Edirne Valisi Dursun Şahin, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskını gerekçe göstererek, 2010 yılından beri restorasyonu devam eden Edirne’deki Büyük Sinagog’un ibadethane değil müze olarak açılacağına ilişkin bir açıklama yaptı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden gelen ‘tasarruf bizde’ açıklamasının ardından ise Vali çark etti; medyada çıkan açıklamalarının ‘gerçeği yansıtmadığı’ ifade edildi.
Vali Şahin, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskın nedeniyle Sinagog’un sadece müze olarak açılacağını iddia ederek; 'O eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de onların burada sinagoglarını yapıyoruz. Bizim yaklaşımımız nerede, onların yaklaşımı nerede?' ifadelerini kullanmış; 'Mescid- i Aksa’nın içinde savaş rüzgarları estiren, bizzat savaş tatbikatı yapan o eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de onların burada sinagoglarını yapıyoruz. İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu. Biz de onların mezarlıkların etrafını temizliyor, projelerini kurula gönderiyoruz. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan tescilini bekliyoruz. Bizim yaklaşımımız nerede, onların yaklaşımı nerede? Yani bunu izleyicilerin takdirine sunuyorum. Buradaki tadilatı sona gelen sinagog sadece müze olarak, içerisinde hiçbir şey olmadan o şekilde müze olarak tescil edilecek” ifadelerini kullanmıştı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü: İbadethane olacak
Valinin ibadethaneyi İsrail'in Mescid'i Aksa'ya düzenlediği baskına kızıp müzeye çevirmek istemesine ilk yanıt Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden geldi. Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, bir açıklama yaparak sinagog ile ilgili tasarrufun kendilerinde olduğunu hatırlatarak Edirne Büyük Sinagogu'nun ibadethane olarak hizmet vereceğini bildirdi. Bu açıklamadan sonra Vali Dursun Şahin çark etti, binanın kullanım şekliyle ilgili kararın Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu söyledi.
‘Haberler gerçeği yansıtmamaktadır’
Edirne Valiliği’nden akşam saatlerinde yazılı açıklama yapıldı. Vali Dursun Ali Şahin’in dünkü 'Mescid- i Aksa’nın içinde savaş rüzgarları estiren, bizzat savaş tatbikatı yapan o eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de onların burada sinagoglarını yapıyoruz. İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu' sözlerinin ’yanlış mecraya çekilmesini önlemek’ amacıyla yapıldığı belirtilen yazılı açıklamada, şöyle denildi:
'İlimizde yer alan ve restoresine 2010 yılında başlanılan Büyük Edirne Sinagogu, idare binası ve müştemilat binası Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü marifetiyle onarılmaktadır. 2014 yılı içerisinde restorasyonu bitirilmesi planlanan Sinagog binasının kullanım şekliyle ilgili karar, Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir ve müze olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Eylül 2014 tarihinden itibaren de bu karar doğrultusunda ilgili birimlerle yazışmalar gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla 21 Kasım 2014 tarihindeki açıklamalar üzerine, ‘ Yaşanan Olaylar Nedeniyle Müze Yapılmasına Karar Verilmiştir’, ‘Edirne Valisi Mescid-i Aksa baskınına kızdı’, ’Sinagogu Musevilere kapattı’, ‘Vali İsrail’e kızdı, sinagogu müzeye çevirdi’ ve benzeri şekilde medyada yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.'
Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemaati: Hicap duyuyoruz
Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemaati, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin'in restore edilen Edirne Sinagogu ile ilgili sözleriyle ilgili bir açıklama yaptı. Türkiye Hahambaşılığı ve Türk Musevi Cemaati'nin ortak yazılı açıklamasında, hükümetlerin yıllardır sürdürdüğü ayrımcılığı reddeden anlayışa rağmen, Vali Şahin'in dün verdiği beyanda, Türkiye'nin asırlardır önemli bir unsurunu teşkil eden Yahudi vatandaşlarını ötekileştirdiği savunuldu.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
'Ortadoğu'daki politikalar, eylemler ve davranışlar, hiçbir yetkiliye bu topraklarda asırlardan beri yaşayan, Osmanlı ve Türk milletinin bir parçası olmaktan gurur duyan biz Türk Yahudilerini hedef haline getirme hakkını vermemektedir. Bu tür bir söylemin devletimizi temsil eden bir valimiz tarafından ifade edilmesinden dolayı hicap duymaktayız.
Dönemin koşullarından dolayı mazbutaya alınmış olan Büyük Edirne Sinagogu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün özverisi ve teveccühüyle Türk Musevi Cemaati yönetiminin bilgisi ve arzusu doğrultusunda el birliği ile restore edilmiştir. Yahudi tarihinde, ilmi ve dini olarak çok önemli bir yer işgal eden Edirne Yahudiliğinin bu sembolünün baştan beri tanımlandığı gibi müze-sinagog olarak tekrar ayağa kaldırılmasının özellikle Edirne şehrimizin tanıtımına katkıda bulunacağına inanmaktayız.'
Trakya ve Anadolu başta olmak üzere, geçmişte İstanbul içinde ve dışında sayısız mezarlığın kutsallığına el atılarak tahrip edildiği belirtilen açıklamada, 'Son aylarda doruğa ulaşan Yahudi karşıtı söylem ve eylemlere karşı toplumun, adaletin ve hükümetimizin duyarlılığı ve çabalarıyla acilen mücadele edilmesini temenni ediyor, devletimize güveniyoruz. Başta insan hayatı kutsallığı olmak üzere tüm kutsalların gereken saygı ve sevgi içinde barışa hizmet edecek şekilde korunması en samimi dileğimizdir' ifadelerine yer verildi.
Avrupa’nın en büyüğü
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan ve yaklaşık 4 milyon liraya mal olacak sinagogun restorasyonunun 1-2 ay içinde tamamlanacağını ifade ediliyor
Geçmişi, 1492 yılında Avrupa’daki baskılardan kaçarak Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan Seferad cemaatine kadar uzanan sinagogun bugünkü binası 1907’de inşa edildi. 1983 yılından bu yana kullanılmayan sinagogun mülkiyeti 1995’te Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti. Kullanılmasa da tarihi açıdan Museviler için büyük önem taşıyan sinagog, Edirne’de doğan Türk Sinagog Musikisi’nin (Maftirim) de kaynağını oluşturuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından son 4 yıldır 3 milyon 700 bin liraya onarılan sinagogun daha önce Kültür Merkezi’nin yanı sıra dini düğün törenlerinde de kullanılabileceği açıklanmıştı.