“Ermeni okullarındaki öğretmenlerden ve vakıf yöneticilerinden bazıları çocuklarını özel okula gönderiyor. Bir yandan da, topluma ‘Çocuklarınızı Ermeni okuluna gönderin’ çağrısı yapıyorlar. Sen o okulda öğretmensin, yöneticisin, neden çocuğunu özel okula koyuyorsun o zaman? Kendin inanmadığın birşeyi nasıl savunacaksın?”
MARAL DİNK
maral@agos.com.tr
Takuhi Hallaçyan, Gedikpaşa’daki Protestan okulunda, Anarat Hığutyun, Beşiktaş Makruhyan, Nersesyan-Yermonyan okullarında, toplam 27 yıl okul müdürlüğü yapmış deneyimli bir eğitimci. Halen Yeditepe Üniversitesi’nde Ermenice dersi veren Hallaçyan’la, Ermeni okullarının eğitim kalitesini, kaydettiği ilerlemeleri ve eksik kaldığı noktaları konuştuk.
• Nersesyan Yermonyan’da müdürlük yaptıktan sonra görevi bıraktınız. O süreci anlatır mısınız?
Kalfayan, Cemaran ve Nersesyan-Yermonyan’ı birleştirmek için Üsküdar’da bir toplantı yapıldı. Bana okul müdürlüğü teklif edildi. Ancak, beni bir yıl beklettikten sonra, yönetim başka birini müdür olarak atadı. Ondan sonra bıraktım. Biri diğerinin ayağını kaydırdı, birilerine ayrıcalık yapıldı. Böyle şeyler oluyor toplumda. En fazla 5-10 yıl daha yine bir Ermeni okulunda görev yapıp bırakırım diye düşünüyordum. Ama müsaade etmediler. Kırıldım ve manevi olarak çok etkilendim.
• Ermeni okullarında müdürlük yapmanın ne tür zorlukları var?
Birçok zorluk yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Geçmişte yasalar daha katıydı. Günümüzde, bazı iyileşmelerden söz etmek mümkün. Örneğin, bir çocuğun Ermeni okuluna kayıt yaptırabilmesi için, Ermeni olduğunu ispatlaması gerekiyordu. Bu sorun çözüldü. Öte yandan, geçmişte öğretmen açığımız vardı. Artık herhangi bir branştan mezun olduktan sonra, pedagojik formasyon alıp öğretmen oluyorsunuz. Vakıf yönetimlerine gelirsek, öğretmene değer veren yönetim kurumlarımızın yanı sıra, masaya vurup istediğimi yaptırırım zihniyetinde olan yönetimlerimiz de var.
• Vakıf yönetimlerinin nasıl bir tutum içinde olması gerekiyor?
Yönetim kurullarının, okulun finanse edilmesini üstlenmesi gerek. Fakat eğitimden anlamayan insanların da yer aldığı bazı yönetimler, okul içinde gereğinden fazla söz sahibi oluyorlar. Eğitimcilere kulak vermeleri şart. Yönetim kurumları işveren, ancak biz onların işyerlerinde çalışanlar değiliz, toplumun işçisiyiz.
• Özel okul tercih eden velilerin haklı olduğu noktalar var mı?
Evet, bazen haklı buluyorum. Ben ve eşim Ermeni okullarından mezunuz. Ermeni okullarında müdürlük yaptım. Dolayısıyla, kızımı da okullarımızda okuttum. Ancak, torunum olursa, özel okula göndermeyi düşünebilirim. Bunun nedenleri var. Okullarımızda öğretmen alımında, bir Fransız okulundan ya da kolejden mezun olan, Ermeni okulundan mezun olana tercih edilebiliyor. Ermeni toplumundaki işverenler de işe alırken kolejden mezun olanları seçebiliyorlar. Bu da özel okulları ‘cazip’ hale getiriyor.
• Peki kızınız öğrenim hayatı boyunca ne tür sorunlarla karşılaştı?
Kızım ilkokula gidiyordu. Matematiği pek sevmezdi, sanata yatkındı. Beşinci sınıfta bir gün ağlayarak eve geldi. Özel okul giriş sınav formunu doldurmuş, öğretmene vermiş. Öğretmen de, alay eder gibi ‘Sen de mi sınava gireceksin?’ demiş. O sene, kızım bir Fransız okulunu kazandı. Ancak bir Ermeni lisesini tercih ettik. Bizim okullardaki öğretmenlerin bazıları çocuk psikolojini ve çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmiyor. Kızım ilkokulda yaşadığı o günü hiçbir zaman unutmadı. Çocuğa kırık not vermek, ceza vermek de çözüm değil. Çocuk zaman içinde öğrenir. Ceza motivasyonu bozar, duyduğu olumsuz bir sözü unutmaz. Ermeni okullarında eksikliklerden biri de çocuklara özgüven aşılayamamak. Zamanla, bu sorunun çözüldüğünü görüyorum, ancak kat edilecek daha çok yolumuz var.
• Ermeni okullarının tercih edilebilir olması için neler yapılmalı?
Ermeni olmak, Ermenice dersi verecek kapasitede olduğumuz anlamına gelmez. Bu da Ermeniceyi daha iyi bilen tecrübeli öğretmenlerden ders alarak mümkün olabilir. Bir başka sorun da, bazı liselerin seçerek öğrenci alması. Ben başarılı, başarısız öğrencilerin birlikte olmaları ve bir denge kurulmasından yanayım. Başarısız öğrencilere de ek dersler verilebilir. Ben kızımı koleje gönderebilirdim, ama Ermeni okulunda okuttum. Başka okula gönderenlere o zamanlar kızıyordum. Bir başka gerçek de şu: Ermeni okullarındaki öğretmenlerden ve vakıf yöneticilerinden bazıları çocuklarını özel okula gönderiyor. Bir yandan da, topluma ‘Çocuklarınızı Ermeni okuluna gönderin’ çağrısı yapıyorlar. Sen o okulda öğretmensin, yöneticisin, neden çocuğunu özel okula koyuyorsun o zaman? Demek ki yönettiğin yerin yetersiz olduğunu düşünüyorsun. Kendin inanmadığın birşeyi nasıl savunacaksın?
• Bazı genç öğretmenlerimiz Ermeni okullarında yer bulamadıklarını söylüyor. Onlara yol açmak, fikirlerine kulak vermek gerekmez mi? Bu sorun nasıl çözülebilir?
Bizim okullarda bazı müdürler, öğretmenler kendilerini veliden üstün görüyorlar. Bu yüzden, hatalarını kolay kabul etmek istemiyorlar. Genç öğretmenlerle de aralarında sorunlar çıkabiliyor. Ben 50-55 yaşından sonra öğretmenlerin çalışmasından yana değilim. Ancak tecrübelerini genç kuşağa aktarmak için danışman olarak okulda bir iki yıl kalmaları iyi olacaktır. Şimdi değişiyor kadrolar, gençlerin sayısı artıyor. Ama bu bir geçiş dönemi olduğu için dengeli olmalı. Genç öğretmenlerin deneyimli öğretmenlerden öğrenecekleri var. Tecrübeli öğretmenlerin de gençlere kulak vermeleri gerekiyor, çünkü öğrenme süreci bitmez.