Soykırıma Bardizag’dan bakmak

Aras Yayıncılık’ın, Yesayan Derneği’yle birlikte organize ettiği söyleşi dizisi devam ediyor. İlki 25 Ocak Cumartesi günü, Serdar Korucu imzalı ‘Öncesiyle Sonrasıyla 12 Eylül Döneminde Ermeniler-Olaylar, Tanıklıklar’ kitabı ekseninde yapılan söyleşilerin ikincisinde bu kez Hagop Gobelyan’ın ‘Kızgın Buhardaki Koza’ kitabı üzerine konuşuldu. Kitap, Gobelyan’ın, Bardizag’daki (bugünkü adıyla Bahçecik) ailesinin hikâyesinden yola çıkarak Bardizag nahiyesinin tarihini anlatıyor.

Yayınevinin editörlerinden Betül Bakırcı’nın moderatörlüğünde, 1 Şubat Cumartesi günü Yesayan Derneği’nin ev sahipliğindeki söyleşide Gobelyan, kitabı yazım sürecini, aile hikâyesini ve kitabın kendisi için ne anlam ifade ettiğini anlattı.

Kitabı, babası Yervant Gobelyan sayesinde yazdığını söyleyen Hagop Gobelyan, “O, kitabın mayası oldu” diyor. Soykırımın genellikle Erzurum, Van, Sivas, Kayseri gibi şehirlerindeki tanıklıklardan anlatıldığını ifade eden Gobelyan, “Bardizag’da ne olduğu ise çok bilinmiyordu” diyerek kitabın tarihî açıdan bir öneme sahip olduğunu da okura hatırlatıyor.

Kitabı, yaklaşık 15 yılın sonunda yayınladığını söyleyen Gobelyan, “60-70 sayfa yazdıktan sonra iş ciddiye bindi, ben de yaşananları, anlatılanları yerinde görmek için oralara gittim” dedi.

Bardizag şaşkınlığı

Bardizag'da bir sokak. Fotoğraf: Houshamadyan KoleksiyonuEditör Betül Bakırcı’nın, Hagop Gobelyan’ın aile köklerinin bulunduğu Bardizag’da yaşadığını söylemesi, salonda ben dahil çok sayıda insanı anlık bir şaşkınlığa uğrattı. Bu şaşkınlık, Diyarbakır, Sivas, Kayseri, Urfa gibi Ankara’nın doğusunda yaşayan Ermenilerin varlığından haber olmama rağmen Bardizag’ı hiç bu listeye dahil etmememin, aklıma bile getirmememin bir sonucuydu. Oysa Gobelyan, “Ailemin evi bir zamanlar Bardizag’daydı, bu sebepten, benim de orada yaşamam gerektiğini hissettim” diyerek bu şaşkınlığı olabilecek en yalın hâliyle normalleştirdi.

Kitabı yazım sürecine de değinen Gobelyan, şöyle diyor: “Bahçecik’le ilgili yazılmış, tuğla gibi üç kitap var. Benim için en büyük referans kaynağı, bunlardan, Hagop der Hagopian’ın yazdığı ve 1960’ta Paris’te basılan ‘Bardizagi Khadudig’ (Erm. Պարտիզակը խատուտիկ, Bardizag’ın Benekleri) kitabı. Bahçecik’in son nahiye müdürüymüş ve yerine kayyım atanana kadar görevi o üstlenmiş; hem olayları anlatmış hem ulaşabildiği herkesin anılarını toplamış hem de etnografik bilgiler edinmiş. O kitabın, ‘Kızgın Buhardaki Koza’yı yazmamda etkisi çok büyüktü.”

Bir Aras geleneği: Kinedzon

Hagop Gobelyan ile Takuhi Tomasyan, bir Aras geleneğine dönüşen Kinedzon'la kitabı kutsadıSöyleşinin ardından Takuhi Tomasyan ve Hagop Gobelyan, ‘Kızgın Buhardaki Koza’yı şarapla kutsadı. Gobelyan, kutsamadan önce, geçen yıl aralık ayında kaybettiğimiz Yetvart Tomasyan’ı andı ve bir Aras Yayıncılık geleneği haline gelen Kinedzon’u onunla yapmayı çok istediğini söyledi. Kinedzon öncesi konuşan Takuhi Tomasyan ise, Yetvart Tomasyan için, “O, hastane odasındayken dahi kitapların çıkıp çıkmadığını soruyordu her gün. Bu kitabın kutsamasını yapmayı o da çok isterdi. Ama ben, biz ölenlerin miraslarını yerine getirdiğimiz zaman, onları yaşattığımızı düşünüyorum” dedi.

Sonraki söyleşi Cındoyan’la

Aras Yayıncılık ve Yesayan Derneği ortaklığındaki söyleşi dizisi üç hafta daha sürecek. Önümüzdeki söyleşi, 1 Şubat Cumartesi günü, ‘Bir Hayat Bol Sohbet’ kitabının yazarı Sosi Cındoyan’la yapılacak. Söyleşi, her zamanki gibi saat 15.00-17.00 arasında, Yesayan Derneği’nde olacak ve etkinlikte, Cındoyan’ın ‘Bir Hayat Bol Sohbet’ kitabıyla birlikte, yazarın çocukluk yıllarında başlayan tiyatro yolculuğu ve sanat tutkusu konuşulacak.

Söyleşiye katılmak için www.yesayan.org adresi üzerinden kayıt yaptırılabilir.

Kategoriler

Kültür Sanat Edebiyat



Yazar Hakkında

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor.