Virabyan iddiaları yalanladı

Geçen hafta HaberTürk gazetesinde çıkan, Ermeni Ulusal Arşivi Başkanı Amaduni Virabyan’ın, 1915 soykırımında öldürülen 300 bin kişinin isimlerine ulaştığına dair habere Virabyan'dan yalanlama geldi: Ulusal Arşiv, 1915 konusunu uluslararası platformda savunacak hukukçulara sahip değil, bir dava açılacaksa bunu Ermenistan hükümetinin üstlenmesi gerekir.

VARTAN ESTUKYAN
estukyan@gmail.com

Geçen hafta HaberTürk gazetesinde Kasım Cindemir imzalı bir haberde, Ermeni Ulusal Arşivi Başkanı Amaduni Virabyan’ın, 1915 soykırımında öldürülen 300 bin kişinin isimlerine ulaştığına dair bir haber yer aldı. Mediamax.com.tr adlı internet sitesinin kaynak olarak gösterildiği haberde, ayrıca, Virabyan’ın uluslararası bir mahkemede Türkiye aleyhine bir dava açmaya hazırlandığı da iddia edildi. Virabyan’la, Türkiye basınında çıkan haberin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını konuştuk.

  • Geçen hafta mediamax.com.tr sitesinde, 1915’te öldürülen 300 bin kişinin ismine ulaştığınıza dair bir haber vardı. Bunun gerçeklik payı nedir?

Ermenistan Ulusal Arşivi’nde Ermeni soykırımı ile ilgili tanıklıklardan oluşan çok geniş bir anı ve sözlü tarih kaynağı var. Bu anlatılarda şehirlerin, kasabaların, köylerin tarihçesi, özellikle de 1915’te neler yaşandığına dair sayısız bilgi mevcut. Ailelerin ölen veya hayatta kalan, değişik ülkelere savrulan bireyleri de isimleriyle anılıyor. İşte biz de soykırıma uğratılanların, bu süreçte yaşamını yitirenlerin isimlerinden bir havuz oluşturduk. Çalışmalarımızı göz önünde bulundurarak sanırım bu havuzda belirlediklerimizin sayısı 300 bini bulacak. Aradan 100 yıl geçtiğini hesaba katarsak, böylesi bir havuz oluşturmanın zorlukları da kendiliğinden ortaya çıkar. Biz, ulusal arşivin bütün imkânlarından yararlanmaya çalışıyoruz.

  • Aynı haberde uluslararası bir mahkemede Türkiye aleyhine bir dava açacağınız da söyleniyordu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu konuyu uluslararası yargıya taşımak esas olarak bizim işimiz değil. Bizim çalışmamız elimizdeki bilgi kaynakları ile sınırlı akademik bir uğraş. 1915 soykırımını uluslararası mahkemelerde tartışmak, devletin organizasyonunu gerektirir. Biz Ermeni Ulusal Arşivi olarak, böylesine önemli bir konuyu uluslararası yargı platformlarında savunabilecek hukukçulara sahip değiliz. Ama Ermenistan Cumhuriyeti devleti olsun, Diasporada faaliyet yürüten kuruluşlar olsun, bu konuda çalışmalar yapabilirler. Bizim işimiz bilgi ve belge kaynağı yaratmakla sınırlı. Dediğim gibi, benim yargı konusunda söylediklerim teorik görüşlerimdir ve bu konuda Diasporayla da herhangi bir görüşmem olmamıştır. Diaspora, yapacaklarına kendi karar verir.

  • Haberde, 300 bin kişinin ismine dair belgeleriniz olduğu söyleniyor. Nedir elinizdeki asıl belgeler?

Soykırımdan kurtulan 700 kişinin, 1916-17 yıllarında Tiflis, Erzurum, Harput, Diyarbakır, Trabzon, Erzincan ve havalisindeki tanıklıklarını ve anlatılarını üç cilt halinde derledik. Belge Yayınevi sahibi Ragıp Zarakolu ise bu çalışmayı bir cilt olarak Türkçede yayımladı. Zarakolu ‘Kedername’ adıyla Türkçeye çevrilen bu eserin tanıtımını Yerevan’da yaptı. Biz çalışmamızı üç cilt halinde yayımlamıştık, Türkçe’nin dışında İngilizce, Türkçe, Rusça, İspanyolca tercümeleri de birer cilt halinde yakında yayımlanacak. İngiltere’de yayımlanan ünlü ‘Mavi Kitap’tan daha kapsamlı olan bu yayın, eldeki verilerin sadece küçük bir bölümünü kapsıyor. Ancak zaten söylediğim gibi henüz 300 bin kişinin ismine ulaşabilmiş değiliz, çalışmalarımızı sürdürüyoruz.