20 Haziran’dan bu yana Azerbaycan, Gadabay’a bağlı Söyüdlü Köyü sakinleri, bölgedeki altın madeninden akan atık sular için ikinci bir yapay göl inşa edilmesini protesto ediyor. Polis köye giriş çıkışı yasakladı, gözaltına alınan köylüler var; yetkililerin ailelere gidip tehdit ettiği ortaya çıktı. Uluslararası ilişkiler ve güvenlik alanında feminist araştırmacı Sevinj Samadzade Söyüdlü’deki son durumu ve izlenimlerini aktardı.
Söyüdlü’de ikinci yapay gölün inşasını protesto eden köy sakinlerinin direnişinin ikinci gününde, köyün girişine polis birimleri yerleştirildi. BBC Azerbaycanca’nın haberine göre bir devlet komisyonu kuruldu ve polis 22 Haziran’da köye girişi kısıtladı. Sevinj Samadzade köy halkının hukukçu veya gazetecilere konuşmaktan korktuğunu söylüyor: “Köyde şu an neler olduğunu tam olarak bilmiyoruz çünkü insanlarla iletişim kopmuş durumda. Köye giriş çıkışlar yasaklandığından beri bilgi almak daha da zorlaştı. İnsanlar konuşmak istemiyor. Gözaltına alınan ve tehdit edilen çok kişi var. Bence insanlar konuşmaktan korkuyor. Bu korkudan dolayı herhangi hukuki yardımı da reddediyorlar. Gazetecilerin girişi de engelleniyor.”
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Elshad Hajiyev, köye giriş çıkışların kısıtlandığını, komisyonun köyde halen çalıştığını, halkı endişelendiren olumsuz durumların ortadan kaldırıldığını söyledi. Hajiyev, köye yabancıların girmesine izin verilmediğini kaydetti.
Strateji aynı: Halkı pasif hale getirmek ve korkutmak
BBC muhabirleri “Polis hangi olumsuz durumlardan bahsettiğini açıklamıyor. Ancak köyün uzaktan fotoğraflarını çekerken çevredeki tepelerde polislerin nöbet tuttuğunu fark ettik" diyorlar. Sevinj Samadzade, altın madeni işleten şirketin Söyüdlü’deki çalışmalarını durdurduğunu açıkladığını aktarıyor: “Aldığımız bilgiler doğrultusunda altın madeni şu an kapalı, işletilmiyor. Atık sular için ikinci yapay göl inşa etme projesini durdurduklarını açıkladılar. Çalışmaların en azından şimdilik durduğunu biliyoruz. Bunun, insanları pasif hale getirmek için yapıldığını düşünüyorum. Strateji hep o değil mi? İnsanları pasif hale getirmek ve korku yaratmak. Çalışmaları durdurarak yerel halkın mücadelesini pasif hale getirdiler ve tehditlerle inanılmaz korku yaratıp insanların madene karşı konuşmalarını engellediler.”
İki haftadan fazla bir süredir polisin giriş çıkışları yabancılara kapattığı Gadabay’a bağlı Söyüdlü Köyü’nün bazı sakinleri, “yetkililerin evlerine gelerek baskı yaptığını” söylüyor. Sevinj Samadzade bunu doğruluyor ve yetkililerin köy halkına büyük bir gözdağı verdiğini ifade ediyor: “Yetkililer, köylülerin evlerine gidip onları tutuklamakla tehdit ettiler. 10’dan fazla kişi tutuklandı. Özellikle onların aileleri çok korkmuş durumda. Akrabalarına dair bilgi alamıyorlardı. Bakü’ye gelip tutuklanan kişilerin akıbetini öğrenmeye çalışan köy sakinleri vardı. Şimdi akrabalarının yerlerini öğrendiler. Ancak yetkililer öyle bir gözdağı verdi ki insanlar medyaya konuşmaktan çekiniyorlar.”
Gadabay’ın Söyüdlü Köyü’nde altın madeni atıkları için rezervuar yapılmasına karşı düzenlenen protesto, polis tarafından dağıtıldı. Çok sayıda köylü tutuklandı ve bir kısmına para cezası verildi. İsmini vermek istemeyen bir köy sakini, BBC Azerbaycanca’ya yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Telefonla konuşmak mümkün değil, köyden çıkmamıza bile izin vermiyorlar. Fırsat bulursak Bakü’ye gidip protestomuzu, şikâyetimizi dile getireceğiz. Biz hakkımızı istiyoruz. Ne yaptık da bizi bağlayıp köye 100 metrede bir polis yerleştirdiler?”
“Hukukçu ve gazetecilerle iletişimde olan Söyüdlülü insanlar ya telefona cevap vermiyor ya da telefonun dinlendiğinden bahsedip konuşamayacaklarını dile getiriyor. İnsanlar konuşmaya korkuyor” diyen Sevinj Samadzade, sözlerini şöyle sürdürdü: “Söyüdlü’de yerel halka karşı polis şiddetinin görüntüleri sosyal medyada viral oldu. Facebook’ta bunu eleştiren paylaşımlar yapan bazı aktivistler 20-30 gün arasında hapis cezası aldı. Fakat polis memurunun kadının yüzüne biber gazı sıkması halkın tepkisini topladı. Halk adaletsizliğin yaşandığını idrak etti. Bazı insanlar naif bir şekilde hükümetin polisi cezalandıracağını düşünüyordu. Ancak öyle olmadı. Halk cezalandırılıyor.”
Yetkililere göre siyanür asidi zehirli değil
Altın madenlerinde genellikle siyanürle ayrıştırma yöntemi kullanılıyor. Bu nedenle altın madeni çevresinde yaşayan vatandaşlar bu madenin faaliyetlerine karşı çıkıyor. Ancak Vali Orhan Mürselov siyanür asidinin zehirli olduğu yönündeki açıklamalara dedikodu dedi ve şöyle konuştu: “Siyanürün zararlı olması konusunda ne biliyoruz? Kim söylüyor bunu? Sosyal medyada yayılan dezenformasyon haberler bunlar.”
Bölgedeki altın madenini işleten Azerbaycan Uluslararası Madencilik Şirketi’nin kimyasal atık sorumlusu Elshad Mammadov ise geçtiğimiz günlerde köylülerin sözlerine katılmadığını şu sözlerle dile getirmişti: “Kokusu var ama hayvanlara zarar vermez. İnsanlar içmiyor.”