Avrupa Parlamentosu'nun 12 Mart'taki Genel Kurul toplantısında, Bakü'de hapiste tutulan Karabağlı Ermeni esirlerin ağır koşulları görüşüldü. Oturumda Azerbaycan'a ağır eleştiriler yöneltildi,
Armenpress'in Brüksel muhabirinin aktardığına göre, tasarının ortak yazarlarından Ermenistan Daimi Raportörü Miriam Lexman, konuşmasında, Bakü'de yürütülen sahte yargılamaların ve esirlerin insanlık dışı koşullarının, Aliyev'in uluslararası yükümlülüklerini hiçe sayan bir rejimin gerçek yüzünü gösterdiğini belirtti.
Lexman, "Avrupa Birliği stratejik ortaklık arayışında iken, Bakü rejimi komşularını tehdit etmeye ve bölgesel barışa yönelik çabaları engellemeye devam ediyor. Günümüzün jeopolitik ortamında, Avrupa Birliği'nin özellikle yakın çevresinde değerlerini savunması acil bir ihtiyaçtır. Biz bir kez daha diktatörü yatıştırmaya ve ticari iş birliğini genişleterek Aliyev'in adımlarını teşvik etmeye çalışıyoruz. Ders almadık mı? Stratejik ortaklık yanılgılarını bırakıp, gerçeklerle yüzleşmenin, değerlerimize ve ilkelerimize göre hareket etmenin zamanı gelmiştir." şeklinde konuştu.
Ermenistan Eş Raportörü ve kararın ortak yazarı Vasile Dinku, konuşmasında, Kafkasya'nın bu bölgesinde Ermeni siyasi tutukluların durumunun adalet, istikrar ve barış açısından büyük bir soru işareti olduğunu belirtti.
"Stalin yargılamalarından farkı yok"
Dinku "Bu davaların bir parçası olmak ve yargısal suistimallerde bulunan Azerbaycan yetkililerine yönelik olası yaptırımları desteklemek istiyoruz. Bu yetkililere karşı sert yaptırımlar uygulamalı ve gelecekte bu tür şiddet olaylarının önlenmesini teşvik etmeliyiz. Gelecek pek de olumlu görünmüyor. Bölgedeki askeri durum göz önüne alındığında, şimdi harekete geçmeli ve gelecekteki trajedileri önlemek için somut önlemler almalıyız." ifadelerini kullandı.
Önerilen tasarının ortak yazarlarından, Ermenistan konusunda eş raportör olan Natalie Loiseau da konuşmasında, Bakü'de yaşanan yargılamaların Stalin yargılamalarından hiçbir şekilde aşağı olmadığını, tutukluların tek "günahının" Ermeni olmak olduğunu belirtti.
AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'a hitap eden Loiseau, bir kez daha genel kurulda hazır bulunmamasından ve kendilerini dinlememesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Avrupa Konseyi'nin tüm siyasi gruplarını temsil eden 12'yi aşkın milletvekili, AB'nin Azerbaycan'a karşı hesap sorma ve yaptırım uygulama yönünde sert tutum sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut siyasi durumu utanç verici olarak nitelendirdi.
"Gaz insan haklarından daha önemli değil"
Milletvekilleri, Bakü'den satın alınan gazın insan hakları ve Avrupa değerlerinden daha önemli olamayacağını hatırlatarak, özellikle Rusya ve Azerbaycan gazı arasında bir fark olmadığını vurguladı.
Tartışmanın sonunda Avrupa Komisyonu Üyesi Dan Jorgensen bir konuşma yaptı.
Jorgensen şunları kaydetti: “Avrupa Komisyonu, bu yılın 17 Ocak’ında Bakü Askeri Mahkemesi’nde başlayan, Dağlık Karabağlı 16 Ermeni sanığın devam eden davasını izliyor. İnsan hakları örgütlerinin bu davaların adilliği ve sanıklara yönelik muamele konusunda endişelerini dile getirdiğinin farkındayız. Birçoğunuz aynı kaygıları dile getirdiniz ve bugün gelişmeleri takip ederek bu konuları çok ciddiye alıyoruz. Adil yargılanma hakkı güvence altına alınmalı ve saygı gösterilmelidir. AB Güney Kafkasya Özel Temsilcisi de bu konuları yakından takip ediyor ve endişelerimizi Bakü'deki yetkililere iletiyor."
Jorgensen, AB'nin Azerbaycan'la ilişkilerinin her iki tarafın da taahhüt ettiği ilkelere dayandığını sözlerine ekledi.
Jorgensen şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği, Azerbaycan hükümetini, adil yargılanma ve yargılanma hakkı da dahil olmak üzere uluslararası yükümlülüklerine uymaya çağırmaya devam edecektir. Azerbaycan'ın tutuklulara onurlu ve güvenli koşullar sağlama taahhüdünde bulunmasını sağlamak için her türlü fırsatı kullanacağız. İşkence ve insanlık dışı muamele iddiaları derhal ve tarafsız bir şekilde araştırılmalıdır."
Acil prosedür kapsamında önerilen karar bugün, 13 Mart'ta oylamaya sunulacak.
Resmi olarak Azerbaycan'da 23 Ermenistanlı var, bunlardan 16'sı 19-20 Eylül 2023'te Azerbaycan'ın Karabağ'a yönelik saldırısından sonra esir alındı. Bunlar arasında Karabağ'ın eski yöneticileri Arkadi Ghukasyan, Bako Sahakyan, Arayik Harutyunyan, David Ishkhanyan, Ruben Vardanyan, Levon Mnatsakanyan, Davit Babayan ve Davit Manukyan yer alıyor.Bakü, bu kişilere karşı karşı müebbet hapse kadar varan cezalar içeren suçlamalar getirmiş durumda.
Ruben Vardanyan, Şubat ortasından beri açlık grevinde.