Galatasaray’lı taraftarları heyecanlandıran ve büyük ses getiren Sneijder transferini, Arat Saadetyan değerlendirdi. Saadetyan’a göre Galatasaray’daki taşların yerine oturmasının ardından Sneijder’in verimi fazlasıyla ortaya çıkacak ve izleyenlerin de futbol iştahını kabartacak.
ARAT SAADETYAN
Geçtiğimiz sezon Trabzon menşeili Engin Baytar, Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam'ı transfer edip, yanlarına Elmander, Mello ve Necati gibi isimleri dahil ederek transfer piyasasında (özelikle üç Trabzonluyu transfer ederek) ses getiren Galatasaray , (ki bu transferlerin karşılığını fazlasıyla gördü) bu yıl da Trabzon'dan (belki de gözünü, geçtiğimiz sezondan diktiği) , hem ülke futbolunun hem de Trabzon'un en önemli futbolcusu Burak Yılmaz'la sözleşme imzalayıverdi. Bir de üstüne Trabzon'un elinde tutamayıp Fransa semalarında 'Kariyerimi devam ettirmek istiyorum' deyip Toulouse takımına transfer olan Umut Bulut'u da kadroya ekleyince iki sezon içerisinde Trabzon'un şampiyonluğa oynayan kadrosunu sarı-kırmızılı renkler içerisinde görmeye başladık. Gel gör ki bu transferler pek yetmemiş olacak ki, R.Madrid'e kadar futbol kariyerini yükseltmiş Hamit Altıntop ve geçtiğimiz sezon ligin en başarılı futbolcuları arasında görülen Ambrabat'ta artık Galatasaraylıydı. Alt yapıdan kadroya katılan oyuncularla birlikte de Galatasaray kağıt üzerinde çoktan şampiyondu medyaya göre. Hatta 2000 yılında UEFA kupasını kazanan efsane kadroya atıfta bulunuluyordu, 2000 ruhu geri geldi tadında. Ne var ki bütün bu transferler Galatasaray yönetiminin gözünü pek de doyurmuş gibi durmuyordu. Başkan Ünal Aysal’ın yaptığı 'çilek' benzetmesi medya ve taraftarda büyük bir ismin beklentisini oluşturdu. Ancak 'Bütün transferlerin tamama ermesi ve sadece üzerine konulacak bir çilek eksik' benzetmesinden oluşan beklenti ilk yarıya kadar giderilemedi. Ve çileğin, hangi futbolcu olacağı yönünde isimler hiç bitmedi, en son Sneijder ismi dolaşmaya başladı. Ha geldi ha gelecek derken en sonunda 'çilek' tamama erdi, Sneijder İstanbul'daydı.
Hem de katmerli bir çilekti bu. Utrecht'ten kalkıp Ajax'ın futbolcu fabrikası De Toekomst'un 1991 yıllı versiyonu seçmelerinden yetişen, 16 yıl boyunca Ajax'ta top koşturup, Ajax'la altı kupa kazanacak, 2004 yılında yılın Hollandalı futbolcusu ödülüne layık gösterilecek, UEFA tarafından 2009–2010 sezonunun en iyi orta saha oyuncusu ve 2010'da FIFA tarafından en iyi üç orta saha oyuncusundan biri olarak seçilecek bir çilek. 2007'de 27 milyon Euro'ya Real Madrid'e satılarak ilk yılında kulübü La Liga'da şampiyon olacak ve daha sonra 15 milyon Euro'ya Inter'e satılacaktı. Inter'deyken Serie A, UEFA Şampiyonlar Ligi ve iki defa Coppa Italia kupasını kazanacaktı. Dolayısıyla kopan yaygara hiç de boşuna değil elbet, hele böyle bir kariyere sahip oyuncunun, işin ekonomik yanını bir kenara koyarak düşünürsek 28 yaşında Türkiye'yi tercih etmesi hiç de yabana atılmaması gereken bir durum.
Ancak bütün bu yaygaranın yanında, Ajax gibi bir futbol altyapısı terbiyesinden geçmiş oyuncular, bütün taşların oturduğu ve kendisini verim alabileceğiniz en uygun pozisyonda kullanabildiğiniz noktada fayda sağlayabilmekte. Jose Mourinho Inter'de bunu mükemmele yakın başardı ki, o vakitlerde şampiyonanın favorisi Barcelona'yı yarı finalde elleyip hiç de beklenmedik bir şekilde UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazandılar. Galatasaray'da bu durum ne kadar söz konusu, orası muğlak işte. Artık hiçbir futbolcu tek başına maç kazandıramıyor. Yeteneğin yanında oturmuş bir oyun planınızın da olması gerekiyor. Örneğin Hamit gibi bir futbolcu sistem içinde doğru yeri bulamayınca bir anda vasıfsız bir oyuncu haline dönüşebiliyor. Ki bu sezon yapılan onca transferin ardından geçtiğimiz sezon oturan yapının üzerine futbol severler Galatasaydan’dan çok daha görkemli bir futbol bekliyordu. Dolayısıyla öncelikle doğru bir formül gerekiyor. Yanlız Sneijder için değil, tüm takım için. Zira Sneijder’dan verim alabilmenin öncelikli yolu bu gibi.
Muhtemelen de Fatih Terim'in yapacağı ilk iş geçen sezondan bu yana ısrar ettiği 4-4-2'den vazgeçip sistemi 4-2-3-1'e doğru revize etmek olacak. Ki bu revizyon içinde, Hamit gibi bir değerin de yeniden kazanılması mümkün olabilir. Dolayısıyla Sneijder tribünler için büyük bir heyecan olsa da, bunun sahaya yansıması Galatasaray'ın bu sezon var olan sorunsalları içinde biraz vakit alabilir. Ta ki takımda taşların yerine oturmasına kadar. Ki o vakit Sneijder’ın da verimi fazlasıyla ortaya çıkacak ve bizim de futbol iştahımızı kabartacaktır.