İstanbul’da Bienal canlılığı

Küratör Kevser Güler ve sanatçı Marina Papazyan, İstanbul’da kültür-sanat alanında 16. İstanbul Bienali’yle başlayan hareketliliği iki ay boyunca bu sayfalara aktaracak, çeşitli sergilerde Agos okurlarına yazılarıyla rehberlik edecekler.

KEVSER GÜLER
MARİNA PAPAZYAN

Agos’tan, Eylül ve Ekim aylarında İstanbul’da düzenlenecek sanat etkinliklerini değerlendirmek üzere bir davet aldık. Sekiz hafta boyunca Agos’un kültür-sanat sayfalarının birini biz hazırlayacağız. Bu sayfada Agos okurlarına çeşitli sergiler, yapıtlar ve programlara dair ipuçları vermeyi arzu ediyoruz. Bazen etkinlik duyurularına, bazen sergilere ve etkinliklere dair söyleşilere, bazen gezdiğimiz sergilere dair ikili sohbetlerimize yer vereceğiz. Bu hafta, bugünlerde açılan bazı sergilere dair kısa duyuruları paylaşıyoruz.

Derin Akıntı

Hera Büyüktaşçıyan, Sibel Horada, Alper Aydın

Heybeliada Tarihi Ruhban Okulu

25 Ağustos - 22 Eylül

Hera Büyüktaşçıyan, Sibel Horada ve Alper Aydın’ın işlerini bir araya getiren ‘Derin Akıntı’ başlıklı sergi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun eski sınıfları ve bahçesinde açıldı. Sergide, Aydın’ın ‘İstenmeyen Misafir’ adlı heykeli Marmara Denizi’nin sualtı yaşamını tahribata uğratan, deniz dibine terk edilmiş ağlara işaret ederken, Horada’nın ‘Göç Dalgası’ adlı yerleştirmesi göç halindeki bir mercan popülasyonunu okulun eski sınıflarından birine taşıyor. Büyüktaşçıyan’ın ‘Kılçık III’ ve ‘Kılçık IV’ adlı iki ayrı yerleştirmesi, bellekte takılıp kalmış olana, çizgisel zamanı aşıp bize ulaşan titreşimler ve parçacıklarla birlikte kendine yer bulabileceği bir alan yaratıyor.

Bitcoin Madenciliği ve Etnik Azınlıkların Saha Kayıtları

Liu Chuang

Sıraselviler Caddesi. No: 83, Kat: 1, Cihangir

6 Eylül - 5 Ekim

Liu Chuang’ın ‘Bitcoin Madenciliği ve Etnik Azınlıkların Saha Kayıtları’ adlı üç kanallı video yerleştirmesi, Protocinema tarafından Cihangir’de sunuluyor. Sanatçı, araştırmasını Yang Beichen’le birlikte yaptığı bu işinde Bitcoin madenciliği ve Güneydoğu Çin’deki hidrolik projelere odaklanıyor. Bu iki aktivitenin kesiştiği bölgenin etnik azınlıklarına, Çin’in hızla değişmekte olan jeopolitik konumu ve teknolojik altyapısına ve ulusal para birimlerine bir alternatif üretmeye çalışmanın dünyanın bilgi işlem gücünün %70’ini araçsallaştırmasına değiniyor.

Kayalar ve Rüzgârlar, Mikroplar ve Kelimeler

Kerem Ozan Bayraktar

SANATORIUM

5 Eylül - 20 Ekim

Kerem Ozan Bayraktar’ın ‘Kayalar ve Rüzgârlar, Mikroplar ve Kelimeler’ isimli kişisel sergisi, yeryüzündeki yaşamın ilişkileri ve akışlarına, bu ilişki ve akışların da zamansallıkları ve dönüşümlerine odaklanıyor. Sanatçının ‘Büyük Oksidasyon Vakası’ adlı işi, yaşamsal süreçler arasındaki nedensellik ve döngülerin kaydını tutarken, GAN (Çekişmeli Üretici Ağlar; 2014 yılında Ian Goodfellow ve ekibi tarafından icat edilmiş bir derin öğrenme tekniği) ile ürettiği imgeler hem yaşamın ve yaşayan bedenin temsillerini, hem de imge üretiminin kendi dönüşüm süreçlerini düşündürüyor.

Askıda

İz Öztat

Pi Artworks İstanbul

5 Eylül - 2 Kasım

İz Öztat’ın adını sergideki aynı isimli videodan alan kişisel sergisi ‘Askıda’, özne-iktidar ilişkisini, öznenin kamusal alandaki eylemliliğinin askıya alınmış olduğu mevcut bağlam içinde düşünüyor. Sanatçı, Ann Antidote’la birlikte yaptığı ‘suspension bondage’ın (bedenin çeşitli düğüm teknikleri kullanılarak iple bağlanması ve askıya alınmasını içeren cinsel pratikler) kaydını tutan video ile, eylemliliğin tamamen askıya alınışını kendi bedenine odaklanarak inceliyor. Karşılıklı rızayla gerçekleştirilen bu ‘askıya alma’ sahnesi, aynı zamanda gündelik yaşamda deneyimlenen güç dinamiklerini sorguluyor.

Şimdi Tarih Olduğunda

Zbyněk Baladrán, Eric Baudelaire, Ege Berensel, Rossella Biscotti, Banu Cennetoğlu, Barış Doğrusöz, Eirene Efstathiou, Alessandra Ferrini, Johan Grimonprez, Ivan Grubanov, Yota Ioannidou, Deimantas Narkevičius, Ines Schaber & Avery F. Gordon, Rayyane Τabet, Stefanos Tsivopoulos, Vangelis Vlahos, Malastrada film

Depo İstanbul

12 Eylül - 10 Kasım

Küratörlüğünü Daphne Vitali’nin yaptığı ‘Şimdi Tarih Olduğunda’, tarihsellik ve hafızayla arşivsel, arkeolojik ve editoryal metotlar aracılığıyla ilişki kuran 17 farklı sanatçının işlerini bir araya getiriyor. Sergi, pratiklerinde, çoğunlukla geçmişi çağıran imge ve belgelerin hem bir araya getirilmesi hem de yeniden bağlamsallaştırılmalarıyla ilgilenen sanatçıların şimdiki zamandan nasıl bahsettiklerine odaklanıyor. Sergi kapsamında 11 Eylül Pazartesi akşamı Yota Ioannidou ‘Hikâye Anlatıcısı, Bıçak ve ‘Makine’ #2”, 12-13 Eylül’de ise Alessandra Ferrini ‘Kaddafi Roma’da: Genişletilmiş Senaryo’ adlı performanslarını sahnelediler.

16. İstanbul Bienali

Yedinci Kıta

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Pera Müzesi ve Büyükada

14 Eylül - 10 Kasım

16. İstanbul Bienali, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Pera Müzesi ve Büyükada’da ücretsiz olarak gezilebilir. Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud’nun küratörlüğünde düzenlenen ‘Yedinci Kıta’ başlıklı bienalde bu yıl 26 ülkeden 57 sanatçı ve sanatçı kolektifinin eserleri sergilenecek. Bienal ana başlığını, Antroposen çağının küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınından alıyor.

Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara

Nicola Lorini

Pera Müzesi

5 Eylül - 24 Kasım

16. Bienal’in mekânlarından da biri olan Pera Müzesi’nde, Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan esinlenen sanatçı Nicola Lorini’nin ‘Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara’ başlıklı video yerleştirmesi izlenebilir. Yapıt, kilogramın değişen tanımı, internetin ağırlığı gibi güncel sorularla ilgileniyor. Müzenin Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan esinlenen video yerleştirme adını, felsefeci Marquis de Condorcet’nin metrik sisteme ithafen kullandığı “tüm insanlara, tüm zamanlara” ifadesinden alıyor. Arkeolojik ve kültürel simgelerden beslenen çalışmaları ile tanınan Lorini’nin yeni eseri, internetin teorik kütlesinin hesaplanması ve kilogramın tanımının değişmesi gibi yakın zamanda bilim ve teknoloji dünyasında yaşanan önemli gelişmelere sanatsal bir yorum getiriyor.

Mutluluk Resimlerimiz

Nur Koçak

SALT Beyoğlu, SALT Galata
3 Eylül - 29 Aralık

Fotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur Koçak’ın 1960’lar ile 2010’lar arasındaki desenleri ve resim serilerinden oluşan en kapsamlı sergisi SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da açıldı. Adını, sanatçının 1981’deki bir serisinden alan ‘Mutluluk Resimlerimiz’, kadın dergilerinden Hollywood sinemasına popüler kültürün yaygınlaşması ve Türkiye’deki yansımalarını eleştirel bir gözlemci-anlatıcı olarak irdeleyen sanatçının üretimine ayrıntılı bir bakış sağlıyor.

ARTER

Arter sergiler, etkinlikler, öğrenme, film ve yayınlardan oluşan çok disiplinli programıyla 13 Eylül’de Dolapdere’deki yeni binasının kapılarını açıyor. Arter’in açılış programında toplam yedi sergi yer alıyor. Emre Baykal ve Eda Berkmen küratörlüğünde Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan ‘Saat Kaç?’ başlıklı sergi bellek, zaman ve mekân kavramları etrafında şekilleniyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği ‘Kelimeler Pek Gereksiz’ başlıklı koleksiyon grup sergisi ise jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanıyor. Altan Gürman retrospektif sergisi, 1976’da hayatını kaybeden sanatçının tüm üretimini bir araya getiriyor. Ayşe Erkmen’in Arter’in açılış programında yer alan sergisi ‘Beyazımtırak’, sanatçının 1970’lerden bu yana yaptığı sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte, bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Rosa Barba’nın ‘Gizli Konferans’ başlıklı yerleştirmesi İnci Furni’nin ‘Bir An İçin Durdu’ başlıklı kişisel sergisi ve Céleste Boursier-Mougenot’nun ‘off road, v2’ başlıklı yerleştirmesi de program kapsamında gezilebilir.

Kategoriler

Kültür Sanat Sergi