DOSYA

1915-2015 ‘Ben ellerimi kana bulamam!’

İstanbul’daki İttihat ve Terakki Partisi merkezinden gelen tehcir emri Kastamonu’ya ulaştığında, Kastamonu Ermenilerini felaketten koruyan aynı zamanda sıkı bir İttihatçı olan dönemin valisi Reşit Bey olmuştu.
1915-2015 ‘1915’in tümüyle tarihçilere bırakılması anlamlı değil’

Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümü yaklaşırken, Türkiye’nin meseleye yaklaşımında herhangi bir değişim görünmüyor. ‘Tarihi tarihçilere bırakalım’ ve ‘ortak acı’ söylemleriyle özetlenebilecek bu yaklaşım, 1915’te yaşananları tanıma anlamında bir hayli sorunlu görünüyor. Yaşananların esas faili olarak görülen İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerine kapsamlı çalışmalarıyla bilinen tarihçilerden Princeton Üniversitesi’nden Prof. Şükrü Hanioğlu’yla hem Cemiyet’in Ermenilerle ilişkisini hem de Türkiye’nin meseleye yaklaşımını konuştuk.
1915-2015 Diyarbekir celladı Doktor Reşid

Mehmet Reşid, 1913’te, âdeta Ermeni Soykırımı sırasındaki uygulamalarının staj alanı olacak Karesi’ye mutasarrıf olarak atanır. Rumların bölgeden zorla gönderilmesinde önemli bir role sahip olan Reşid Bey’in bu ‘başarı’sı, ona, Van, Bitlis, Diyarbekir ve Mamuretülaziz vilayetlerini kapsayan Umum Müfettişliği’nin Kâtib-i Umumiliği unvanını getirir. Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, onu “faal, muktedir ve erbab-ı hamiyetten gördüğü” için, bu görevi Reşid’e vermiştir.
1915-2015 106. yıldönümünde Adana Katliamı’nın ardındaki gerçekler

1909 Adana Katliamı, Osmanlı’nın sonraki yıllardaki kaderini sarsacak bir isyanla, 31 Mart Vakası’yla aynı gün başlamış ve günler boyunca Adana’nın çevresine de yayılan Ermenilere yönelik şiddet dalgası, ardında büyük hasarlar bırakmıştı. 106 yıl önce bir 13 Nisan günü başlayan bu katliamı, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Doç. Dr. Meltem Toksöz’le konuştuk.
1915-2015 ‘Nenemin Masalları’ gerçeğin ta kendisi

Bazı kitaplar sadece içerikleri ile değil, yaratım süreçleri açısından da övgüyü hak eder. Çünkü içerikleri kadar üretildikleri koşulların ağırlığına da direnmişlerdir. 1980 darbesinin en korkunç işkencehanelerinden birine dönüşen Diyarbakır Cezaevi’nde kalan bir tutuklu olarak Serdar Can’ın, 1991 gibi bir tarihte, 1915 Ermeni Soykırımı hafızasını neredeyse ilk defa ele aldığı ‘Nenemin Masalları’ kitabı tam da bu bağlamda övgüyü hak ediyor.