Melih Gökçek: Cemaat İslam'a büyük darbe vurdu

17 Aralık'ı cemaatin AK Parti hükümetini sırtından hançerlemesi olarak değerlendiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 'Biz onları can bildik, kardeş bildik. Allah rızası için çalıştıklarını düşünerek her türlü desteği verdik. Başbakanımız için de öyleydi' dedi. Cemaatin İslam'a büyük darbe vurduğunu belirten Gökçek, 'Bu sebeple benim için hareket öldü' şeklinde konuştu.

Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'ün haberine göre, o, Türkiye'nin en tartışmacı isimlerinden birisi. 20 yıldır bu sıfatını pek kimselere de kaptırmadı. Kimisi için seyretmeye doyum olmayan birisi, kimisinin ise cinlerini tepesine çıkaran bir öfke odağı. Melih Gökçek'ten söz ediyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Melih Gökçek, bu röportajda sorularımı yönelttiğim isim oldu. Nefes nefese geçen bir seçim sonrasında, onu indirmek için birleşen bütün rakiplerinin ortak adayını alt edip tekrar başkanlık koltuğuna oturan Melih Gökçek ile seçimleri, 17 Aralık sürecini, Cumhurbaşkanlığı için gönlünde yatan ismi ve Gülen grubuyla bundan sonraki ilişkisini konuştuk. Elbette CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nun akıbetini konuşmadan olmazdı. Melih Gökçek'in cevapları her zamanki gibi iddialı.

  • 30 Mart seçimleri AK Parti için büyük başarıyla sonuçlandı. Ankara'yı özel kılan neydi?

30 Mart seçimlerini yerel seçim olarak kabul etmemek lazım. AK Parti'nin Ankara'yı kaybetmesi için çok çalıştılar. Ankara'nın devrilmesi, tabiri caizse AK Parti için sonun başlangıcı olarak lanse edilecekti. Bütün olaylar payitaht olan Ankara'da başlıyor. Ankara'yı ele geçirmek sokağa hakim olmak anlamına gelecekti. Sokak hareketleri anında hareketlenecekti.

  • Neden hedef haline getirildiniz?

Bu beynelmilel güçler tarafından organize edilen bir plandı ve AK Parti'nin başarısızlığı hedefleniyordu. İkincisi Gökçek gezi olaylarında hayli etkin olan bir isimdi. Gökçek'ten de bunun rövanşını almak istiyorlardı. Gerçekleri ortaya sermemiz kimilerini rahatsız etti.

  • Birçok seçim yaşadınız. Bu seçim nasıl bir ortamda gerçekleşti?

Beynelmilel güçler yerli taşeronları da kullanarak ittifak oluşturdular. CHP, Paralel Yapı ve her ne kadar parti olarak bu ittifakın dışında kalsa da MHP taşeron olarak burada yer aldı. Bu ittifakın finansmanını da İstanbul baronları üstlendi. Ankara'da hiçbir para sıkıntısı çekilmedi. Hatta bazı kişilere özel imkânlar bile temin edildi.

  • Siyasetin aktörlerinden birine mi temin edildi?

İleride ortaya çıkacaktır. Seçim öncesi ev sahibi olmayan siyasi bir kişi seçim sonrası ev sahibi oldu.

  • Ön planda biri miydi, perde arkası aktörlerden mi?

Siyasetin ön planında biriydi.

  • Paralel Yapı'nın darbe girişiminde bulunacağının emareleri var mıydı, yoksa 17 Aralık sonrası mı anlaşıldı?

17 Aralık'a kadar hiçbir şey hissetmedim. Hissetseydim zaten iş birliği yapmazdık. Biz onları can bildik, kardeş bildik. Allah rızası için çalıştıklarını düşünerek her türlü desteği verdik. Bu bizim için de böyleydi başbakanımız için de öyleydi. Ne zamanki 17 Aralık o zaman ihanet, art niyet ve sırttan hançerleme olayı çok açık olarak ortaya çıktı.

  • Dinleme kayıtları ve tapeler çıkınca ne düşündünüz?

Binlerce kişinin dinlendiğini ve insanlarla ilgili her şeyin arşiv haline getirildiğini görmek insana kullanıldığı ve güvenilmediği hissini veriyor. Oysa mümin mümine güvenir, hatasını örtmek yerine hangi hatası var diye aramak İslami bir davranış değil. Paralel Yapı'nın yaptıkları hareketlerin İslami olmadığı ortaya çıktı. İslam adına yapılan hareketlerin İslam'a vurulan en büyük darbe olduğu ortaya çıktı. Bu sebeple benim için hareket bir anda öldü.

  • 17 Aralık sürecinde Gezi'deki kadar aktif olmadığınızı düşünenler hiç de az değil.

Beni tenkit edenler oldu. Hoş onların beni tenkit etmeye hiç hakları yok. Kendilerini başbakanın yanında hiç yer almazken 'Sen niye konuşmuyorsun Melih?' diye sitemde bulunanlar oldu. Ben her zaman başbakanımın yanında oldum. İsim vermeden eleştirilerimi yaptım, seçimlere kadar sabrettim.

  • Neden seçimlere kadar beklediniz konuşmak için?

Seçimlerden önce konuşacak olsaydım destek vermemelerinin gerekçesi olarak, 'Biz Melih Bey'i çok seviyorduk, oyumuzu da ona verecektik ama böyle yaptığı için oy vermedik' diyeceklerdi. Ama şimdi hem millet hem de ben 'Gökçek ne yaptı da siz milletin kapısına gidip CHP için oy istediniz?' diye sorabiliyoruz. Aslında bana oy vermeyecekleri kanaatinde olduğum halde onlara mazeret bırakmak istemedim, bunu insanlar görsün diye sonuna kadar sabrettim.

  • Başbakan Paralel Yapı ile mücadelede bir hayli kararlı. Nasıl bir mücadele öngörülüyor?

Ben hizmeti ikiye ayırıyorum. Birinci kısım Allah rızası için her türlü fedakarlığı yapan kişiler. Bu samimi Müslüman kardeşlerimiz hâlâ var. Ama bir ikinci kısım var ki bunlar tamamen beynelmilel güçlerin emrinde ve onların talimatlarıyla hareket ediyor. Bu iki grubu yan yana koymak büyük yanlış olur. Beynelmilel güçlerin emrinde olanlar yüzünden diğer samimi Müslümanları suçlamak büyük günah olur. Sayın Başbakanımız da aynı şeyi söylüyor zaten. Paralel yapının hizmetle hiçbir alakası yok. Onların gayesi beynelmilel güçlere yardım etmek.

  • Gülen'in beddua görüntüsünü görünce ne hissettiniz?

Üzüldüm, çok üzüldüm. Yakışan bir davranış değildi.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Kategoriler

Güncel Gündem