Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan yerine kayyım atanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Agos'un sorularını yanıtladı: "Ben Silivri’de olabilirim ama Şişli’de binlerce Emrah çıkar. Şişli’yi kayyıma bırakmazlar."
Takvimler 19 Mart'ı gösterirken İstanbul büyükşehir ve ilçe belediyelerine başlatılan "terör" ve "yolsuzluk" soruşturmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 106 kişi için gözaltı kararı çıkarılmıştı. Bu isimlerden biri de Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'dı. Şahan, emniyetteki ifadesinde şehir plancısı olduğunu, yıllarca yerel yönetimlerde görev aldığını anlattı, “31 Mart 2024 seçimlerinde Şişli’de her 10 kişiden 7’sinin oyunu alarak belediye başkanı seçildim. Demokratik yöntemlerle görevime geldim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Şahan, 23 Mart'ta, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde hayata geçirilen "kent uzlaşısı" kapsamında açılan soruşturmada "terör" suçlamasıyla tutuklandı. Bu gelişmenin ardından Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, Şişli Belediyesi'ne kayyım olarak atandı. Böylece Şişli, 26 yıl sonra CHP yönetiminden çıkıp kayyım yönetimine geçti.
Kent Lokantaları'nda hesaplar tutuklu başkandan
Şişli Belediyesi'nin kayyım yönetimine geçmesinin ardından Şişlililer, belediye binası önünde toplandı, tutuklamalara yönelik eylemler yaptı. Bu süreçte en çok tartışılan konulardan biri de Şişli Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından Kent Lokantası faaliyetleri durdurulması oldu. Yurttaşlar lokantanın önünde eylem yapıp çorba dağıtırken kayyım yönetimi karara gerekçe olarak ürün tedarikini gösterdi.
Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan yerine kayyım atanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Agos'un sorularını yanıtladı. Cezaevindeki ilk gününden, kayyım yönetimine dair konuşan Şahan tutuklanmaların siyasi olduğunu vurguladı: "Bu davalar siyasi yargılama süreçleridir. Konu İmamoğlu ve kadrosunun tasfiye edilmek istenmesidir. Konu yenileceklerini bildikleri yarınlardır."
Şahan'a soruları gönderdiğimizde Kent Lokantaları hâlâ hizmet vermiyordu. Bugün, 20 günün sonunda Kent Lokantaları yeniden açıldı. Askıda yemek uygulamasının tamamının ise tutuklu bulunan Resul Emrah Şahan'ın ödediği açıklandı. Şahan, cezaevinden gönderdiği mesajla, Şişli halkına seslendi: "Kent Lokantaları bir lütuf değil, halkın hakkıdır. Bu hakka sahip çıkan herkese selam olsun..."
Cezaevindeki ilk gününüz nasıl geçti? Gözaltı sürecinde polislerin size tavrı nasıldı?
Öncelikle alışmaya, zamanı, mekanı algılamaya çalıştım. Gözaltı sürecinde polislerin tavrı kötü değildi. Daha kibar, hatta seçilmiş bir başkana davrandıklarını hissettiren bir kibarlık vardı. TEM bu anlamda kibar ve nazikti. Haklarını teslim ederim. Ama sorgu hakimliği öncesindeki süreç kötü bir deneyimdi. Saatlerce çok soğuk bir nezarethanede, uykusuz şekilde beklemek durumunda kaldık. Bu durum Sulh Ceza Hakimliği önünde avukatlarım tarafından da dile getirildi.
Silivri birçok siyasinin buluşma noktası oldu. Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ, Gezi tutukluları ve İBB’de birlikte çalıştığınız Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman ile karşılaştınız mı?
Burası Cumhuriyet tarihinin en kritik eşiklerinden birine tanıklık ediyor. Koridorlarda görüşe giderken rastlaşıyoruz ama tabii konuşmak mümkün değil. Bizim bakışlarımız anlaşmaya yeter. Burada tutuklu bulunanların tek amacı var, o da aydınlık, demokratik bir gelecek tasavvuru. O nedenle birbirimizi görmek, selamlaşmak bile iyi geliyor.
15 Temmuz 2016 sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile belediyelere kayyum atanmasının yolu açıldı. Ardından BDP, HDP ve DEM Partili belediyelere kayyım atandı. CHP’li Esenyurt Belediyesi’nden sonra Şişli Belediyesi’ne kayyım atandı. Böylece Şişli, 26 yıl sonra CHP’den çıkıp kayyıma yönetimine geçti. Böyle bir operasyon bekliyor muydunuz?
Bu dönem mevcut siyasi iktidarın siyaset üretemediği, toplumsal rızayı alamadığı bir boşluğu bürokrasi ve yargıyla doldurma dönemidir. O kadarını da yapamaz dediğiniz her şeyi siyasi iktidar elindeki yargı ile yapar, yapıyor da. Dolayısıyla İmamoğlu’nu tutuklayan akıl bomboş dosyalarla, gizli tanıklarla Şişli’ye de kayyum atar, başka ilçelere de. Fakat emin olun milletin iradesine karşı kurulan bu oyun eninde sonunda bozulacak. O günler uzak değil, çok az kaldı.
"Ben artık Şişli halkıyla, beni seçenlerle konuşurum"
Geçici olarak görevden alındınız ama hâlâ seçilmiş bir belediye başkanısınız. Belediye yönetimini ve alınan kararları takip edebiliyor musunuz? Değişen ve kaldırılan uygulamalardan haberdar mısınız?
Belediyeyi kamuoyundan, vatandaştan gelen notlardan, avukatlarımdan takip ediyorum. Ben artık Şişli halkıyla, beni seçenlerle konuşurum. O bina, makam ve yetki; halkın iradesiyle anlam kazanır. Ne yazık ki bu gerçeği kavrayamıyorlar. Biz Şişli’de meşruiyeti halktan alırız ve Şişliliyle konuşuruz. Kayyım uygulaması, halk iradesi karşısında geçici ve kabul edilemez bir durumdur. Şişli’ye yakışmayan utanç verici bu tablo, en kısa sürede son bulacaktır.
Kayyımın ilk icraatları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını asmak, belediye meclisinin görev ve yetkilerini encümenin memurlarına devretmek oldu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Halkın iradesinden daha üstün hiçbir şey yoktur. Seçimle iş başına gelmemiş olanların, halkın istek ve beklentilerine yabancı olmasını anlayabiliyorum. Çünkü ülkeyi yönetenlerin en büyük sorunu kendi halkına yabancılaşmaları zaten. Şişli’nin seçilmiş belediye başkanının koltuğuna oturan kayyımın Cumhurbaşkanının fotoğrafını asması beklenen bir şeydi. Çünkü bizde olan demokratik değerler iken onlar da olan şey biat ve itaat kültürü. Demokratik değerlerin hepsine karşılar ve seçilmiş Meclis Üyelerini de iş yapamaz hale getirerek en ufak aykırı ve muhalif sesi kısma gayretindeler. Bu uygulama Şişli’nin milli mücadele ve demokrasi ruhuyla bağdaşmaz. Şişliler bunu içine sindirmeyecektir.
Kayyım yönetimindeki Şişli Belediyesi, hizmet vermeyen Şişli'deki Kent Lokantası'nın kapatılmadığını sadece tedarik yetersizliği yaşandığını iddia etmişti. Yurttaşlar halk sofraları kurup eylem yaptı. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Kent Lokantalarında malzeme tedarikindeki aksaklıkları bahane etmek, yöneticilik vasfının eksikliğini ve bu işleri bilmediklerini gösterir. Komik hale düşüyorlar. Açıkladıkları borç bile yanlış. Ama halleri bu. Bunların hesabı sorulur, ama hukukla ama seçimle. Şişlili kendi sofrasını kurar. Kayyımın yeteneksizliği, iş bilmezliğiyle olmaz bu işler. Bu işler yurttaş sevgisi ister. Makam sevgisi, fotoğraf sevgisi ve “aferin” almak için yönetmeye çalışmanın sonucu bu olur.
19 Mart’ta başlayan operasyonla iki belediye başkanı “yolsuzluk” iddiasıyla tutuklanırken, siz “terör” iddiasından tutuklandınız. Sizin tutuklanma nedeninizin farklı olması ve suçlamalar hakkında ne söylemek istersiniz?
Bomboş, saçma sapan, gizli tanıkların uydurmalarıyla yaratılmış Düşman Ceza Hukuku uygulamalarıyla şekillenen dosyalar. Birinin diğerinden farkı yok. Yapın canlı yargılama, vatandaş görsün suçlamaların, gizli tanıkların saçmalığını. Genel Başkanımız da dedi, konu siyasidir. Bu davalar siyasi yargılama süreçleridir. Konu İmamoğlu ve kadrosunun tasfiye edilmek istenmesidir. Konu yenileceklerini bildikleri yarınlardır.
"Ben Silivri’de olabilirim ama Şişli’de binlerce Emrah çıkar"
Şişli halkına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Bizler millete emanetiz. Şişlili kendi oyuna, hakkına sahip çıkar. Konu Resul Emrah Şahan konusu değildir. Şişli’de her 10 kişiden neredeyse 7’si bir seçim yapmış. Siz bu seçimi yok sayıyorsunuz. Şişli’nin hakkı yenmiştir ve yurttaş her yerde hakkını arar. Sosyal demokrat bir ilçe olan, sanat, kültür ve gençliğin merkezi olan Şişli’de kayyım tepkisi doğaldır. Şişli’ye emanetiz. Bana yazsınlar, takip etsinler beni. Ben Silivri’de olabilirim ama Şişli’de binlerce Emrah çıkar. Şişli’yi kayyıma bırakmazlar. Şişli’nin hakkına nasıl sahip çıktığını zaman ilerledikçe daha net göreceksiniz.