsamında desteklenen ‘Judeoespañol (Ladino): Akdeniz’in iki yakasını birleştiren dil’ isimli proje çerçevesinde ‘Hiçbir dil dijital çağın gerisinde kalmasın’ isimli bir çalıştay düzenlendi.
Karabağ’da yerinden edilmiş iki nesil: Bir arada yaşanır mı?
İkinci Karabağ Savaşı sonrasında yerinden edilmiş Karabağlı Ermenilerin yaşadığı hak ihlallerini kendilerinden dinledik. Gayane Hambardzumyan ve Liza Matevosyan Şuşi’den göç ettikleri Ermenistan’da maruz kaldıkları statü belirsizliğini, sosyal yardım ve gelecekleri konusundaki soru işaretlerini, yaşadıkları zorlukları, ileride bir arada yaşama ihtimaline dair fikirlerini Agos’a anlattı.
1794’te Bursa Ermeni Kilisesi’nin Kundaklanması
Ramazan ayının son iki günüydü. Haftalardır bir damla yağmur düşmemiş Bursa sokaklarında, çarşısında ve ahşap konakların odalarında kulaktan kulağa bir hadise yayılıyordu. “Bu kuraklığın da, dualarımızın kabul olmamasının da nedeni kiliselerini büyüttükçe büyüten o Ermeniler! Mevla bizi cezalandırıyor!’’ diyordu Hoca Kadın, bir ev oturmasında diğer kadınlara. "Erkeklerin kuvveti de yapacakları bir şey de yok, biz kadınlar bir çare bulmalı" diye devam ediyordu galeyana. İçlerinden birisi "Yakmalı, o kiliseyi de, mahalleyi de!" diye fırladı ayağa. Ya sonrası? Kimse düşünmüyordu. Kullar, kafirleri cezalandırırsa Rab da onları affedecek, kuraklık bitecek; dualar kabul olacaktı.
Gürcistan’daki erken evliliklere karşı mücadeleye Kate Mikeladze Ödülü
Gürcistan Kadınlar Fonu (Women’s Fund in Georgia) tarafından organize edilen Kato Mikeladze Ödül Töreni’nin dokuzuncusu, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Savunucusu Kadınlar Günü olarak ilan edilen 29 Kasım’da, Tiflis’te gerçekleştirildi. Kadın hakları alanında farklı çalışmalar yürüten 10 kadının aday gösterildiği ödül, Gürcistan kadın hareketi temsilcilerinin katılımıyla düzenlendi. Gürcistan'da yaşayan Azeri toplumundan Tozu Gulmammedli, kız çocuklarının erken evlendirilmesine karşı yürüttüğü mücadeleyle ödülü kazanan isimlerden biri oldu. Gülmammedli mücadelesini ve hayat hikayesini Agos'a anlattı.
Kayıtsız göçmenlerin aşıya erişimi halen yok
Göçmenlerin aşı olamama durumunu, bu durumun getirdiği hak ihlallerini ve bu ayrımcı uygulamanın değişmesine yönelik önerilerini ,mülteci ve sığınmacılarla ilgili çalışmalar yapan Avukat Yekta Işık Nergiz’den dinledik.
Süryanilere yönelik hak ihlallerine duyarlılık çağrısı
Son yıllarda Mardin ve Turabdin’de Süryanilere yönelik hak ihlalleri, saldırılar, cinayet ve engellemelere karşı diasporadaki Süryani kurumları ortak bir açıklama yaptı. Yayınlanan açıklamada, Süryanilerin barışçıl ve güvenli bir geleceğe sahip olmaları için hükümet ve bölgedeki güçlere gerekli adımları atma çağrısı yapıldı. Avrupa Süryaniler Birliği Üyesi, aktivist David Vergili’yle konuştuk.
Kurtuluş’ta homofobik saldırı
16 Ağustos Pazartesi günü, Kurtuluş Baysungur Sokak’ta bulunan Juliet Cafe’de oturan eşcinsel bir çift, sokağın karşı tarafında duran bir erkeğin sözlü tacizine uğradı. Yaşadıkları taciz olayını ilk olarak Twitter hesabından paylaşan Furkan K., daha sonra olay yerine polisin geldiğini belirtti.
Bir fotoğraftan çok daha fazlası
‘1928 İzmir Panoraması’ adlı kitap, Yeşilyurt Kitabevi Yayınları’ndan çıktı. ‘Anadolu Yahudileri: Ege’de Yahudi İzleri’ kitabıyla tanıdığımız tarihçi Dr. Siren Bora tarafından kaleme alınan çalışma, 1928 yılında dönemin ünlü fotoğrafhanesi ‘Hamza Rüstem’ tarafından Değirmendağ üzerinden yüksek bir yapının çatısından, muhtemelen günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılan binanın kulesinden çekilmiş. Siren Bora ile fotoğrafın ve kitabın öyküsünden yola çıkarak, 1922 İzmir Yanıgını’ndan günümüze İzmir’in geçirdiği dönüşümü konuştuk.
‘Geçmişi konuşmadıkça onun hayaletleri bizi terk etmeyecek’
Hafıza, hatırlamak… Beraberce Derneği hatırlamanın ve hatırladıklarımızı paylaşmanın öneminden yola çıkarak ortak, beraber yaşamanın mümkün olduğu bir toplum için çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta ‘Hatırlamak İyileştirir’ ve ‘Hatırlamak Özgürleştirir’ başlıklı iki kitabın tanıtımını yapan Beraberce Derneği’nin Direktörü Ayşe Öktem ve Beraber Alan Projesi Koordinatörü Berfin Azdal derneğin kuruluşunu, yaptığı çalışmalarını ve gelecek planlarını Agos’a anlattı.