LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Paskalya, diriliş, umut

Bu bayram Antik Anadolu’da, Fenikeliler tarafından da kutlanırdı. Fenikelilerde bereket tanrıçası Astarte’nin simgesi de tavşan ve yumurtaydı. Babil’e kadar uzanan geleneklerde yeni yaşamın ve bereketin simgesi olarak yumurta hediye edilmesi âdetinin olduğunu görüyoruz. Ermeni mitolojisinde de bu diriliş bayramının izleri var.

Evden çıkılmayan zamanlarda geldi Paskalya Bayramı. Diriliş Bayramı’nda hem İsa Mesih’in dirilişini, hem de doğanın uyanışını kutluyoruz aslında. Paskalya, Pagan tanrılarından Babilli İştar’ın, doğaya bereketi ve uyanışı getirdiği tarihlere rastlıyor. Onun sembolü olan tavşan da bu dönemde yapılan kutlamaların önemli bir sembolü olarak kutsanıyor. Zira tavşan, doğurganlığı ve bereketi simgeliyordu.

Bu bayram Antik Anadolu’da, Fenikeliler tarafından da kutlanırdı. Fenikelilerde bereket tanrıçası Astarte’nin simgesi de tavşan ve yumurtaydı. Babil’e kadar uzanan geleneklerde yeni yaşamın ve bereketin simgesi olarak yumurta hediye edilmesi âdetinin olduğunu görüyoruz.

Ermeni mitolojisinde de bu diriliş bayramının izleri var. Anlatıya göre, Ararat Kralı Aram’ın oğlu Ara Keğetsig (Güzel Ara) babasının yerine tahta çıktığında yakışıklılığıyla ün salmış. Ünü, Babil’in asma bahçelerini inşa ettiren Babil Kraliçesi Şamiram’a kadar ulaşmış ve Şamiram onunla evlenmek istemiş. Nıvart’la evli olan Ara bu isteği geri çevirince, Şamiram ordusuyla Ara’nın üzerine yürümüş. Komutanlarına Ara’yı sağ olarak ele geçirme emri vermiş ama Şamiram’ın ordusunun galip geldiği bu savaşta Ara ölmüş. Şamiram, Ara’nın bedenini sarayın çatısına çıkarıp burada tanrılara yalvarmaya başlamış; halka da “Tanrılar Ara’yı diriltecek” diye haber salmış. Tabii, Ara dirilmeyince adamlarından birini Ara gibi giydirip onu dirilttiğini anlatmaya başlamış. Böylece, Ara’nın öcünü almak için hazırlanan halk, isyandan vazgeçmiş. Ara’nın dirilmesi, işte bu olaydan sonra kutlanır olmuş. Ben Sarkis Seropyan’ın yalancısıyım… İsa Mesih’in çarmıha gerildiği ve göğe yükseldiği bu bayram ondan çok önceleri de varmış, anlayacağınız.

Hayatlarımız değişiyor, inançlarımız, doğrularımız değişiyor. Bu değişimleri, bazen gönüllü fedakârlıklarla, bazen kurban, bazen müsebbip olarak geçiriyoruz. Birileri canları pahasına, evde oturanları, hastanede yatanları kurtarmak için savaşıyorlar. Belki tek gerçek savaşı veriyorlar. 

Yine kutlayacağız bayramlarımızı. Belki değişecek her şey ama yaşam devam edecek. 

Dirilerek, uyanarak, yine yeşilleneceğiz...