Patrik Maşalyan Van'da konuştu: Defineciler kiliselere zarar veriyor

Van Gölü'ndeki Akhtamar Adası'nda bulunan Surp Haç Kilisesi 8 Eylül'de ayin düzenlendi. Geleneksel olarak 15 Eylül'deki Surp Haç Yortusu'ndan bir hafta önce Van'daki kilisede ayin düzenleniyor. Ayine Patrik Maşalyan da katıldı. Patrik Maşalyan definecilerin kiliselere zarar verdiğini söyledi.

Patrik Maşalyan ayin için Van'a gitti. Ayin öncesinde yerel yetkilileri ayrıca Van'daki Varakavank manastırını ziyaret etti.

Ayine yurtiçinden ve yurtdışından pek çok ziyaretçi katıldı. Ayini Kıdemli Peder Dırtad Uzunyan yönetti.

Ayinden sonra kilisenin bapçesinde geleneksel "Antasdan" duası okundu ve dünyanın dört bir yanı barışla kutsandı. 

Ayin sonrası Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan açıklamada bulundu. Maşalyan, huzur ve esenlik içinde bir ayin yaptıklarını söyledi. Ayinin Türkiye'de inanç ve ibadet özgürlüğünün en güzel göstergelerinden biri olduğunu belirten Maşalyan, "Bu yıl da geleneksel hac ziyaretimizi gerçekleştirdik. İstanbul'dan, Ermenistan'dan, Amerika'dan, Almanya'dan dünyanın pek çok yerinden gelen hac ziyaretçileri ile geleneksel ibadetimizi yaptık. Yüreğimiz mutlulukla dolu. Adaya her geldiğimizde buranın imarının daha da yetkinleştiğini görüyoruz. Çevre düzenlemesi yapılıyor. Sayın Valimize Ozan Balcı'ya gösterdikleri ihtimam için teşekkür ediyorum. Geldik ve huzur içinde ibadetimizi gerçekleştirdik" dedi.

FOTO: DHA

Ermeni tarihi ve kültürü açısından tarihsel öneme sahip Akhtamar'daki Surp Haç Kilisesi'nin 1951'de hükümet emriyle yıkılmasına karar verilmişti. 25 Haziran 1951'de başlatılan yıkım çalışması, o dönemde genç bir gazeteci olan yazar Yaşar Kemal'in çabalarıyla durduruldu.

Kilisenin yenilenmesiyle ve 2010 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özel izniyle, Akhtamar Adası'nda Surp Haç Yortusu'ndan bir hafta önce ayin düzenleniyor. Kilise bu yıl 12’nci ayine ev sahipliği yaptı.


“Define arayanlar kiliselere zarar veriyor”

Patrik Maşalyan, Van Akhtamar Adası’nda yılda bir kez ayin yaptıklarını belirterek, fazlasının kiliseye zarar verebileceğini söyledi. Maşalyan Anadolu’daki kiliselerin ise definecilik yüzünden tahribata uğradığına dikkat çekti. Patrik Maşalyan vaazında şunları söyledi: 

“Burası bir müze kilise. Senede bir defa ibadet yapma iznimiz var. Fazlası bu mabede zarar verebilir. Ancak Van ilinin en çok ziyaret edilen yerine dönüşmüş durumda. Van Gölü Doğu Anadolu’nun turizm gözü, Akhtamar Adası bu gözün göz bebeği. Yetkililer de gereken özeni gösteriyorlar. Elbette böyle eski mabetlere girdiğinizde illa ayin olmasına, dua edilmesine ve vaaz verilmesine gerek yok. Çünkü taşlar konuşur böyle mabetler. Taşlar bir şeyler söylüyorlar. Ne söylüyor, hakikati. Bu taşlardan ışık çıkıyor ve ölümlü olduğumuzu hatırlatıyor. 
Van’a geldik ve atalarımızın birçok mirasını gördük ve turizmin gelişmekte olduğunu görerek sevindik. Biraz da üzüldük, çünkü Van yöresinde çok sayıda tarihi kilise ve yapı var. Maalesef onlar Akhtamar Kilisesi gibi korunmuyorlar. Dün, yedi kiliselere gittik, Varakavank’a. Şükrettik ki halen ayakta ama çökmeye yüz tutmuş. O da şanslı olanlardan birisi. Başka yerlere gittiğinizde görürsünüz ki insan eliyle yapılmış büyük yıkımlar var. Mabetleri yapanlar sağlam yapmışlar. Depremlerden bile yıkılmayacak mabetler yapmışlar. Ama insanların gözünü para hırsı bürümüş, hazine ve define arıyorlar. Köstebek gibi bu mabetlerin her yerini delik deşik ediyorlar ve binalar çöküyorlar. Bunun adı cehalettir. Tamam kazanın, ama mabetlerin üstü altından çok daha fazla gelir getirir. Mabetler altın yumurtlayan tavuktur, turizm böyle bir şeydir. Bir kere o mabedi yıktığınızda oraya turist gelmeyecektir ve memleket o gelirden mahrum kalacaktır. En büyük isteğimiz, okullardaki eğitimle bu tarihi değerlere özen göstermek, emek vermek, onları ayakta tutmanın bir vatan borcu olduğunu insanlara öğretmek. Tarihi yapılar korunsun, geçmişin tanıklarıdır.” 

Kategoriler

Toplum