Bu Pazar, 2015 Genel Seçimleri için sandığa gideceğiz. Daha önce de sayfalarımızda sık sık dikkat çektiğimiz gibi uzun yıllar sonra ilk kez 3 Ermeni adayın parlamentoya girme ihtimali var; üstelik seçilirlerse ayrı partilerde görev yapacaklar. Seçime günler kala, mikrofonlarımızı Ermeni toplumuna uzatarak “Adaylardan ne bekliyorsunuz?” diye sorduk. Gelen yanıtlar, çözüm bekleyen sorunların ne kadar fazla sayıda ve yakıcı olduğunu da gösteriyor.
MARAL DİNK
VARTAN ESTUKYAN
MİRAN MANUKYAN
Sevan Selviler (kuyumcu, 33)
“Terkedilmiş kiliseler restore edilsin”
Meclise girdikten sonra vekiller, Anadolu’daki unutulmaya yüz tutmuş, terkedilmiş Ermeni kiliselerinin restore edilmesi ve Maritsa Küçük cinayetinin aydınlatılması için çalışmalılar. Nüfus azaldığı için Ermenice bilenlerin ve konuşanların sayısı çok düştü; bu durum, okullarımızda öğrenci sayısının azalmasına da neden oldu. Batı Ermenicesi yok olmaya başladı. Devlet destekli kültürel faaliyetlerin yürütülmesi veya teşvik edilmesi, öğrenci sayısı azalan okullara maddi ve manevi destek olunması gerekiyor.
Katia Suna (öğrenci, 24)
“Nefret söylemi ile mücadele”
Ermeni vekiller Meclis’e girdikleri takdirde kendilerinden beklentim, resmî tarih sayfalarında da yer bulan nefret söylemi gibi toplumsal hafızaya dayalı noktalarda adımlar atmaları. Toplum bilinci ve söylemi oluşturulurken kullanılan şiddet dolu kelimelerin meşrulaştırılmasının durdurulması, en büyük kazançlardan biri olacaktır. Bu toplum için yapmaları gereken en önemli şey, bir arada kalmayı desteklemekle beraber, normalleşmeyi hedefleyen, sürdürülebilir ve şeffaf adımlar atmak.
Siran Demir (emekli öğretmen, 63)
“Sırt sırta versinler”
Sorunsuz ve huzurlu şekilde kimliğimizi yaşayabileceğimiz bir ortam hazırlamalarını isterim. Denize düştüğümde yılana değil, onlara sarılmak isterim. Haklarımızı koruyabileceklerine inanmak, sesimizi ve isteklerimizi özgürce Meclis’te haykırmalarını isterim. Üç adayın sırt sırta vererek tek vücut gibi hareket etmelerini, geçmişimizi ve geleceğimizi güvence altına alabilmelerini diliyorum.
Nazar Binatlı (inşaat mühendisi)
“En önemlisi yeni anayasa”
Toplumumuzun sorunlarını Meclis’te dile getirsinler. Özellikle eğitim konusundaki sorunları çözmek için çaba sarf etsinler. Ders kitaplarındaki Ermenilere yönelik ayrımcı ifadeleri kaldırmak için çalışmalılar. Vakıflarımızla ilgili zorlukları sona erdirmek ve el konulmuş mülklerimizin iadesi için uğraşmalılar. En önemlisi, yeni anayasada azınlıkların haklarını koruma altına alacak düzenleme ve eşit yurttaşlık ilkesi için çalışmalarını beklerim.
Hera Büyüktaşçıyan (sanatçı)
“Çokseslilik Meclis’e yansımalı”
Yaşadığımız ülke ve toplumun özünde var olan çoksesliliğin Meclis’te görünür olması, son derece önemli. Yıllardır görmezlikten gelinen meselelerin tanınması, en önemlisi çeşitli etnik kimlik ve kültürden gelenlerin eşit hak ve özgürlüklere sahip olabilmesi ve görünür olmaları açısından bu temsilcilerin Meclis’teki varlıkları, ileriye yönelik gelişmelerin de umudu olacak. ‘Sizler’ ve ‘bizler’ gibi ayrımları ortadan kaldıracak özgür bir toplum temeli oluşturmak, bu toplumun ihtiyacıdır.
Avedis Demir (doktor, 63)
Ermeni toplumunun sorunlarını biliyorlar. Bunları Meclis’e taşısınlar.
Serda Miraşoğlu (öğretmen, 32)
“Mülk iadelerini takip etsinler”
Dürüstçe ve korkusuzca, tarafsız bir şekilde temsil edilmek istiyorum. Gayrimüslim azınlıkların mülk edinme ve vakıf mallarının iadesi süreçlerini titizlikle takip etmelerini bekliyorum. 1915’te yaşananların ‘resmî’ düzeyde tanınması ve kabul edilmesi, eşit yurttaşlık konusunda çalışma yapmaları, din ve inanç temelli ayrımcılık ve nefret suçlarına karşı yasal yaptırımlar uygulanması için ciddi çalışmalar yürütmeleri, temel beklentilerim.
Aret D. (serbest meslek, 35)
“Türk müdür başyardımcısı eşitliğe aykırı”
Her üç adaydan da beklentilerim birbirinden farklı değil. Beklentilerim şöyle: Eşit vatandaşlık ilkesi çevresinde azınlık haklarının savunulması; ders kitaplarında Ermeniler aleyhindeki ırkçı ifadelerin kaldırılması için çalışılması; Ermeni kültür varlıklarının ve ibadethanelerinin restorasyonu konusunda yaşanan zorlukların giderilmesi için çalışılması; okullarda Türk müdür başyardımcısı adıyla öğretmen atanmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunun anlatılması; Ermenistan ile olan ilişkilerin normalleşmesi ve direkt ticaret yapılabilmesi konularında çaba gösterilmesi; son günlerde iktidar tarafından dile getirilen Ermeni lobisi gibi hayali bir oluşumun olmadığının anlatılması; tüm TC vatandaşlarını ilgilendiren yolsuzlukla mücadele ve laiklik ilkesi konusunda kararlı bir duruş sergilenmesi.
Raffi Alik (serbest muhasebeci mali müşavir, 56)
“Varlıkları sembolik kalmasın”
Öncelikle hepsi de milletvekili seçilsin ve Meclis’teki varlıkları sembolik kalmasın isterim. Başarılı çalışmalarıyla gelecek dönem Ermeni milletvekili adaylarının önünü açmalarını diliyorum. Adaylardan öncelikli isteğim ise, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine ve sınırların açılmasına katkıda bulunmaları.
Leda Toros (mimar, 36)
“Cemaatin bütün bireylerine ulaşsınlar”
Açıkçası, desteklediğim partinin adayının özellikle kazanmasını istemekle beraber, bütün Ermeni adaylardan da beklentim aynı: Ermeni toplumunun varlığını ve azınlık olarak sorunlarını dile getirmeleri ve bunu birey ölçeğinde sağlamaları. Bunun için de cemaatin bütün bireylerine ulaşacak bir sistem kurup, üyesi oldukları partinin ya da hareketin yaptıkları konusunda herkesi bilgilendirmeleri ve cemaatin de onlardan isteklerini kolayca, aracılar olmadan onlara iletmelerini sağlamaları gerekiyor. Bu sayede bireyler, vakıflar, okullar, kısaca herkes, kendi talebini rahatlıkla iletir ve daha hızlı bir çözüm mekanizması kurulur. İnsanlarla birebir ilişki başarıyı getiriyor.
Lerna Baytar Demirci (ev hanımı, 34)
Bizi, kimliğimizi, varlığımızı kabul etmeyen ve halen yok sayan, Ermeni kelimesinin önüne ‘Afedersiniz’i ekleyen bir partiden hangi mantıkla aday olurlar bunu anlamış değilken, o vekilden ne beklenebilir, ya da talepler hangi derecede hayata geçirilir benim için tartışmalı. CHP’ye gelince, CHP ile ilgili fikirlerim geçmişten bugüne pek değişmedi, bizler için elle tutulur hiçbir şey yapmayan bir parti. HDP’ye gelince, bizim taleplerimize en iyi onlar karşılık verebilir gibi geliyor.
Alis Çakır (ev hanımı, 50)
Vekillerin Meclis’te bizim de Türkiye’nin asli unsuru olduğumuzu anlatmaları ve eşit vatandaşlık ilkeleri için çalışmalarını beklerim. Ayrıca eğitimde daha iyi koşullar sağlamalarını ve ders kitaplarında yer alan ayrımcı ifadelerin çıkarılması için mücadele etmelerini isterim.
Şahnur Kazancı (Luys Magazin gazetesi genel yayın yönetmeni, 39)
“Sesimiz olsunlar”
Ermeni adaylarımızdan bizim için Meclis’te devlet memuru olabilme hakkımız için değil, maddi kaynaklarımızın daha fazla sağlanması için değil, bayramlarda ve özel günlerimizde destekler için değil, bizim bu toprakların gerçek evlatları olduğumuz gerçeğini dile getirmeleri için sesimiz olmalarını istiyorum. Çünkü biz Ermeniler, bu ülkenin vazgeçilmezleri ve kendisiyiz. Türkiye çok büyük bir aile, ben de bu ailenin vazgeçilmez bir bireyiyim.
Natali Taşçılar Küçük (okul öncesi eğitim, 31)
“Olumsuz algının kırılması için çalışsınlar”
Yurt dışında yaşadığım dört sene içerisinde, Türkiye’de yaşadığımdan daha ilgili ve daha duyarlı bir şekilde Türkiye’deki gelişmeleri takip etmeye başladım. Milletvekili seçimleri için oyumu verip, uzaktan dahi olsa görevimi yerine getirmeye çalıştım. Hafta sonu gerçekleşecek seçimler sonucunda Ermeni adaylar vekil seçilirse, sadece kendi üçgenleri içerisindeki sorunlara odaklanan bir hizmet anlayışı değil; toplumu birleştirici, genel sorunları çözümeye odaklı bir bakış açısı bekliyorum. Aynı zamanda, toplumun üzerindeki olumsuz Ermeni algısını kırmak için, parti içi ve dışı çalışmalara ağırlık vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Umuyorum ki, zihniyeti değiştirebilecek azimli, dürüst insanlar hak ettikleri yerlere gelir ve geldikleri mevkinin hakkını verirler.
Şahin Gezer (kuyumcu, 55)
“HDP adayının işi daha kolay”
Her birinden beklentilerim ayrı. Başlangıçta aklımda çok soru işareti vardı. Bence, Selina Doğan’ın CHP’de yapması gereken, parti içindeki önyargıları yıkmak, İttihatçıların zihniyetinin partiye zarar verdiğini anlatmak. Markar Esayan’nın işi de bir o kadar zor; çünkü bir tarafta iyi görünen, öte yandan kendi tabanına Ermeni’nin kötü olduğunu söyleyen bir zihniyetin altından kalkmak zorunda. Onlara nazaran, Garo Paylan’ın işi biraz daha kolay görünüyor; en azından partisi soykırımı inkâr etmiyor. Öte yandan seviniyorum, çünkü sorunlarımızı üç milletvekili anlatacak.
Kaya Değirmenci (kuyumcu, 49)
“Ermeni kelimesi hâlâ küfür gibi algılanıyor”
Hukuksal sorunlarımız ön planda. En azından birinden rica minnetle bir şey beklemeden, sorunlarımızı vekile bildirip, onları Meclis’e taşımasını isteyeceğiz. En önemli sorunlarımızdan biri, bizleri, yani Ermenileri düşman olarak tanıyan bir toplum içerisinde yaşıyor olmamız. Halen bir kesim, Ermeni kelimesini küfür gibi algılıyor; bu konu hakkında çözüm üretilmesi bizleri çok rahatlatır. Temsilcilerimiz bizleri orada anlatsın ve insanların bizlere karşı bakışları ve düşünceleri değişsin istiyoruz. İnşallah üçü de seçilirler ve bizleri çok iyi temsil ederler.
Rupen Çankar (kuyumcu, 59)
“En önemlisi ötekileştirme”
En önemli sorunlarımızdan biri, ötekileştirme. Başbakan olsun, Cumhurbaşkanı olsun, halka her seslendiğinde Kürt, Alevi, Çerkes, Laz diye sesleniyorlar; ama hiçbir zaman Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi toplumlarını konuşmalarında geçirmiyorlar. Bu sorunun gündeme gelmesinde büyük yarar var. İkincisi, Ermenilerin yaptığı yapılar ve sanatlar hiçbir şekilde dile getirilmiyor. Aksine, Ermeni ustalar dışında farklı gayrimüslim toplumların yaptığı iddia ediliyor. Vekillerimizin bu iki sorunu Meclis’te gündeme getirmesini diliyorum.
Surmak Susmak (kuyumcu, 57)
“Eşit haklara sahip olmalıyız”
Bizim içimizde yaşayan insanların bizi temsil etme şansı ne kadar çok olursa, o kadar iyidir. Ötekileştirme yapılmasını, bir insanı Ermeni, Rum, Yahudi ve diğer etnik kökenleri nedeniyle ayrıştırmalarını istemiyoruz. Bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve bu ülkede yaşayan Müslümanlarla eşit haklara sahip olması gerekir. Ermeni milletvekillerinden, bu konuyu gündeme getirmelerini ve sorunun çözülmesini sağlamalarını bekliyorum. Toplum olarak, herhangi bir sorunla karşı karşıya kaldığımız zaman, temsilcilerimizin orada sorunları dile getirmelerini ve çare bulmaya çalışmalarını isterim.
Sevan Şencan (opera sanatçısı, 50)
Cemaatin haklarını koruyabilmelerini, ülke demokrasisine katkıda bulunmalarını ve daha kardeşçe yaşanacak bir ülke olması için çaba sarf etmelerini bekliyorum.
Hagop Güleç (giyim mağazası, 42)
“Patriklik seçimi ve vakıf seçimleri önemli”
Biz öncelikle duygusal adamlarız ve her şeye duygusal yaklaşırız. Benim en büyük sorunlarımdan biri, ötekileştirme yapılması. 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in katledilişinin ardından, toplumumuzda iki farklı reaksiyon gerçekleşti: Türkiye’de yaşadığımız için ya daha çok korkuyla içimize kapandık, ya da cesurca kimliğimizi yaşamak istedik. Meclis’te bizleri temsil edecek olan milletvekilleri, kimliğimizden ötürü maruz kaldığımız ayrımcılığa çözüm üretmek için çalışmalılar. Toplumun en köklü sorunlarından biri de Patriklik seçimi ve vakıf seçimlerinin yapılmaması. Öte yandan, vakıf taşınmazlarının iade süreci de büyük sorun. Eşit vatandaşlık ilkesinin Anayasa’ya girmesini sağlamaları, birçok soruna çözüm olacaktır.
Arman Kara (kuyumcu, 45)
“Vakıflar ve okullarla ilgili sorunlar dile getirilsin”
Yıllar boyunca kendimi esnaf olarak gördüm. Bizler her zaman ekmekleri peşinde koşan ve başka bir şeye odaklanamayan insanlarız. Bu yılki seçimlerde bizleri üç arkadaşımızın temsil edecek olması, beni çok heyecanlandırıyor. İlk defa bu yıl, vekillerimizin bizi temsil edebilmeleri için oy kullanacağım. HDP’nin, Ermeni toplumunun hakları için de bir şeyler yapmaya çalıştıklarını gördüm. Bu söylemler kalbimizi yumuşattı ve bir umut kaynağı oldu. Bizler vakıflarımızla geçinen ve beslenen bir toplumuz. Garo Paylan kurumlarımızda yöneticilik yapmış biri olarak sorunları biliyor. Meclis’te vakıflarla ve okullarla ilgili sorunlarımızı dile getirmesini beklerim.
Varujan Somuncuyan (kuyumcu, 43)
“Hâlâ seçili bir Patriğimiz yok”
En temel sorunlarımızdan birisi Patriklik seçimi. Halen seçili bir Patriğimiz olmadığı için toplumda bir kaos var. Vekillerimiz, bu konuyu gündeme getirmeli ve çözüm üretmeye çalışmalı. Vakıf malları iade ediliyor gibi gösteriliyor, ancak sadece yüzde 60’ı vakfa iade ediliyor, geri kalanı müteahhitlere veriliyor. Bir diğer büyük sorunumuzsa, ötekileştirme ve ayrımcılık. Bizleri Meclis’te temsil edecek olan vekillerimizin, Ermeniliği bir küfür olmaktan çıkarıp önyargıların kırılmasını talep etmeleri gerekir.
Ardaşes Kartun (danışman, 56)
Meclis’e girecek vekillerimizden öncelikli beklentim, yalnızca Ermenilerin değil, eşitsizliğe uğrayan herkesin hakkını savunmaları.
Saro Usta (müzisyen, 36)
“Eşit hak ve özgürlük”
Vekillerimiz, iktidarın sürekli canları sıkıldığında, “Biz burayı kapatıyoruz”, “Gezi’yi kapatıyoruz” deme lükslerinin olmaması için mücadele etsinler; her vatandaşa eşit hak ve özgürlük verilmesi için çabalasınlar. Bir de sigara, rakı gibi şeyleri ucuzlatsınlar.
Agop Altınkaya (emekli, 67)
“Tüm halkların hakları…”
Toplumun genelinde barış ve kardeşliğin sağlanması için çalışsınlar. Ayrım gözetmeden bütün halkların haklarını savunsunlar. Bunun yanı sıra, ekonomideki gelir gider dengesizliğinin giderilmesi için mücadele etsinler. Çocuklarımızın geleceği için çabalasınlar; iş imkânı sağlasınlar.
Tatyos Kartun (muhasebeci, 49)
“Hrant Dink’in sözleri Meclis’te yankılansın”
Benim ilk isteğim ve beklentim, Hrant Dink’in söylediklerinin Meclis’te söylenmesi, vekillerimizin Dink’in anısını Meclis’te yaşatması. Bunun dışında, Ermenilerle birlikte herkesin eşit vatandaş olarak yaşaması için çalışmalarını beklerim.
Sosi Usta (ev kadını, 57)
“Topik saçmalığı son bulsun”
Ermeni toplumunun sesinin duyulması ve diğer toplumlara varlığımızı hatırlatmaları için mücadele etmelerini istiyorum. Ülkemizi seviyoruz ve bu ülke üzerinde emeğimiz var. “Beraber topik yerdik”, “Hayganuş Teyze alt komşumuzdu” gibi saçmalıklara son verdirsinler. Ayrıca insan haklarına önem vererek Ermenilerin hakları için mücadele etmelerini talep ediyorum.
Alin Şenhay (sekreter, 40)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak herkesle eşit sayılmamız için çalışmalarını istiyorum. Artık ikinci planda yer almak istemiyoruz.
Cem Çapar (veteriner, 38)
“Tüzel kişilik meselesi çözülsün”
Halen bu ülkenin geniş toplumunda Ermeniler tanınmıyor, televizyonlarda “Nereden gelmiş bunlar?” gibi sorular soruluyor. Toplumun bu kesimi, azımsanmayacak derecede kalabalık. Bu yüzden birinci olarak, seçilecek vekil veya vekillerden beklentim, Ermenileri bu kesime tanıtmak, geçmişten bu yana bu topraklarda var olduğumuzu söylemek. Bir diğer beklentim de yönetici olarak vakıflarla ilgili. Vakıf sorunlarının çözüme kavuşması için mücadele verilmesini, Patrikhane’nin tüzel kişilik sorununun hallolması ve eğer mümkünse eskisine atıfta bulunularak bir Ermeni nizamnamesi hazırlanmasını talep ediyorum.
Masis Kürkçügil (yazar, 68)
“Kişilerle sınırlı değil”
Adayların değil, siyasi partilerin vaatleri vardır. Vaatler gerçekleşmediği müddetçe, seçmen de hesabını sormak durumundadır. Bu, kişilerle sınırlı değildir. Ancak siyasi parti bu vaatleri yerine getirmediği zaman buna karşı çıkmak, bizim bir yurttaş olarak en doğal hakkımızdır. Olmadık bir partiden çok dürüst bir vekil çıksa dahi, ona bir şeyler yapma imkânı tanımazlar. Söyle partini, söyleyeyim kim olduğunu. Bir partinin başındaki adamın dürüstlüğü yerlerde sürünürken, o partideki herhangi bir vekilden bir şeyler beklemek abes olur.
Kevork Türker (tiyatrocu, 58)
“Evrensel hukuk normları için çalışılmalı”
Öncelikle, eşit vatandaşlığın lafta kalmaması için çalışmalarını isterim. Vakıf mallarının iadesi sürecini takip etmelerini beklerim. Söz verilip uygulanmayan çok şey var. Nüfus cüzdanından din hanesinin kaldırılması, önemli bir adım olur. Eşit vatandaşlık ilkeleri hayata geçirildiğinde, sorunlar çözülür. Öte yandan, hukukun hali ortada. Kim siyasetteyse, adalet mekanizması ona göre işliyor. Türkiye, evrensel hukuk normlarına ulaşamadığı sürece, tek bir milletvekilinden bir şey beklemek pek gerçekçi olmaz. Ama en azından, evrensel hukuk normlarına yönelik bir algının yaratılması için çalışmalarını beklerim. CHP ve AKP’nin adaylarından bir şey beklemiyorum. Kısacası, üçte bir ümitliyim.