Büyükada’nın 200 yıllık tarihi binası Rum yetimhanesi yıkılmaktan kurtuluyor. Akşam gazetesinin bugün manşetten duyurduğu habere göre, Coca-Cola’nın Türkiyeli CEO’su Muhtar Kent, Ekümenik Patrik Bartholomeos ile binanın restore edilmesi için bir araya geldi. Haberde, Kent’in, 50 milyon dolara mal olması beklenen onarım için ABD’de kaynak bulmaya çalıştığı da yer aldı.
İstanbul’un tarihi simgelerinden, Büyükada sırtlarında ayakta durmaya çabalayan 200 yıllık Rum yetimhanesinin yılan hikâyesine dönen onarım ve restorasyonu için aranan destek okyanus ötesinden geldi. Ahşap yapının restorasyonu için Coca-Cola’nın Türkiyeli CEO’su Muhtar Kent devreye girdi. Ekümenik Patrikhane’nin tapusunu almak için yıllarca mücadele ettiği iki asırlık tarihi yetimhane, 2010’da Patrikhane’ye iade edilmişti. Ancak aradan geçen yaklaşık 2 yıllık sürede tarihi binaya tek bir çivi bile çakılamamıştı.
Kent, Bartholomeos ile restorasyonu görüştü
Coca-Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in devreye girmesiyle yıllarca kaderine terk edilen Avrupa’nın en büyük ahşap binasının daha uzun yıllar ayakta kalma umudu doğdu. Kent’in, geçen Haziran ayında bu konuyla ilgili olarak Ekümenik Patrik Bartholomeos ile bir araya geldiği öğrenildi. Patrikhane’den henüz bir açıklama yapılmazken patrikhaneye yakın kaynaklar ise, merkezi ABD’de bulunan bir küresel danışmanlık şirketinin yetimhanenin onarımı için hazırlık içinde olduğunu bildirdi.
Muhtar Kent’inin şirketin fizibilite çalışmasını ücretsiz olarak üstlenmesini sağladığı, geçen ay İstanbul’a gelen şirket temsilcilerinin patrikhane yetkilileriyle görüşerek sunumlarını yaptığı ve görüşmelere Kent’in de bizzat katıldığı öğrenildi. Muhtar Kent, şimdi 50 milyon dolara mal olması beklenen onarım için kaynak bulmaya çalışıyor.
Dinlerarası diyalog merkezi olacak
Patrikhane tapuyu aldıktan sonra binayı ‘Dinlerarası diyalog ve dini odaklı bir ekoloji merkezi’ haline dönüştürülmesini öngörmüştü. Ancak kaynak bulunamaması nedeniyle yetimhane atıl durumdaydı. Şimdi Kent gerekli kaynağı bulur ve onarım gerçekleşirse, 200 yıllık Rum yetimhanesi Hıristiyan, Müslüman ve Musevi din adamlarının birlikte çalıştığı bir merkez olacak.
Patrikhane uzun yıllar hukuk mücadelesi verdi
Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük çok katlı ahşap binası 1898-1899 yılları arasında otel olarak inşa edildi. Mimarlığını Alexandre Vallaury’nin üstlendiği bu binayı, 1902’de bir Rum bankerin eşi olan Eleni Zarifi, 10 bin sarı lira karşılığında satın aldı. Dünyanın ilk katlı ahşap yapısı olan bina Sultan Abdülhamid’in izniyle Rum yetimhanesine dönüştürüldü. 1964’te ise, Vakıflar Genel Müdürlüğü âni bir kararla yetimhaneyi kapatma kararı almıştı.
1964 yılında boşaltılan tarihi bina için Ekümenik Patrikhane, onyıllarca hukuk mücadelesi verdi. Süreç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2010 yılında binanın tapusunun Patrikhane’ye teslim edilmesine karar vermesiyle son buldu. Öte yandan binanın geri verilmesinin hukuki bir önemi de bulunmakta. Bu kararının uygulanmasıyla, Türkiye, ilk defa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet iadesi ile ilgili vermiş olduğu bir kararı iç hukuk yollarından geçirerek uygulamış oldu.