İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan Patrik Seçimi Talimatnamesi’nde yer alan "İstanbul Ermeni Patrikhanesi'ne mahsus episkoposlar sınıfına dahil olmak" şartına ve bu şarta itiraz edilmemesi kararına yönelik tepkiler devam ediyor. Ermeni toplumundaki çeşitli sivil kesimlerden oluşan Toplum Girişimi, yazılı açıklamaları ile Müteşebbis Heyet’in aldığı karara tepki göstermişti. Girişimden Narod Erkol, Ari Demircioğlu ve Sarven Çağlı oluşum ve süreç boyunca yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler.
Ekibin büyük çoğunluğu genç. İçinde akademisyenler, hukukçular, iletişimciler ve profesyoneller yer alıyor. Neden böyle bir girişim oluşturmaya ihtiyaç duyduklarını sorduğumuzda ise, talimatname meselesinden çok önce, Kumkapı Ana Kilise’nin kapısının iple bağlanması ve Karekin Bekçiyan Srpazan’ın hava limanından gidiş anının görüntüsünün akıllarında ve vicdanlarında derin yaralar açtığından söz ettiler. Talimatnamenin getirdiği sınırlama ise Toplum Girişimi’ne hız vermiş.
Toplumsal akıl gençlerin tepkisini algılayamıyor sanki. Bu oluşumun arkasında kimler var?
Öncelikle, dedikoduları önlemek için peşinen söyleyelim ki biz hiçbir adaydan taraf değiliz. Biz aslında kendi içimizde homojen de değiliz, bu talimatnamenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Sorunuzun cevabı olarak, Cemaatteki güç odakları; ruhaniler, gazeteler, vakıflar eğer mutlak doğruyu söylerlerse, yanlarındayız, aksi durumda ise tam karşılarındayız. Arkamızda herhangi bir kişi veya kurum değil, bilgi birikimimiz, eğitimiz ve iyi niyetimiz bulunuyor.
Talimatname için itiraz edilmeme kararı alındı. Girişim olarak ne yapacaksınız?
Talimatnamede değiştirilen 25/c maddesi bizce seçimin temeli olan adil seçim konusunda çok önemli bir ilkeyi çiğniyor. Nasıl ki anayasanın ilk 3 maddesi değiştirilemez hatta değiştirilmesi teklif bile edilemez ise bu konu da hepimiz için aynı hassasiyette.
Adil seçim olursa, kim kazanırsa saygı duyarız. Bizim tek derdimiz adil bir seçim ortamının tahsis edilmesi. Bu ortamı oluşturabilmek için gerekirse dava açacağız. Girişim içerisindeki ve cemaat dışındaki hukukçu arkadaşlar çalışmalarına hızla devam ediyor.
Cemaate verilen hatalı bilgilerden biri, bir dava açılması durumunda sürecin uzayacağı yönünde. Bu bilginin somut hiçbir tutarlı dayanağı bulunmuyor. Devletin en yüksek makamlarından biri olan Anayasa Mahkemesi’nin 22 Mayıs 2019 tarihli kararı durumu açıkça ortaya koyuyor.
Diğer bir manipülasyon ise patrikhanemizde görevli, potansiyel gelecek patrik adayları konusunda yapılıyor. Bu ruhaniler gelecek için hepimize umut da olabilir ancak bir cemaatin ömrü, insan ömrü ile biçilemez. Biz bugünü şekillendiren insanlar olarak sadece 40-50 yılımızdan sorumlu değiliz. Vereceğimiz her yanlış karar cemaatimizin 300-500 yılını etkileyebilir.
3 Ekim tarihinde patrikhanede vakıf yöneticileriyle yapılan toplantıda hangi vakfın ne yönde oy kullandığını internette açıkladık. Çünkü bunun o vakıflara mensup herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün cemaati ilgilendiren bir konu asla gizli olamaz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizin, sadece içimizden bazılarının değil. Hepimizin sesini duyar, hepimize eşit davranır, hepimize aynı mesafededir. Cemaati "devlet" adını kullanarak kalıplara sokmak, “devlet” adını kullanarak hizaya getirme çabaları en kibar tabiriyle uygunsuzdur.
Destek olmak isteyenler size nasıl ulaşabilir?
Sosyal medya hesaplarımızdan isteyenler bize ulaşabilir. Bizle aynı düşünceyi paylaşanları da aramızda görmek isteriz, çünkü biz görüyoruz ve biliyoruz ki aynı tasada çoğunluğuz.
Facebook: https://www.facebook.com/toplum.girisimi.1
Instagram: https://www.instagram.com/toplumgirisimi/