Karaköy’de bulunan güncel sanat galerisi artSümer, temsil ettiği sanatçıların birbirlerinin eserlerinden yaptıkları seçkiyle şekillenen bir grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Yasemin Özcan, Merve Üstünalp, Komet, Gözde İlkin gibi sanatçıları ağırlayan sergi 3 Ocak’a kadar devam edecek.
artSümer’de açılan grup sergisi, güncel sanat sahnesine sanatçıların seçkisiyle bakıyor. Temsil ettiği sanatçılardan, karma bir sergi için birer sanatçıyı davet etmelerini isteyen galeri, 3 Ocak’a kadar ‘Sanatçılar ve Konuk Sanatçıları’ başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak.
artSümer’in bu sıra dışı çağrısı üzerine Gökçe Er Komet’i, Gözde İlkin Yasemin Özcan’ı, Erdal Duman Serkan Demir’i, Onur Gülfidan Berkay Tuncay’ı, Merve Üstünalp ise Duygu Sabancılar’ı davet etmiş. Onlar da “Davete icabet etmek gerekir” deyip, yapıtlarını sunmuşlar. Merve Üstünalp ve Yasemin Özcan’a sergiyle ilgili birkaç soru yönelttik.
İktidarın suratsız erkekleri
Galerinin temsil ettiği sanatçılardan Merve Üstünalp, sergiye Duygu Sabancılar’ı davet etmiş. “Duygu Sabancılar’la beraber uzun süre, Mimar Sinan Halı Atölyesi’nde ders aldık. Kendisini oradan tanıyor, işlerini takip ediyor ve beğeniyorum” diyen Üstünalp, işlerini kendisine yakın bulduğu sanatçıya bu teklifle giderken, eser seçimiyle ilgili herhangi bir yönlendirmede bulunmamış. Sabancılar, sergiye ‘Afiyet olsun’ isimli çalışmasıyla katılmış. “Bu işte yer alan suratsız, takım elbiseli figürler, benim için iktidardaki erkek egemenliğinin güzel bir göstergesi” diyor Üstünalp. Sanatçı, Sabancılar’ın çalışmaları ile kendi çalışmaları arasında, ikisinin de işlerinde rastlanan erkek, yani ‘baba’ figürü aracılığıyla bir bağ kurduğunu söylüyor.
Üstünalp ise, sergide yer alan yapıtını, bitpazarından aldığı bir cüzdanın içinden çıkan vesikalık aile fotoğraflarından hareketle kurgulamış. Sanatçı, çalışmasının kaynağını ve hedefini şu sözlerle anlatıyor: “Fotoğraftaki kişilerin aynı ailenin bireyleri olup olmadıklarını veya aralarındaki yakınlığın derecesini bilmiyorum, fakat bir şekilde hayatıma dahil oldular. Bir rastlantı sonucu karşıma çıkan bu vesikalıklar vesilesiyle, seriye mahremiyet kazandırmak istedim.”
Gözde İlkin’in davetiyle sergiye dahil olan Yasemin Özcan, buradaki ‘resmi-sivil’ adlı çalışmasını, ilk olarak 5. Sinop Bienali’nde sergilemiş. Bu minimal ama içinde birçok hikâye gizleyen yapıtı şu sözlerle anlatıyor sanatçı: “Vitrinindeki tabelada ‘Her türlü resmi ve sivil elbise dikilir’ yazan Güven Terzi ve aile tarihindeki ‘biçki-dikiş bilgisi’, işin güçlü referansları. Resmi ve sivil kıyafetler için kullanılan kalıplardan seçilerek çerçevelenmiş bir koleksiyondan oluşuyor yerleştirme. Bütününe bakıldığında söz ettiğiniz minimalizmle soyut resmi çağrıştıran iş, ‘biçki-dikiş’ geleneğiyle teması olmuş herkes için tanıdık. Tek tip, kurumsal demirbaş listelerine referans veren A4 çerçeveler ve işin yanında yer alan, ‘resmi-sivil’in sözlük anlamları ile ‘resmi-sivil’ yerleştirmesi bizi kavramlar üzerine düşünmeye davet ediyor.”
Özcan, kendisini sergiye davet eden İlkin’in işleri ile arasında bir tür diyalog olup olmadığına ilişkin sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: “Gözde İlkin, araç olarak ‘dikiş’ pratiğine yaslanan işleriyle hafızamızda yer eden bir sanatçı. Bu pratiğin üretim sürecine ilişkin nesnelerin sergilendiği ‘resmi-sivil’ ile Gözde İlkin’in karşıda duran ‘Dünya Yeniliği’ adlı duvar halısının, birbirine göz kırptığını düşünüyorum. Bu işlerle özel alan - kamusal alan, resmi-sivil üzerine düşünürken, kadının yokluğu ile var olduğu alanları anımsıyor ve işlerin sorular üretmesini umuyoruz.”