Patrik Maşalyan'dan zor durumdaki okullar için yeni model

Okulların bütçe açıklarının kapatılması amacıyla kurulan sevgi sofralarında (madağ) ilk buluşma Samatya Sahakyan- Nunyan Okulu içindi. Sevgi sofrasına halk ve yöneticilerin katılımı yoğundu. Patrik Sahak Maşalyan konuşmasında okullar ile vakıf seçimleri üzerine mesajlar verdi ve ekonomik açıdan zor durumdaki okullar için geliştirdiği yeni modeli açıkladı.

Okulun 4 milyon TL’ye yakın bütçe açığı, yapılan bağışlarla kapandı. Patrik Maşalyan, son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin “Herkes kendi görevini yapsın ve evinin önünü süpürsün. O zaman her şey çok güzel olacak” derken okulların maddi sıkıntıların çözümüne ilişkin geliştirdiği formülü açıkladı.

25 Eylül Pazar günü Samatya Surp Kevork Kilisesi’ndeki ayine Patrik Maşalyan riyaset etti. Peder Zohrab Civanyan’ın yönettiği ayinde Kıdemli Peder Antreas Hagopyan Peder Melkon Pınarcıyan hazır bulundu; ilahileri Şef Sevan Agoşyan yönetimindeki Sahakyan Korosu seslendirdi. Türkiye Katolik Ermenileri Patrikhanesi din görevlilerinden Başrahip Apraham Fıratyan’ın da katıldığı ayine halk ilgi gösterdi.

Yesayi Demir’e plaket
Ayinin ardından kilisenin bahçesinde kurulan sevgi sofrasına geçildi. Patrik Maşalyan’ın başkanlık ettiği sofraya AKP MKYK Üyesi Dr. Sevan Sıvacıoğlu, Hayırsever Aret Ergan, Ortaköy Meryem Ana Kilisesi Vakfı’na adaylık başvurusu yapan Mavi Liste, kilise vakıf başkanları ve halk katıldı. Karin Akal’ın sunuculuğunu üstlendiği yemeğin açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Yesayi Demir yaptı. Demir, konuşmasında okulda ve kilisede emeği geçenlere teşekkür ederken, geçmişte madağ hazırlıklarında önemli rol oynayan Arsen Arzuman’ı andı.

Okul Kurucu Temsilcisi Dr. Aret Karabulut, konuşmasında Demir’in Samatya’da önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Başkan Yesayi Demir’e yönetim tarafından plaket verildi.

“Okulların kapatılması hakarettir”

Kapanış konuşmasını yapan Patrik Maşalyan, yöneticilere hayırsever duruşu sergiledikleri için teşekkür etti.

Patrik, “Önemli bir dönemden geçiyoruz. Yeni yıla seçimleri gerçekleştirmiş olarak gireceğiz. Halk başka şey ister, yöneticiler başka şey yapar. Son 15 yılda bazı aksamalar oldu.  2008’de AKP Vakıflar Yasası’nda değişiklik yaptı ve vakıflar hayırseverlerden daha zengin hale geldi. Birçok şey finansman ile olacak. Bu aksadı. Servetin harcanmasına ilişkin aksamalar oldu, fikir ayrılığı meydana geldi” dedi.

Patrik Maşalyan, okulların kapatılmasına ilişkin “Para varken okul kapatmak züldür, hakarettir. Onun için kapattırmayacağız. Kapanmış ise ya parasızlıktan ya da öğrenci azlığından. Şimdi öğrenci de var para da var” dedi.

Konuşmasında yapılacak vakıf seçimlerine de değinen Patrik II. Sahak, halka seçimlere katılmasını ve mutlaka oy kullanması gerektiğini söylerken, AKP MKYK Üyesi Sıvacıoğlu’na yönetmelikle ilgili sorunların giderilmesi konusunda çaba gösterdiği ve İçişleri Bakanı Soylu ile görüşme organize ettiği için teşekkür etti.

Yeni model
Patrik, zor durumda olan okullara gelirlerin dağıtılması için bir model oluşturduğunu ve önümüzdeki günlerde bir yazı ile bunu açıklayacağını söyledi. Patrik Maşalyan, model hakkında kısa bilgi verdi:

“Herkesin aklında planlar olabilir. Herkesin gönlünde yatan yönetimler olabilir. Benim aklımda olanı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yakında yazı ile de paylaşacağım. Bizim sorunumuz varlıklı vakıflardan ihtiyacı olan özellikle okulu olan vakıflara finansman aktarımı. Benim aklımdaki modeli şöyle görüyorum. Biz havuz yapamayız ama havuzcuklar kurabiliriz. Bizim çok değerli üç - dört tane vakfımız var. Şu an Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’nın seçimini yapmıyoruz ama orada oldukça yeterli, göz dolduran varlığımız birikmiş durumda. Üç Horan, Ortaköy ve Beykoz kiliseleri var. Yeni gelecek Kartal, Halıcıoğlu da var. Kısacası varlıklı olan vakıflardan zorluk çeken vakıflara ‘biz nasıl finans aktarırız’ diye düşündüm ve aklıma şu geldi. Yeni yönetmelikte bir kişi üç yerde yönetici olabiliyor. O zaman Üç Horan ve Ortaköy bazı okullarımızın sponsorluğunu üstlensinler ve zor durumda olan okulların yönetim kurullarından birer kişi bu vakıflarda olsun. Diyelim ki bir yönetici hem Samatya’da olsun hem de Ortaköy’de olsun. Diyelim Feriköy’de bir yönetici hem orada olsun hem de Ortaköy’de olsun. Üç Horan’da bir yönetici hem orada olsun hem de Topkapı’da olsun. Bir yönetici Getronagan’da olsun, aynı zamanda Üç Horan’da olsun. Bu bize neyi getirir? Böylece vakıflara yardım edilmemesinin elindeki bahaneyi ellerinden alırız. Nedir o bahane? Bize doğru düzgün bilançolar verilmiyor. Şimdi kendi yönetimlerinde bir üye, finansman etme durumunda oldukları okulla ilgili gerçek bilançoları elinde bulunduracak.”

“Okullar birliği yok”
Finansman desteğinin dışında okullar birliğinin olmamasının altını çizen Patrik Sahak Maşalyan, kendilerine ziyarete gelen yönetici adaylarına geliştirdiği modeli anlattığını söyledi ve şöyle devam etti:
“İkincisi okullar birliği yok. Biz aynı eğitimi vermiyoruz okullarımızda. Her biri ayrı ayrı veriyor. Her birinin ayrı sorunları var. Ama ortak sorunlar var. Bizim yuvarlak masa etrafında okullar birliğini oluşturmamız lazım. Bütün okulların eşit olarak oturduğu ve orada fikirlerin tartışıldığı, eğitimin yükseltilmesi için ne yapılması gerektiğinin tartışıldığı yeni modelle birlikte finansman ikinci plana düşer.

Ben 2011 yılında Ermenistan’dan geldiğimden beri konuşulan tek şey havuz ve para meselesi. Okulların tek meselesi para değil. Bir sürü mesele var. Yazı ile açıklayacağım bu metotla birlikte biz artık Vakıflar Yönetmeliği’nin verdiği hakla servet dağıtımını daha düzgün, tutarlı ve vicdanlı olarak yapabiliriz. Bunu kurmalıyız, aklımız bunu becermeli. Başka şansımız yok. Aday yönetimlere bu modelimi açıkladım. Onlar benim önüme geldiklerinde kendilerini tanıttıklarında ben onlara soracağım ‘Bu vakıflarda temsilcileriniz var mı? Yoksa onlar sizin önünüze para dilenmek için diz mi çökecekler?’ Bu düzeltilebilecek bir şey. Teorik olarak düzeltildi ama önümüzdeki birkaç ay içinde de cemaat olarak bunu becerebiliriz.”

“Patrik’in görevi gözetmenliktir”
Bütçe açığının kapandığını söyleyen Patrik Maşalyan, birlik olmanın dışında başka bir seçenek olmadığını vurguladı. Öğretmenlerin kendilerine daha iyi vaatlerde bulunan kolejlere gittiğini belirten Patrik Maşalyan, okulları üç kez finanse edecek güce sahip olduklarını söyledi. Vakıfların banka mantığı ile değil kilise mantığı ile yönetilmesi gerektiğini söyleyen Patrik Maşalyan, “Para biriktirmek bankacı için erdem olabilir. Kilise vakfı için erdem değildir. Patrik’in birinci görevi gözetmenliktir. Seyrederim ve uygun olan insanlara teklif ederim. Bu hep böyle olagelmiş. Patrik’in işi budur. Baş çobandır, çobanları vardır. Yöneticiler de çobandır. Herkes kendi görevini yapsın ve evinin önünü süpürsün. O zaman her şey çok güzel olacak.”

Kategoriler

Toplum


Yazar Hakkında