Agos'un arşivinde bugün Ermeni dilbilimcileri var. 2014'te Osmanlıca'nın zorunlu ders olma tartışmaları devam ederken, Osmanlıca ve Türkçenin öne çıkan Ermeni dilbilimcilerini masaya yatırmıştık.
Türkiye’nin şu anki en önemli gündem maddesi, Osmanlıcanın zorunlu ders olarak lise müfredatında yer alması tartışmaları. Kimileri yeni neslin eski Türkçeyi öğrenmesi gerektiğini düşünürken, kimilerindeyse Osmanlıcayla birlikte İslami kesimin ülkedeki etkisinin iyice artacağı endişesi hâkim.
Gayrimüslimlerin Türkçeyi kimi Türklerden daha doğru kullanması konusu günlük hayatta sık sık dile getirilir. Keza ben de önce “Ne kadar düzgün Türkçe konuşuyorsun” veya “Çok güzel aksanın var” gibi cümleler duymuştum. Bana bunu söyleyenler iltifat ettiklerini düşünedursunlar; gerçekte bu başarılı bir asimilasyonun sonucundan başka bir şey değildi. Ancak bir diğer gerçek de, gayrimüslimlerin Türkçeye ve geçmişte de Osmanlıcaya verdikleri hizmet. Şu an hapiste bulunan dilbilimci Sevan Nişanyan, parmaklıklar ardında geçirdiği zamanı boşa harcamak yerine, Osmanlıca sözlük üzerine çalışmalar yapıyor. Nişanyan, kişisel bloğuna yazdığı yazıda “Günde 6- 7 saat sözlüğüme çalışıyorum. Her kelimenin Türkçe metinlerde tespit edebildiğim en eski örneğini alıntı olarak sözlüğe ekliyorum” diyor.
Osmanlı döneminde de Osmanlıcaya ve Türkçeye hizmet vermiş Ermeni dilbilimciler bulunuyordu. Bu isimlerin en başında Osmanlıcanın yerine Türkçenin resmî dil kabul edilmesinde büyük rol oynayan, Atatürk’ün Türkçeye verdiği hizmetlerden ötürü kendisine ‘Dilaçar’ soyadını verdiği Agop Martayan geliyor. Fakat Dilaçar’ın öncesinde, Bedros Zeki Garabedyan, Reteos Krikoryan ve Bedros Keresteciyan da, Osmanlıca adına önemli çalışmalarda bulunmuşlar. Gelin, Osmanlıcadan Türkçeye öne çıkan Ermeni dilbilimcilerini yakından tanıyalım.
Garabedyan’dan 50 bin kelimelik Osmanlıca sözlük
Bedros Zeki Garabedyan
1873-1937 İstanbul doğumlu eğitimci, sözlük yazarı. Eğitim hayatına Berberyan Okulu’nda başladı. Eğitimini tamamladıktan sonra eğitim alanında çalışmaya başladı. Uzun yıllar İstanbul’daki Ermeni okullarında Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. Üsküdar’da kendi adıyla Garabedyan Okulu’nu açtı. Birçok öğrenci o okulda eğitim gördü. İstanbul’daki Ermeni gazetelerinde makaleleri yayımlandı. 1912’de yayımladığı 50 bin sözcükten oluşan Osmanlıcadan Ermeniceye ve Ermeniceden Osmanlıcaya büyük sözlükler, Garabedyan’ın en önemli eserleri olarak biliniyor. 1935’te ise Garabedyan, ‘Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin 500 Yıllık Albümü’ başlıklı eseriyle İstanbul’daki Ermeni toplumunun ilk dönemine ilişkin belgesel niteliğinde bir çalışma hazırladı.
Tercüman-i Ahval gazetesi başyazarı Keresteciyan
Bedros Keresteciyan
1840-1907 İstanbul doğumlu dilbilimci, çevirmen. Babası Kayseri’de keresteci olan Bedros Keresteciyan, eğitim hayatına Beşiktaş’taki Ermeni okulunda başladı. Ardından İzmir’deki Mesrobyan Okulu’nda devam etti. Daha sonra eğitimini Paris’te sürdürdü. Fransa’dan sonra İngiltere’ye giderek, orada İtalyanca öğrendi. Türkiye’ye döndükten sonra, 1880’e kadar Dış İlişkiler bürosunun yöneticiliğini üstlendi. Daha sonra Tercüman-i Ahval gazetesinin başyazarı oldu. 10 dilde uzmanlaşan Keresteciyan, ölümüne kadar, tercümanlık ofisi ve Ekonomi Bakanlığı’ndaki yöneticilik görevlerini üstlendi.
1891’de Londra’da ‘Glanures étymologiques des mots francais: d’origine inconnue ou douteuse’ adlı bir kitabı bulunuyor. Keresteciyan, ayrıca, 1900’de Türkçe-Fransızca bir de sözlük yayımladı.
Krikoryan, nam-ı diğer ‘Heretig Hoca’
Reteos Krikoryan
1819-1904 İstanbul doğumlu dilbilimci. 1868’de ‘Türkçenin Grameri’, 1892’de de ‘Arapçanın Grameri’ adlı kitapların yazarı olan Krikoryan’ın, ‘Hülasatü’l-Sarf’ adlı bir eseri de bulunuyor. Son nefesine kadar hocalık yapan Reteos Krikoryan, Osmanlı eğitim dünyasında ‘Heretig Hoca’ olarak anılıyor.
Türkoloji hocası Martayan
Agop Martayan Dilaçar
1895-1979 İstanbul doğumlu eğitimci, dilbilimci. Türk dili üzerinde uzmanlaşan Martayan, Türk Dil Kurumu’nun ilk genel sekreteri oldu. Türkçe ile ilgili çalışmalarından dolayı, Atatürk tarafından kendisine Dilaçar soyadı verildi. Ermenice, Türkçe ve Osmanlıcanın yanı sıra İngilizce, Yunanca, İspanyolca, Latince, Almanca, Rusça ve Bulgarcaya hâkim olan Dilaçar, 1915 yılında Robert Kolej’den mezun oldu. 1919’da Robert Kolej’de İngilizce öğretmeni olarak görev almaya başladı. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Beyrut’taki Ermeni okulunun müdürlüğünü yaptı. Daha sonra Beyrut’ta Ermenice yayımlanan ilk gazete olan Luys’un (Işık) yayın yönetmenliğini üstlendi. Sofya’da eşi Meline’yle birlikte Eski Türkçe ve Eski Uygur Türkçesi dersleri verdi. Dilaçar ayrıca 1936-51 arası Ankara Üniversitesi’nde dil-tarih ve Türkoloji dersleri vererek Türkçe üzerinde önemli çalışmalar yaptı. Latin harfleriyle Türkçe alfabenin oluşturulmasında önemli katkı sağladı.
Hapiste Osmanlıca sözlük
Sevan Nişanyan
1956 İstanbul doğumlu yazar, dilbilimci. İlköğretim eğitimini Pangaltı Mıhitaryan Okulu’nda aldı. Robert Kolej’den mezun oldu. 1974’te ABD’ye giderek Yale Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde tarih, felsefe ve Güney Amerika Siyasi Sistemleri üzerine eğitim gördü. Sevan Nişanyan, çeşitli Britanya ve Uzakdoğu yayınevleri için seyahat kitapları kaleme aldı. 1998 yılında "Küçük Oteller Kitabı" adlı kitabı ilk kez yayımladı. Türk turizmine kitle turizmi dışında yeni bir yön kazandırma çabası olarak görülebilecek ‘Küçük Oteller Kitabı’nı her sene yenileyerek bir referans kitabı haline geldi. 1995 yılında eşi Müjde Nişanyan ile birlikte İzmir'in Selçuk ilçesinin Şirince köyüne yerleşen Nişanyan, bu köyde geleneksel mimari dokuyu korumak ve canlandırmak için yaptığı çalışmalarla tanındı. Eski köy evlerini geleneksel tarzda onararak oluşturduğu Nişanyan Evleri adlı otel 1999’da işletmeye girdi. Şirince'de yıkılmakta olan evleri resmi izin olmadan restore ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası aldı. Bu dönemde Türkçenin etimolojisi üzerine ilk kapsamlı bilimsel çalışma olan ‘Sözlerin Soyağacı: Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü’ adlı çalışmasını tamamladı; aynı sözlüğün popüler bir özeti olan ‘Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı’ adlı kitabı yayımlandı. 29 Ekim 2008 ve 14 Aralık 2009 tarihleri arasında Taraf gazetesinde ‘Kelimebaz’ adıyla dile ilişkin köşe yazıları yazdı. Bu yazıları iki ayrı kitapta toplanarak ‘Kelimabaz – 1’ ve ‘Kelimebaz – 2’ isimleriyle yayımlandı.