Patrik Maşalyan’ın Akşam gazetesine verdiği röportajda Diaspora Ermenileri için kullandığı “Diaspora’nın bizimle ilgisi yok”, “100 yıl geriden geliyorlar” sözleri için Patriklik Sekreteryası’ndan bir açıklama yapıldı. Açıklamada "Haberde alıntılanan sözler spesifik bir soruya verilmiş bulunan uzun açıklamalardan ayıklanmış olup bu editörün seçimidir. Sorular olmadan yanıtların alt alta sıralanmasında anlam kaymaları, muğlâk deyişler ve amacını layıkıyla aktaramayan ifadeler oluşmuştur." dendi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2 Ocak 2020 tarihli Akşam Gazetesinde Sayın Patrik Sahak Maşalyan ile yapılan bir söyleşi yayınlanmıştır. Bu söyleşide ifade edilen birkaç cümlenin anlaşılma sınırları zorlanarak bazı sosyal ve yazılı medya mecralarında en menfi şekilde yorumlanarak Sayın Patrik hakkında bir karalama kampanyası yaratılmaya çalışılmasını üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Yaklaşık kırk dakika süren söyleşi doğal olarak yazıda yer almayan pek çok açıklama ve ayrıntıyı içermektedir. Haberde alıntılanan sözler spesifik bir soruya verilmiş bulunan uzun açıklamalardan ayıklanmış olup bu editörün seçimidir. Sorular olmadan yanıtların alt alta sıralanmasında anlam kaymaları, muğlâk deyişler ve amacını layıkıyla aktaramayan ifadeler oluşmuştur.
Diasporayla Türkiyeli Ermenilerinin ilişkisi üstüne bir soruya verilen yanıtta, ‘Türkiye Ermenileri, Diaspora ve Ermenistan Ermenilerinden bağımsız üçüncü bir kategori oluşturmaktadır. Yönetimsel ve ekonomik açıdan Ermeni diasporasının bizimle ilgisi yok. Biz kendimize yeterliyiz’ şeklinde olmuştur.
Diaspora Ermenilerinin Türkiye ile ilgili geliştirdikleri olumsuz ve uzlaşmaz tavrın nedenleri sorulduğunda ise, Sayın Patrik kendi yanıtını değil, herkese malum sosyolojik bir belirlemeyi yineleyerek şöyle yanıtlamıştır: ‘100 yıl önce bu toprakları büyük trajedilerle terk eden insanlar bu travmayı gelen nesillere aktarmışlar ve soykırım bilincinin Ermeni kimliğinin oluşturulması ve korunmasında faydalı ve gerekli olduğunu görmüşlerdir. Onlar yüz yıldır Türkiye’ye ve Türklere yabancı bir varoluşu sürdürüyorlar. Biz Türkiye’de kalan Ermeniler ise yüz yıldır bu topraklarda Türklerle yaşamı paylaşmaya devam ettik ve birlikte yaşama pratiği geliştirdik. Bu anlamda Ermeni dünyasında özel konumdaki Ermenileriz’.
Türkiye Ermeni Patriklerinin bu hassas konularda ne söylediğinden ziyade insanların ne duymak istedikleri hep ön planda olmuştur. Patriklerin payına bir türlü erimeyen iki büyük buz kütlesi arasında sıkışan bir geminin kaptanı olma talihsizliği düşmüştür. Bu durumda her zaman dengeyi korumak mümkün olamamaktadır ve bir tarafı hoşnut etmeyen hatalı gözüken söylemler de vuku bulabilmektedir. Patrik Sahak II Hazretleri de selefleri gibi Ermeni meselesinde, tüm tarafları tatmin edecek mükemmel yanıtlar vermeye çalışmıştır. Herhangi bir kesimi reddetmek ve/veya dışlamak gibi bir amaç olduğunu düşünebilmek ise kabul edilebilir değildir. Bu konuda tarafların üzerine düşen ise önce ifade edilmeye çalışılanları doğru kavramak ve daha sonra eleştirmeye çalışmak gerektiği gerçeğidir.”