Yükseköğretim Kurulu kararı 2013-YGS’de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularının yer alacak olması, statü gereği bu dersten muaf olan azınlık toplumu eğitim kurumlarının tepkisiyle karşılandı. Eğitimciler, uygulamanın eşitsizlik getireceğini dile getirirken, din kültürü yerine felsefe sorularının sorulmasının daha adil olacağı görüşünü savundu.
SAHAG GÜRYAN
sahagguryan@agos.com.tr
ÖSYM Başkanı Ali Demir, geçen ay yaptığı açıklamada, 2013’te yapılacak YGS ve LYS-4’te ortaöğretimde zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden toplam 13 soru sorulacağını açıklamıştı. Karar, azınlık toplumları tarafından tepkiyle karşılanmış; dersin devlet okullarında İslam dini içeriğiyle verilmesi ve sınavda bu doğrultuda sorular sorulacak olması nedeniyle Hıristiyan ve Musevi öğrencilerin mağdur olacağı belirtilmişti. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve ÖSYM yetkilileri, YGS’de İslam dini ile ilgili değil, din bilgisiyle ilgili genel soruların yer alacağını açıklamışlardı. Dinçer, 19 Aralık’ta Pangaltı Mıhitaryan İlköğretim Okulu ve Lisesi’ne yaptığı ziyarette bu konuda güvence vermiş, “Almadığınız dersten dolayı dezavantajlı olmayacaksınız. Endişe ve tereddüde kapılmayın” demişti.
İslam sorulmayacak denildi ama
ÖSYM de, 4 Ocak’ta yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “2013-YGS’de, Yükseköğretim Kurulu kararı ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden beş adet soru yer alacaktır. Sorular Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim müfredatında yer alan konulardan hazırlanacaktır.”
6 Ocak’ta Hürriyet gazetesinden Esra Kaya’ya konuşan bir YÖK yetkilisi, ÖSYM’de yapılan tartışmalar sonucunda çeşitli seçenekleri değerlendirdiklerini ve nihayetinde “Sadece İslam dininin ibadet ve inancına yönelik özel sorular değil, genel çerçeveli din kültürü soruları olacak” bir düzenleme yaptıklarını aktardı.
Ancak ÖSYM’nin hazırladığı örnek soruların İslamiyet’e dayalı olması, soru işaretleri uyandırdı. ÖSYM tarafından hazırlanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Testi örnek sorularının arasında, Kuran’ın Nur Suresi’ne ilişkin bir soru bulunuyor. Örnek soru şöyle: “Ey iman edenler; evlerinizden başka evlere izin almadan, seslenip selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz, böyle hareket etmeniz sizin hayırlıdır. Şayet evde kimseyi bulamazsanız yine de size izin verilmedikçe içeri girmeyin… (Nur, 27-28) Bu Kur’an-ı Kerim ayetleri, aşağıdaki hak ve özgürlüklerden hangisiyle ilişkilendirilebilir?”
Haksız rekabete neden olur
Fen Bilimleri Dershanesi’nin rehber öğretmenlerinden Orhan Gez, ÖSYM’nin örnek sorularının İslam bilgisine dayalı olmasını eleştirdi ve uygulamanın haksız rekabete yol açacağını belirtti: “YGS’de 5, LYS’de de 8 adet Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu sorulacak. Bu yeni durum sıkıntıları da beraberinde getiriyor, çünkü azınlık okullarında bu ders Hıristiyan inancına göre verilmekte. ÖSYM’nin internet sitesinden açıkladığı örnek sorular arasında, sadece İslam dinine ait sorular da görülüyor. ÖSS gibi, bırakın bir doğruyu, yapılmayan bir yanlışın bile öğrencinin istediği üniversite ve bölümü kazanmasında önemli olduğu bir sınavda, 13 soru çok ciddi bir eksiklik oluşturacaktır. Bu durum beraberinde haksız bir rekabeti getirecek.”
Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nin müdürü Armen Saruhanyan ise, Ermeni, Süryani, Musevi ve Rum öğrencilere Din Bilgisi yerine Felsefe sorusu sorulmasının daha makul olacağının altını çiziyor: “Bu uygulama eşitliğe aykırı. Azınlık okul öğrencileri ile, diğer okullarda öğrenim gören ve din derslerine girme zorunluluğu olmayan gayrimüslim öğrenciler mağdur olacaktır. ‘Sorular sadece İslam bilgisine dayalı olmayacaktır’ dense de, bir soru dahi olsa –ki en az bir sorunun çıkacağı anlaşılmaktadır– , bu öğrenciler için aleyhte bir durum yaratmaktadır. Alternatifin Felsefe sorusu olması, her şeye rağmen daha mantıklı bir çözüm olarak görülebilir.”