Taksim Meydanı, yayalaştırma projesinin ardından farklı bir hal aldı. 2 metrelik duraktan 60 metrelik durağa, 50 santimlik ‘kaldırımcık’tan meydanın ortasındaki havalandırma yapısına kadar işte meydandaki hatalar...
Birgün Gazetesi’nden Onur Erem’in haberine göre, daha önce Şişli yönündeki kaldırımlarla yol arasına koyulan otoyol bariyerlerini gündeme getirerek bunların kaldırılmasını sağlayan Mimar Korhan Gümüş, Taksim Meydanı’nı bir uçtan diğer uca gezerek meydanı anlattı.
Tarlabaşı’nda u dönüşü çilesi: Tarlabaşı Bulvarı’ndan gelerek tünele girmeden u dönüşü yapmak isteyenler için yapılan tek şeritli servis yolu önemli bir trafik sıkışıklığı yaratmış. Talimhane’den gelen 3 şeritli yolun doğrudan 90 derece açıyla bağlanarak sıkışıklık yarattığı bu yolu çok sayıda otobüs ve Taksim’deki sarı dolmuşların tümü kullanıyor. Bu nedenle özellikle iş çıkışı saatleri ve Taksim’in yoğun olduğu haftasonu günlerinde sarı dolmuşlara binen bir yolcu 15-20 dakikasını bu yoldan u dönüşü yapma çilesinde geçirmek zorunda kalıyor. Buradaki trafik daha iyi düzenlenebilirdi.
Yenikapı yönünde 2 metrelik durak: Taksim’den Yenikapı yönüne giden otobüslerin geçtiği durakta yolculara beklemeleri için ayrılan durağın genişliği yaklaşık 2 metre. Bu dar alan özellikle yoğun saatlerde yolcuların sığamadığı bir hale dönüşürken yola taşan yayalar nedeniyle cebe giremeyen otobüsler yolu tıkıyor. Bu durağın bir diğer sorunu da havalandırmasının olmaması. Her daim geniz yakan, zehirli hava trafiğin yoğun olduğu saatlerde dayanması zor hale geliyor.
Şişli yönünde 60 metrelik durak: Taksim’den Şişli yönüne gidecek yolcuların beklemesi için ayrılan durak ise 60 metre genişliğinde! Yer altına milyonlarca lira harcayarak neden böylesine dev bir alan açıldığı sorusuna bir yanıt bulmak imkânsız.
Şişli yönünde 1 metrelik yürüyen merdiven: Anlaşılan belediye her yerde bir sıkışıklık yaratmak istiyor. Standart genişlikteki yürüyen merdivenle inilen 2 metre genişliğindeki Yenikapı yönü durağının aksine 60 metrelik Şişli yönü durağına 2 kişinin yan yana durmasının imkânsız olduğu daracık yürüyen merdivenlerle iniliyor. Böylesine geniş bir alanda neden bu dar merdivenlerin kullanıldığına dair belediye henüz bir açıklama yapmadı.
Beton zeminde yükseklik farkı: Yolun yeraltına alınmasıyla ortaya çıkan beton alanda önemli yükseklik farkları var. Bu fark yağmur durumunda su birikmesine yol açacağı gibi eğer dolguyla bu fark kapatılırsa bu sefer de Talimhane cephesindeki binaları su basacak - çünkü bu betonda su gideri için bir yer (en azından şimdilik) ayrılmamış.
Gezi Parkı’nın girişleri sorunlu: Gezi Parkı’nın Talimhane’ye bakan tarafındaki bölge insanlar tarafından parkın ana girişi gibi kullanıldığından buradaki çimler kısa süre içinde yok oldu. Belediye, tünelin yaya çıkışlarını da tam bu bölgenin karşısına yaparak insanların parka giriş için burayı kullanmasını adeta teşvik etti. Gezi Parkı’nın merdivenleri ise onarılmayı bekliyor. Henry Prost’un yaptırdığı bu tarihi merdivenler inşaatlar sırasında devlet tarafından tahrip edilmişti.
Havalandırma yapısı: Araç tüneliyle birlikte meydanın en kritik noktalarından birine dev bir havalandırma yapısı kurulmuş. Bu yapı kapladığı dev hacimle ve Gezi’nin merdivenlerinin hemen yanındaki konumuyla İstiklal’den Gezi Parkı’na gelmek isteyen insanların önünü kesiyor.
Kaldırımcık: Yayalaştırma projesi yayalara değil araçlara önem verdiği için araç tünelinin Tarlabaşı girişine kaldırım yapılmamış. Bu yüzden insanlar otobüsten indikten sonra 30 metre yürüyerek bulvara çıkmak yerine 200 metre yürüyerek önce Gezi Parkı yakınındaki çıkıştan çıkmak, sonra Tarlabaşı’na geri yürümek zorunda. Aynısı otobüs durağına erişmek isteyen insanlar için de geçerli. Belediye tünel girişlerine kaldırım yapmasa da göstermelik bir ‘kaldırımcık’ yapmış. Bu kaldırımcık o kadar dar ki bir kişinin vücudu bile sığmıyor. Kaldırımcıkta yürüyen veya kaldırımcıkta karşıdan biri geldiği için yoldan yürümeye başlayan bir insana araba çarptığında bunun sorumluluğu projeyi hatalı tasarlayanlarda olacak.
Şişli yönünde de trafik sorunu: Gezi Parkı’nın hemen yanında Şişli’den gelen araçların u dönüşü yaptıkları servis yolu Tarlabaşı tarafındaki yoldan daha dar. Bu yüzden burada bekleyen taksiler, indirme işlemi yapan araçlar trafiği tıkıyor. Yol bir otobüsün ancak dönebileceği genişlikteyken bir de araçlar bekleyince otobüslerin geçmesi imkânsız hale geliyor. Bu yolda trafik oluşmasının bir nedeni de otobüsler. Bu tek şeritli yolun üzerine bir de otobüs durağı yapıldığı için durakta otobüs durduğu zaman arkasındaki araçlar da beklemek zorunda kalıyor.
Otoyol bariyerleri ve anlamsız boşluklar: Korhan Gümüş’ün dikkat çektiği gibi Gezi Parkı’nın hemen yanındaki bu noktada çok sayıda otoyol bariyeri kullanılmış. Bu bariyerler Taksim Meydanı’ndaki kitlesel bir eylemde oluşacak panik ânında ya da polis saldırısında kitlenin ezilmesine yol açma tehlikesine de sahip. Eğer belediye bu bariyerleri koyarken Taksim’de bir daha kitlesel eylem yapılamayacağından eminse diyecek bir şey yok, ama bariyerlerin arasında kalan anlamsız boşluk için de belediyeden bir açıklama bekliyoruz.
Bir kaldırımcık daha: Taksim Meydanı’nda ortaya çıkan dev beton alanı Cumhuriyet Caddesi’ne bir metre genişliğindeki kaldırım bağlıyor. İki kişinin yan yana yürümekte zorlandığı bu kaldırım o kadar plansız ki Gezi Parkı’ndaki ağaçlar için ekstra çıkıntılar yapılmak zorunda kalınmış. Üstelik park ile kaldırım arasına anlamsız bir beton kütlesi sokulmuş. Ama bu çıkıntıları çok da genişletemeyeceğini fark eden belediye, bir ağacın kökünü çıkıntının dışında bırakmış. Bakalım bu tuzak gibi kök, kaç kişinin düşmesine yol açacak.
Kaos kavşağı: Elmadağ’a yapılan kavşak tasarımı nedeniyle araç trafiği içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kavşağın ortasında biriken araçlar diğer yönlerden gelen araçların geçmesine engel olunca trafik hiçbir yöne ilerleyemiyor. Bu kavşakta yayaların geçmesi için yapılan yerde ise ne bir yaya geçidi var, ne de bir trafik ışığı.
Gezi Parkı hâlâ köprüsüz: Gezi Parkı’nın iki yakasını birleştiren ve yol çalışmaları için yıkılan yaya köprüsü hâlâ inşa edilmedi. Belediyenin bu inşaat için neyi beklediği bilinmiyor.
‘Ya geri dolduralım, ya uzatalım’
Korhan Gümüş belediyenin bunca zorluk çıkarmak için yüz milyonlarca lira harcamasına gerek olmadığını söylüyor. “Havalandırma bacaları duvarların kenarına yapılır. Bu insanların köylerde dahi uyguladığı bir mantıktır. Siz hiç salonun ortasından baca geçen ev gördünüz mü? Meydanın ortasındaki havalandırma tüneli tam da böyle” diyen Gümüş bunu yapan mimarın hesap vermesi gerektiğini belirtiyor.
Gümüş’e göre belediyenin hiçbir projesi olmadan meydanı beton doldurup “Gerisine sonra bakarız” demesi de kabul edilebilir değil. Korhan Gümüş, bu noktadan sonra izlenebilecek iki yolun olduğunu söylüyor: “İstanbul’u ziyaret eden New York’un ulaşım ve ar-ge’den sorumlu müdürü, kentlerinde geçmişte açılan hatalı tünelleri doldurduklarını söylemişti. Bizim de artık buranın doldurulmasını talep etmemiz lazım. Eğer bu yol Şişhane’den Şişli’ye kadar yer altına alınıp burası bir yürüme bölgesi ilan edilecek olsaydı anlardım ve destek de verirdim. Ya bu uygulamaya gidilmeli ya da tüneller geri doldurulmalı.”