Bütün renkler aynı hızla kirlenmiş, birinciliği yeşile vermişler

Kasım ayı, İstanbul’un 2017 yılı için Avrupa Yeşil Başkenti’ne aday olmasıyla sarsıldı. Bu adaylığı kim ortaya attı bilmiyorum, ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Amerika’da Kristof Kolomb’dan önce Müslümanlar vardı” dedirten karanlıkla yakın bir ilişkisi olduğu aşikâr.

 Orta Avrupa’nın kurtarılmış bölgelerinden biri olan Ljubljana. 

VARTAN ESTUKYAN
estukyan@gmail.com

Avrupa Yeşil Başkenti, her yıl çevreye duyarlılıklarıyla değerlendirilen Avrupa şehirleri arasında birinci gelen belediyeye verilen bir onursal başkent unvanı. 2010’dan bu yana düzenlenen ödülün ilk sahibi ise, İsveç’in başkenti Stockholm.

Kasım ayı, İstanbul’un 2017 yılı için Avrupa Yeşil Başkenti’ne aday olmasıyla sarsıldı. Bu adaylığı kim ortaya attı bilmiyorum, ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Amerika’da Kristof Kolomb’dan önce Müslümanlar vardı” dedirten karanlıkla yakın bir ilişkisi olduğu aşikâr.

Şimdi size geçen yılki ödülün sahibi Slovenya’nın başkenti Ljubljana hakkında biraz bilgi vereyim. Şehrin nüfusu 277 bin. En büyük parkı, Tivoli Parkı ise, 5 km2’lik bir alanı kapsıyor. Park, 1813’te Fransız mühendis Jean Blanchard tarafından tasarlanmış. Bunun yanı sıra, şehrin ikinci en büyük yeşil alanı Botanik Bahçeler Üniversitesi. Bu üniversite de, 2,4 hektarlık bir alana yayılmış durumda. Bünyesinde 4.200 bitki çeşidi barındıran üniversite, ilk olarak 1810’da Franc Hladink öncülüğünde faaliyete geçmiş. Üniversite, Uluslararası Botanik Bahçelerini Koruma Enstitüsü’ne üye olmakla birlikte, dünyadaki 270 botanik bahçesiyle işbirliği hâlinde. Daha önce gitme fırsatı bulduğum Ljubljana’nın şehir merkezindeyse, araba görmeniz imkânsıza yakın. Ortasından geçen kanal ve kanal boyunca üzerinde Slovenya’nın sembolü kabul edilen ejderha heykellerinin yer aldığı köprüler, Arnavut kaldırımları, öğrencisinden profesörüne bisikletleriyle, 17. yüzyıldan kalan yapılarıyla, âdeta Orta Avrupa’nın kurtarılmış bölgelerinden biri Ljubljana. Şehrin en önemli yapılarından biri olan kaleye giden yol da yeşil alanla kaplı. Eğer sonbaharda kaleye çıkacak kadar şanslıysanız, sapsarı dökülen yapraklar eşlik ediyor yolculuğunuza.

Ve İstanbul... Dişimizin arasında yeşil bir şey kalsa, gelip cami yapacak zihniyetin, varla yok arası kalan yeşil alanları alışveriş merkezlerine çevirerek iyice betonlaşmasına vesile olacak İstanbul. 15 milyon nüfusuyla, milyonlarca arabasıyla, kaldırımlarının bile yayalar değil, araçlar düşünülerek inşa edildiği, kişi başı 1,6m2 yeşil alan düşen İstanbul, nâm-ı diğer beton şehir.

En başta da söylediğim gibi, İstanbul’u böyle bir yarışmaya kim aday göstermiş bilmiyorum, ama bir gerçek var ki, o da eğer 2017 yılının Avrupa Yeşil Başkenti’nin sahibi eğer İstanbul olursa, Özdemir Asaf çok yanılmış olacak. Zira ödülü kazandığı taktirde, “bütün renkler aynı hızla kirlenir, birinciliği yeşile verirler...”

Kategoriler

Güncel Yaşam Derkenar