Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Dink davasında mahkemenin kabul ettiği yeniden yargılama kararını değerlendirdi: “Doğru tanımlanmayan bir örgüt yapısı önümüze konuluyor. Bu sanıklarla sınırlı kalacaksa hiçbir ihtiyacı karşılamayacaktır.”
Her cumartesi sabahı Açık Radyo’da yayınlanan Radyo Agos, bu hafta Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nu konuk etti. Fatih Gökhan Diler ve Lora Sarı’nın sorularını yanıtlayan Bakırcıoğlu, yeniden yargılama kararı ve soruşturmanın geldiği aşamayı anlattı.
Yargılama süresi boyunca soruşturmanın genişletilmesini istediklerini belirten Bakırcıoğlu, şunları söyledi, “İstanbul ve Trabzon Emniyeti’yle Trabzon Jandarmasının cinayetten önce, cinayete dair ciddi bilgileri olduğu ortaya çıktı. Biz bunun soruşturulmasını istedik ancak bu soruşturulmadı. Davayı bu sanıklarla sınırladılar. Yargıtay basit bir suç örgütü var diye ilk kararı bozdu. Biz ilk mahkeme kararından sonra yaptığımız itirazda, silahlı bir terör örgütü olarak yargılanmaları gerektiğini söylemiştik. Dink cinayetini hazırlayan uzun bir süreç var. İstanbul Valiliği’ne çağrılmasıyla başlayan bir süreç var. Agos önünde eylemler yapıldı, davalar açıldı. Basın yayın organları hedef gösteren yayınlar yaptı. Bu süreci ören kişilerin de soruşturulması gerekiyor. Sadece en alt düzeyde tuttular. Bağlantılar açığa çıkartılmadı. Cinayete giden süreçteki bütün aktörlerin bu davaya dâhil edilmesi gerekiyor. Doğru tanımlanmayan bir örgüt yapısı önümüze konuldu. Yargıtay’da basit bir suç örgütü gibi tanımladı. Bu sanıklarla sınırlı kalacaksa yeniden yargılama da hiçbir ihtiyacı karşılamayacaktır. Devlet görevlilerinin bu cinayette çok ciddi sorumluluğu olduğunu söylemiştik. Etkin bir soruşturma yapılırsa davada yol alınabilir.”
Dink cinayetinde adı geçen kamu görevlilerinin, kasıt durumunu düzenleyen Ceza Kanunu’nun 83. Maddesinden yargılanması gerektiğine işaret eden Bakırcıoğlu, “Görevi kötüye kullanmaktan dava açmakla açmamak arasında, beraat etmeleri arasında çok ciddi bir fark yok” dedi.