44 yıllık mazisi olan Spor Toto 3. Lig 3. Grup takımı Diyarbakırspor artık oyuncularına kahvaltı ve öğle yemeği dahi veremiyor.
FATİH GÖKHAN DİLER
fgdiler@agos.com.tr
Geçmişte pek çok kez en üst ligde mücadele etmiş kulüp kapanmanın eşiğinde... Diyarbakırspor’un geçmişini ve düştüğü durumu “Diyarbakırspor’un 33 yılı: Geri Pas”, “Diyarbakırspor: Düğünde Kalabalık Taziye’de Yalnız” kitaplarının yazarı Faruk Arhan ile konuştuk.
• Kitabınız yayımlandığı sırada Diyarbakırspor küme düştü, sezona ise çok kötü girdiler ve şu an tamamen kapanmanın eşiğindeler... Takımın kurtuluşu nerede?
Takımın kurtuluşu yine Diyarbakır’da, Kürtlerde. Şehirde daha işlenmemiş ve yeşil sahalara profesyonel anlamda aktarılmayan bir potansiyel var. Bölgede işsizlik ve yoksulluk var. Böyle bir durumda genç nüfusun ilgisi rahatlıkta futbola çekilebilir. Buradaki insanlar da çocuklarının özgür bir ortamda futbol oynamasını istiyorlar. Ancak buna rağmen tesisleşme başlatılamıyor ve altyapı okulları inşa edilmiyor. İş dünyasının çıkarsızca, reklam kaygısından uzak bir şekilde işin uzmanlarına destek vermesi ve kulübün spor ahlakına uygun ilkelerle desteklenmesi gerekiyor. Bu tür düzenlemeler ve şehrin spora yönlendirilmesi uzun vadede takımı kurtarabilir. Kısa vadede gerekli olan şey ise nakit para. Geçen hafta Oyak Renault maçından iki gün önce tesislerde kahvaltı ve öğle yemeği çıkmaması çok hazin bir şeydi.
• Diyarbakırspor ve etrafında oluşan kültürü Türkiye kamuoyunun Diyarbakırspor'a bakışı çerçevesinde değerlendirebilir misiniz?
Türkiye genel anlamda milliyetçi bir toplumsal yapıya sahip. Diyarbakırspor’u özel kılan en önemli şey temsil ettiği taraftarın kültürü ve devletle yaşadığı sorunlu ilişki. Bu durum devam eden çatışmanın tam da merkezinde... Takımın böyle bir kültüre sahip olması, kurulduğu dönemden beri rakip sahalarda saldırı ve nefretle karşılandı. Diyarbakırspor 1968’de kuruldu. Daha ortada PKK yokken takımın gittiği dış saha maçlarında “Kürtler dışarı” diye bağırılıyordu. 1970’lerin sonlarında da İstanbul tribünlerinde takım “Diyarbakıroo Diyarbakırooo” şeklinde karşılanırdı. Bu son yıllarda ise “PKK dışarı” tezahüratı türetildi. “PKK dışarı” ile “Kürtler dışarı” arasında içerik farkının dışında vurgulanmak istenen aynı: “Kürtler, Kürt kültürü ve Kürtlere dair her şey dışarı!”
• BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Diyarbakırspor biraz da Barcelona’dır” sözü hâlâ hafızalarda, ancak gelinen noktada Kürt siyaseti Diyarbakırspor'a çok mesafeli duruyor. Neden?
Diyarbakırspor’u anlamak için Barcelona ya da Atletico Bilbao gibi örnekler kullanılıyor. İspanya’da Baskça ya da Katalanca yasaklanmadı, bu halklar dışlanmadı. Hatta Katalonya ve Bask Bölgesi İspanya’nın muhtaç olduğu, özgür ve istedikleri zaman bağımsızlığını ilan edebilecek bölgeler. Ancak konu Kürt sorunu ve Türkiye olunca durum çok farklı. Kürtlerin içinde bulunduğu ruh hali yaşamın her alanına yayılıyor. Kürt siyasetinin takıma mesafeli olması ise oldukça tartışmalı. BDP’nin siyasetini öncelikle barış ortamını sağlamak üzerine kuruyor ve son dönemde artan çatışmalar, bu desteği Diyarbakırspor’dan esirgemesine yol açıyor. Bunu bir bahane olmaktan çıkarmak da yine onların elinde...