Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını sundu.
Zirve Yayınevi’nde 18 Nisan 2007’de Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in vahşice öldürülmesine ilişkin davanın Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine devam edildi. 16’sı tutuklu 21 sanığın yargılandığı davaya tutuklu sanıklar eski jandarma alay komutanı Mehmet Ülger, İnönü Üniversitesi araştırma görevlisi Ruhi Abat, Binbaşı Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın ile tutuksuz sanık Hüseyin Yelki hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Varol Bülent Aral ile emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve tutuksuz sanıklar Aykut Saka ile İlker Çınar duruşmaya katılmadı.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin hazırladığı 569 sayfalık mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada Ergenekon silahlı terör örgütünün Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi(TUSHAD) yapılanmasını kurmak ve yönetmek iddiasıyla yargılanan davanın bir numaralı sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon için ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçunu işlediği ancak aynı fiilden İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi’nde ceza verildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mütalaada silahlı terör örgütünü yöneticisi olduğu iddia edilen Tolon’un, 3 kez adam öldürmeye azmettirme, 3 kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme ve yağma suçlarıyla cezalandırılması istendi.
Davada örgüt yöneticisi oldukları iddiasıyla yargılanan bir numaralı sanıkları eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve binbaşı Haydar Yeşil için de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirmeden 3 kez, konut dokunulmazlığını ihlale azmettirmeden 3 kez, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme, resmi belgede sahtecilik ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Dava kapsamında mahkemeye sunulan deliller içinde katiller için “Şerefsizlere, vurun dedik öldürmüşler” dediği ortaya çıkan ve örgüt üyeliği iddiasıyla yargılanan İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi Ruhi Abat ile Varol Bülent Aral, Hüseyin Yelki, Mehmet Çolakve Murat Göktürk hakkında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirmeden 3 kez, konut dokunulmazlığını ihlale azmettirmeden 3 kez, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme, resmi belgede sahtecilik ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Sanık Abdullah Atılgan’ın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, kişiyi hürriyetinden yoksul kılma, nitelikli yağmaya teşebbüse yardım suçlarından cezalandırılması istendi.
Sanık Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen için örgüt üyeliği suçlarından ceza istendi. Sanık Aykut Saka’nın örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan cezalandırılması talep edildi.
Cinayetleri işleyen olayın asli failleri Emre Günaydın, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler ve Cuma Özdemir için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tasarlayarak kasten adam öldürmeden 3 kez, konut dokunulmazlığını ihlalden 3 kez, nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarıyla cezalandırılmaları istendi.
Dava kapsamında gizli tanık ‘Deniz Uygar’ kod adıyla önemli ifadeler verdikten sonra deşifre olan sanık İlker Çınar’ın örgütten ayrıldığına dikkat çekilerek “Zirve Yayınevi ile ilgili tüm bildiklerini samimi şekilde, pişmanlık duyarak anlatması nedeniyle, hakkında TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması” istendi.
Dava kapsamında tutuksuz yargılanan sanık Kürşat Kocadağ ile Mehmet Gökçe’nin Ergenekon silahlı terör örgütünün TUSHAD yapılanmasına bilerek yardım ettiklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle beraatları talep edildi.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, savcının mütalaasını okumasının ardından taraflara taleplerini sordu. Sanıklar mütalaaya ilişkin savunma hazırlayacaklarını talep ederek süre istedi.
İLAHİYATÇI SANIĞIN TALEBİ
Dava kapsamında Ergenekon silahlı terör örgütünün TUSHAD yapılanması üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan araştırma görevlisi Ruhi Abat, ülke gündemindeki söylemlere benzer ifadeleriyle dikkat çekti. Dava kapsamında elde edilen ses kayıtlarında cinayetin faili gençler için ‘Şerefsizlere, vurun dedik öldürmüşler’ dediği ortaya çıkan Abat, delileri yok sayarak sahte belgeler üretildiğini iddia etti. Maddi delilleri tenkit ederek davayı itibarsızlaştırmaya çalışan Abat, Hanefi Avcı’nın tanık olarak dinlenmesini talep ettiğini belirtti.
Sanık avukatları duruşma esnasında özel mahkemelerin kaldırılmasına dair yasanın uygulanmasının beklenilmesi talebinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı reddi hakim talebinin reddedilmesini talep etti. Sanık avukatlarından Erdal Doğan ise “Talep hakkının kötüye kullanılması olarak kabul edilsin ve talep reddedilsin” dedi. Mahkeme üyeleri ile kısa bir değerlendirme yapan Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, ileri sürülen yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmadığı, HSYK tarafından her hangi bir değişiklik olacağına dair bir kararnamenin çıkartılmadığını belirterek, reddi hakim talebini reddetti. Savcı Zafer Hazar, zaten mahkemenin özel yetkili mahkeme olmadığını, kendisinin de genel yetkili bir savcı olduğunu kaydetti.
(CİHAN)