Aslı Aydıntaşbaş: 'PYD ve Özgür Suriye Ordusu, 11 maddelik anlaşmayla hem ateşkes hem de bundan sonra Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde Esad rejimine karşı ortak hareket kararı aldı.'
Haftalardır Ceylanpınar’ın Suriye tarafındaki Resulayn kasabasında (Kürtçe Serikani) çatışmakta olan PYD ve Özgür Suriye Ordusu, 11 maddelik anlaşmayla hem ateşkes hem de bundan sonra Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde Esed rejimine karşı ortak hareket kararı aldığı öğrenildi.
Milliyet Gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş'ın bugün köşesine taşıdığı anlaşma ile ilgili olarak, PYD lideri Salih Müslim ile konuştu. Anlaşmayı doğrulayan Müslim, 'Kürt bölgelerini ortak savunacağız. Tabii güçlerimizi Hama ya da Humus’a gönderecek değiliz. Ama Kürtler ve Arapların birlikte olduğu şehirlerde ortak birlik oluşturacağız' dedi.
Anlaşmayı kaleme alan Aydıntaşbaş'ın yazısının tamamı şöyle:
'Sınırda toplanan iki askeri heyet tarafından pazar günü neticelendirilen 11 maddelik anlaşmaya göre, Resulayn/Serikani kenti, Kürt, Arap, Hıristiyanlardan oluşan ortak bir meclis tarafından yönetilecek. Silahlı gruplar, kentten çekilecek. Türkiye ile sınır kapısı da, ortak kurulan Meclis tarafından denetlenecek. Ayrıca Resulayn/Serikani girişindeki ‘kontrol noktaları,’ ÖSO ve PYD tarafından ortaklaşa denetlenecek.
Esad karşıtı cephe?
Kürt ve Arap muhalif gruplar arasındaki anlaşmanın en kritik tarafı, iki silahlı gücün bu anlaşmayla Esad’a karşı ortak bir askeri cephe oluşturmuş olması. PYD şu zamana kadar Esad rejimine karşı açık silahlı mücadeleye girmemiş, bu nedenle de diğer muhalif gruplar tarafından da eleştirilmişti.
Bu anlaşmaya göre ise PYD ve ÖSO ”rejim denetimindeki kentlerin kurtuluşu için ortak hareket” etme kararı aldı. Böylece PYD ilk kez, net olarak Esad karşıtı cepheye aktif olarak katılmış oldu. Anlaşmada ayrıca Til Temir, Derbasiye, Amude, Derik gibi kentlerin de ”kurtarılmış bölge” ilan edilmesine karar verildi.
Milliyet’e konuşan PYD lideri Salih Müslim bu maddeyi açıklarken ”Kürt bölgelerini ortak savunacağız. Tabii güçlerimizi Hama ya da Humus’a gönderecek değiliz. Ama Kürtler ve Arapların birlikte olduğu şehirlerde ortak birlik oluşturacağız” dedi.
Bizler Türkiye ile diyaloğa hazırız
PYD’ye bağlı Halk Savunma Birlikleri ve Beşar Esad’a karşı muhaliflerden oluşan Özgür Suriye Ordusu arasında imzalanan anlaşma sonrasında, PYD lideri Salih Müslim’i bir Ortadoğu başkentinde yakaladık. Mükemmel bir Türkçeyle yapılan sohbet, şöyleydi:
- Özgür Suriye Ordusu ile ateşkes, olumlu bir gelişme...
Hemen düzelteyim. Anlaşmayı imzalayan YPG isimli halk savunma birlikleri ve ÖSO’nun Halfeti konsey başkanı. 11 madde arasında sınır kapısının ortak denetimi, Meclis kurulması, Serikani’ye giriş çıkışların ortak denetimi var. Ama ÖSO, rejim güçleri bulunmayan Amude, Derbasiye gibi şehirlere geçmeyecek.
- Bazı şehirlerin ortak ‘kurtarılmasından’ söz ediliyor...
Rejimin elindeki Haseki bölgesindeki şehirler. Kürtlerin ve Arapların beraberce yaşadığı yerlerde rejime karşı güç birliği yapmayacağız.
- Böylece kendinizi Esad’a karşı savaşmaya bağlamış olmuyor musunuz?
Baştan beri Kürt bölgelerinde kendimizi savunacağımızı söyledik. Geçmişte çatıştık da. Ama doğru, rejim Kürtleri karşısına almak istemedi. Biz de Serikani, Kamışlı gibi hassas yerlerde Kürt-Arap savaşından korktuk. Durup dururken rejime saldırsaydık olacağı buydu. Etrafta hala binlerce rejim tarafından silahlandırılmış Arap gücü var. Hala da korkuyoruz bu durumdan.
- Ama anlaşılan durum değişiyor. Aktif savaşa mı gireceksiniz?
Şimdiye kadar rejim Kürtlerle çatışmaya girmek istemiyordu. Biz de az kan ve az ölümle meseleyi bitirmek istedik. Ama durum değişiyor. Biz de Kürt bölgelerini savunacağız. Ortaklaşa. Tabii YPG güçlerini Hama ya da Humus’a gönderecek değiliz. Ama Kürt ve Arapların olduğu yerlere ortak birlikler olacak.
- Esad hala iktidarda. Gidici mi sahiden?
2 sene direnebileceği hesabını yapmıştık. Maalesef haklı çıktık. Biz rejimin, 1963’ten beri nerelere kök saldığını iyi biliyoruz. Ama artık dönüş yok. Rejim ya gidecek ya gidecek. Biz Kürt tarafı olarak önce akan kanı durdurmak istiyoruz. Türkiye’nin politikası işleri karıştırdı.
- Türkiye’nin sınırda PYD’ye karşı radikal silahlı grupları desteklediğinden yakınmıştınız...
Türkiye şimdiye kadar yanlış gruplar üzerine hesap yaptı. Neden Cezire Kurtuluş Cephesi’ni destekledi ve Urfa’da 100 milyon dolarlık kongre yaptılar. PYD’ye karşı savaşanların arkasında durdu. Serikani’ye gelen silahlar bize karşı kullanıldı. Bunlar hataydı. Ama bizim Türkiye’yle politik bir karşıtlığımız yok...
- Yani Türkiye ile diyalog olabilir mi?
Henüz yok ama istiyoruz. Söz ettiğim hatalar yapıldı. Ama bizim Türkiye’ye karşı sempatimiz vardı. Türkiye ile diyaloğun olmasını istiyoruz. Her şeyi açıkça konuşalım. Sahte bir dostluk değil. Suriye halkı temelinde bir dostluk. Kolay lokma değiliz. Ama diyalog istiyoruz, hazırız. Demokrasi için bedel vermeye hazırız. Suriye’de Kürt kimliğinin demokratik bir anaya çerçevesinde tanınmasını istiyoruz. Kimseye de karşı değiliz. Türkiye’nin buna sevinmesi lazım.
- Bu anlaşmada Öcalan’ın çağrısı etkili oldu mu?
Sayın Öcalan, bir değerdir. Saygı duyuyoruz. Ama biz kimseden, ne Kandil ne Sayın Öcalan’dan direktif alıyoruz. Onları kardeş biliyoruz. Ama talimat almıyoruz. Bizler Sayın Öcalan’ın fikirlerini destekliyoruz; ama organik bağımız yok.