Şirinoğlu: Aday olmayacağım

ERVAB Başkanı ve Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu, hastanenin geleneksel Hampartsum yemeğinde bir konuşma yaptı ve toplum gündemindeki konulara değindi. Yakında yapılması beklenen hastane seçimleri için aday olmayacağını belirten Şirinoğlu hastaneye yönelik eleştirilere yanıt verdi, seçim sürecindeki bazı çıkışları eleştirdi ve "Papaz Evleri" davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Etkinlikler 9 Mayıs Perşembe günü Hastane’nin Surp Pırgiç Şapeli’nde düzenlenen ayinle başladı. Ayini Üstrahip Hovagim Seropyan yönetti. Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’ın riyaset ettiği ve din adamlarının hazır bulunduğu ayinde ilahiler Vartanants Korosu tarafından seslenlendirildi. Koroyu, Hovsep Kuyumciyan yönetti.

Toplumun ilgi gösterdiği ayinde Üstrahip Seropyan vaaz verdi.

Hastane’nin Gomidas Salonu’nda verilen yemeğe Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı ve ERVAB Başkanı Bedros Şirinoğlu, yöneticiler, hayırsever Hayk Arslanyan, din adamları, kilise vakıf başkan ve yöneticileri ve toplumdan isimler katıldı. 

2023 yılında yapılması gereken ancak  yönetmelik çıkmadığı için hala yapılamayan hastane vakfı seçimleri gündemin en önemli maddesiydi. Beklentiler seçimlerin yakında yapılacağı yönünde. Seçim için adaylıklarını duyuran Karagözyan Yetimhanesi Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil ve Eski Cemaat Vakıfları Temsilcisi Prof. Dr. Toros Alcan’ın yanı sıra olası diğer adaylara başarı dileyen Şirinoğlu, hastane bünyesinde girişimsel radyoloji, onkoloji servislerinin inşaatına başlandığını açıkladı. 

“Aday olmayacağım”
Toplumda Surp Pırgiç Hastanesi’ne ilişkin ‘toplumun hastanesi değil’ söylemlerinin doğru olmadığını belirten Şirinoğlu, “Bunu diyenleri Allah’a havale ediyorum” dedi.

Hastane bünyesinde bulunan huzurevine ilişkin ‘fahiş fiyat isteniyor’ eleştirilerine de  ‘Bizi komşu hastane ile karıştırıyorlar’ yanıtını verdi.

Hastanenin kuruluş yıldönümüne gelen geleneksel Hampartsum kutlama yemeklerinde  bilanço açıkladıklarını hatırlatan Şirinoğlu, “Ben arzu ediyorum ki bu şeffaflık devam etsin. Bazı kendini bilmez arkadaşlar ekranlara çıkıyorlar. Kibar bir şekilde söylemek gerekirse menfaat elde etmek isteyen kişiler, ‘Hastane hesap vermiyor’ diyorlar. Moderatör olan arkadaş da ‘Haklısın’ diyor. Burada eski arkadaşlar ve Patriğimiz var. Belki yeni arkadaşlar bilmez ama her sene hesap veriyoruz. Bilançomuz üç cilt halinde kasada duruyor ve yeni gelecek arkadaşlara teslim edilecek. Diğer vakıflarımız da bizim gibi şeffaf olsun” dedi.

Şirinoğlu konuşmasında, seçimlerde yeniden aday olmayacağını açıkladı ve şöyle konuştu:

“Bunu söylüyorum zaten. 24 senemi verdim. Toplumda 45 senelik hizmetim var. Nasihat etmekte de hakkım var. 71 yaşındayım ve dediklerimi nasihat olarak algılayın. Bir okulu, derneği veya ’80 kişilik’ okulu yönetemeyen birisi, hastane başkanlığına soyunmasın. Bu hastane zordur, yılın 365 günü ve 24 saat hizmet verir. 450 tane personeli vardır. '15 tane yatak anca doludur' diyen birisini duydum. Hastanemiz tam kapasitedir. Ayda 650 tane ameliyat yapmaktadır. Hastanemiz pahalı değildir. Bizim hastanemizde bir profesörün 120 bin TL’ye yaptığı ameliyatı, Maslak’taki bir hastane 685 bin TL’ye yapıyor. Bizde tiroid ameliyatı yapan bir profesör burada hastane masrafları dahil olmak üzere 80 bin TL’ye yaparken, yine o bölgedeki bir hastanede 400 bin TL’ye yapılıyor. Çamur at izi kalsın hesabıyla cemaatimizin bazı mensupları hareket etmesinler. Yeni gelecek olan arkadaşların moralini bozmasınlar. Bu hastane zor bir hastanedir.”

Kumkapı Meryem Ana Patriklik Kilisesi ile Zela Kuyumculuk arasında görülen ‘Papaz Evleri’ davasında İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi, vakfın 140 milyon TL ödemesine hükmetmişti. 

Konuşmasında mahkeme kararına da değinen Şirinoğlu, “Kumkapı kilisemize bir davadan dolayı 140 milyon TL harç çıktı. Vakıf bu parayı verebilir mi? Veremez.  Kanun  koyucular  ya da VGM (Vakıflar Genel Müdürlüğü) ‘Bu borçtan tüm Ermeni vakıfları sorumludur’ derse ne yapacağız? Bu parayı Ortaköy ve Beykoz öder veya toplanır, ödenir. Ama böyle herkesi ilgilendirecek bir cezayı bizim bütün vakıflarımız toplasanız, ödeyemezler. Onun için Devlet ile ilişkilerinizin hep saygı çerçevesinde yürütülmesini tavsiye ediyorum. Çünkü üzerinde hiçbir merci yoktur” dedi.

FOTO: İşhan Erdinç

“Seçim için tarih yok”
Şirinoğlu, okul yönetimlerine bütçe açıkları için seslendi ve “15 sene aynı şeyleri söylüyorum ama yine aynı noktadayız” dedi. Şirinoğlu şöyle konuştu:

“30 Nisan itibariyle kasa mevcudumuz 572 milyon 963 bin 693 TL. Bunların içerisinde bizim borçlarımız var. İçerisinde kıdem tazminatları var. 146 milyon TL borç var. 65 milyon TL civarında kıdem tazminatları var. Bunlar ödendiğinde 426 milyon TL kalıyor. Yeni inşaatlar için de bu paradan kullanacaklarımız var. 300 milyon TL var. Bunu talebe sayısı kadar bölsek...3 bin öğrenci başına 10 bin TL diyelim. Bu para bitti. Siz bununla bir sene idare edersiniz. Peki hastane bir sene sonra tökezlediğinde kim kurtaracak? Bir sene sonra birer milyon TL verebilecek misiniz? Uzaktan davulun sesi hoş gelir. Herkes kendi paçasını kurtarma derdinde. Hastane nasıl göğsünü gererek bilanço verebiliyor, okullarımızın da aynı performansı göstermesi lazım. Geçtiğimiz ERVAB toplantılarında Mali Komisyon, talebe başı ücreti 77 bin TL olarak hesapladı. Talebe başına toplanan para ise 7 bin 480 TL idi. Peki siz bu okulları nasıl yürütmeyi düşünüyorsunuz? Bu yıl 85 milyon TL bütçe açığı verdiniz. Seneye 250 milyon TL açık vereceksiniz. Nasıl toplayacaksınız bu parayı, hiç düşündünüz mü? ERVAB kurulduğundan beri, 15 senedir konuşuyorum. Niye hiçbir önlem alınmadı? Arkadaşlar, taş olsa çatlardı. 15 sene aynı şeyleri söylüyorum ama yine aynı noktadayız. Değişen bir şey var mı? Yok.” 

Kapanış konuşmasını yapan Patrik Maşalyan, hastane vakfı seçimlerine ilişkin resmi çevrelerle yaptığı temaslarda olumlu dönüşler aldığını ancak seçimin yapılacağı tarihin kesinleşmediğini söyledi. Patrik Maşalyan şunları söyledi:

“Bedros başkanın katkılarını görmezlikten gelemeyiz. Nankörlük en büyük günahlardan birisidir. Öyle ki Bedros başkan ve yönetim kurulu hep birlikte taş üstüne taş koydular. Bazen de ellerini taşın altına koydular ve bir şekilde servete dönüştürdüler. Yalnız bir şey var, her kurumdan herkesin beklentileri farklıdır. Dolayısıyla bizim okullarımızdan, kiliselerimizden ve hastanelerimizden beklentilerimiz kişiden kişiye değişir. Hastaneyle ilgili şikayetler daha kolay sizlere ulaşıyor. Hastanenin yükselişinden memnunuz. Herkes  her şeyi yapamaz. Bedros başkan hastaneyi devraldığında kötü bir halde miydi? Hayır değildi. Bundan sonra yeni yönetimler gelir ve bir adım öteye taşırlar diye umuyoruz. Önümüzdeki hastane seçimlerinde elbette cemaatimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Seçim yönetmeliği henüz gelmedi. O yönetmelik gelmeden, gelmiş gibi harekete geçmeyin. Hareketlenmeler yaratmayın. Ama maalesef bizim cemaatimiz bazen çok aktif. Hastane seçimleri nedeniyle birikmiş bir stres var. İnsanlar planlıyorlar, yan  yana geliyorlar. O da kötü değil. Önemli olan bunun barış içerisinde yapılması. Halkımızın da sandıklara giderek iradesini göstermesi önemli. Öncelikle devletimizden hastane vakıfları seçim yönetmeliğinin gelmesi gerekiyor. Bunun için biz patrik olarak her türlü girişimde bulunuyoruz. her fırsatta bunu hatırlatıyoruz. Aldığımız cevaplar genellikle olumlu ama herhangi bir tarih yok. Onun için hiç kimse sizi kandırmasın. ‘Şu tarihte olacak’, ‘İki ay sonra olacak’, ‘Kurban Bayramı’nda olacak’ gibi lafları kim söylüyorsa yalan söylüyor. Öyle bir tarih yok, kimse de bilmiyor. Çünkü henüz hazırlanma aşamasında. Bizim cemaat olarak bu seçimlerle ilgili harekete geçeceğimiz tarih; yönetmelik çıkar ve Resmî Gazete’de yayınlanır. Ondan sonra garantisi vardır. Yoksa, 'Yönetmelik çıktı, elimize geldi. Okuduk biz, şurası yanlış, burası yanlış…' Bakın, dokuz ay önce taslak gelmişti, olmadı. Onun için gereksiz heyecanlanmalara, gereksiz hizipleşmelere zamanından önce girişmeyin.”

Hastane yöneticilerini, hekimlerini kutlayan Patrik Maşalyan, “İyi ki varsınız. Tarihsel yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Ekonomik kriz var ama cemaatin gördüğü en büyük krizlerden değil. Daha büyüklerini de gördü ve atlattı. Biz bu potansiyele sahibiz. Yeter ki ağzımızın tadı bozulmasın, birliğimiz ve kardeşliğimiz yara almasın. Yeter ki biz olumlu gözlerle geleceğe bakalım” diyerek sözlerini noktaladı.

Kategoriler

Toplum


Yazar Hakkında