ORTA SAYFA
Hanların ‘Arayan’, ‘Aranan’ ve ‘Bulunanları’
Hanlar hamamlara tarihi yoculuğumuz devam ediyor. Bu kez farklı bir rotadan ilerliyoruz.
Türkiye’yi üreterek tanıyan ve tanıtan Ermenistanlı bursiyerler
Hrant Dink Vakfı’nın, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye-Ermenistan Burs Programı, 2014 yılından beri komşu ülkeden profesyonellerin sınır ötesi işbirliği ağları kurmalarını teşvik ediyor. Burs Programı’nın desteği ile komşu ülke Türkiye’ye yeni tecrübeler kazanmaya gelen Armen Ohanyan (Hayastantsi), Maria Yeğiazaryan ve Artsrun Pivazyan tecrübelerini paylaştı.
Memleketlerine dönen ‘yeni İmrozlular’
Son iki senede Selanik’ten, Atina’dan, Girit’ten 15 aile, eski toprakları İmroz’a temelli yerleşti. Çocukları yeni açılan Rum okullarına giden, kendileri de yeni bir hayat kurmak için canla başla uğraşan ‘Yeni İmrozlular’la tanıştık.
Ermenice gazetelerde İttihatçı paşaların akıbeti
1913 darbesi ve sonrasında, Ermeni Soykırımı’nın baş mimarları Enver, Talat ve Cemal Paşa ve eli kana bulanan şürekası 1918’de yurtdışına kaçtı. Bu kaçışın nasıl gerçekleştiği, dönemin Ermeni basınına yansıyıp yansımadığı ya da nasıl yansıdığı konusunda 1915 sonrasında yayına yeniden başlayan ilk Ermenice gazetelerden biri olan Joğovurt (Halk) gazetesinin üç sayısı bize mihmandarlık edecek.
Açlık, kıtlık, yoksulluk: ‘Vanlı Dilenci’ figürü
Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği ‘Van ve Çevresi, Toplumsal, Kültürel ve Ekonomik Tarihi’ konferansında “Yağma, Açlık ve Yoksulluğun Temsili: 19. yüzyıl sonu İstanbul’una ait bir tablodaki ‘Vanlı Dilenci’ figürü” başlıklı bir sunum yapan Vazken Davidian, bir tablodaki ‘Vanlı dilenci’ figüründen yola çıkarak, Osmanlı Devleti ile Osmanlı Ermenileri arasındaki ilişkide karmaşık ideolojik dönüşümlerin yaşandığı bir döneme ışık tutmaya çalışıyor. “Vanlı dilenci figürü, imparatorluk başkentinin sokaklarında ve fakir semtlerinde Osmanlı Ermenistan’ının ekonomik perişanlığı ve sefaletini cisimleştiriyordu” diyen Davidian’ın sunumunun geniş bir özetini sizlerle paylaşıyoruz.
Kalfayan Yetimhanesi’nin ilk yüz yılı:Bir adanmışlık hikâyesi
150 yıl önce kurulan ve halen bir yetimhane ve eğitim kurumu olarak hizmet vermeye devam eden Kalfayan Yetimhanesi’nin ilk yüz yılından kesitler aktarıyor Besse Kabak, tarihi fotoğraflarla bezenmiş yazısında. Ve bu güzide kuruma emeği geçenlerin aziz anılarının önünde saygıyla eğiliyor.
İsmi şimdilerde bir anı, gümüşün direnişçi diyarı: Pastırmacı Han
Han demek, kaybedilen bir şeylerin kaydı demek. Dizi boyunca herhalde en çok bunu öğrenmiş bulunduk. Ama hancılar ve yolcular ısrarcı olduğu için hanlardaki yaşam, ‘dışarı’nın bütün tüketici keşmekeşine karşın inadına sürüyor. Bu seferki durağımız olan Pastırmacı Han, isminin belirttiği meslek grubunu çoktan kaybetmiş, ama gümüş ve kuyumdaki tarihine gururla sahip çıkan bir tarihi yapı. Tarihi yapıların pek çoğu gibi bakımsızlıktan nasibini fazlasıyla almış olsa da, müdavimleri için hâlâ biricik.
“Van soykırım depreminin merkez üssüydü”
Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği “Van ve Çevresi, Toplumsal, Kültürel ve Ekonomik Tarihi” başlıklı konferans 11-12 Kasım tarihlerinde Anarad Hığutyun Binası’nda gerçekleştiridi. Konferansın açılış tebliğini sunan Dr. Yektan Türkyılmaz ile Van’ın Ermeni ve Osmanlı tarihindeki yerini konuştuk.
Azınlık içinde azınlık: Hatay Rum Ortodoks Cemaati
Hatay Rum Ortodoks Cemaatini, doğrudan mensubu olan gençlerin tanıklığında tarihi ve bugünüyle tanıtmak istedik.
Dersim ’38 hakikatini ağıtlardan dinlemek
Z Yapım ve Kalan Müzik tarafından yayımlanan ‘Tertele: Ağıtların Diliyle Dersim ’38’ başlıklı çalışma, Dersim’de yaşanan kıyım sırasında ve sonrasında yerel halkın yaktığı ağıtları ele alıyor. Toplumun geniş kesimleri tarafından hâlâ bilinmeyen bir kıyımın ayrıntılarına ışık tutan bu hacimli çalışmayı, Cemal Taş, Nilüfer Saltık, ve kitabın İngilizce çevirilerini yapan Nazım Dikbaş’la konuştuk.