Değabah seçimine pek çok kişinin içine sinmeyen bir yerden başlamış olduk. Bu seçim sürecinin kimsenin aklında soru işareti yaratmayacak bir başlangıçla yürütülmesi önemliydi. Ancak son yıllarda sürecin aktörlerinin çok sık başvurduğu bir yola gidildi ve “Ben yaptım oldu” denildi.
Patrik seçimi öncesindeki ilk sınavın Değabah yani Patriklik Kaymakamı seçimi olacağını söylemiştik. Bu seçime sadece Başepiskopos Ateşyan ve Episkopos Maşalyan’ın aday olabileceği, bu yönde çalışmalar yapıldığı yönünde güçlü şüpheler vardı. Buradan yola çıkarak Patrik adayı olmayacak tarafsız bir ismin Değabah adayı olması fikri ortaya atıldı. Ancak Ruhani Kurul Başkanı Maşalyan, Değabah adayının ancak İstanbul’da görevli, İstanbul Patrikliği’ne bağlı ve Sırpazan düzeyindeki ruhaniler arasından seçilebileceğini söyledi. Bu hesapla geriye üç kişi kalıyordu. Ateşyan, Maşalyan ve Bekçiyan Sırpazanlar.
Bu görüşe de konuya yakın çeşitli çevrelerden itirazlar gelirken bir de baktık ki Ruhani Kurul Başepiskopos Bekçiyan’ı da devre dışı bırakmış. Yani Değabah seçimi ile ilgili şüpheler doğrulanmış oldu. Ruhani Kurul Başkanı Maşalyan kendisinin toplantıda Bekçiyan’ın aday olabilmesi için çaba gösterdiğini ancak kurulun ters yönde bir karar aldığını söylüyor ve kurulu eleştiriyor. Öyleyse bu durumda gözler tek bir isme çevriliyor: Başepiskopos Ateşyan.
Bu kararla Değabah seçimine pek çok kişinin içine sinmeyen bir yerden başlamış olduk. Bu seçim sürecinin kimsenin aklında soru işareti yaratmayacak bir başlangıçla yürütülmesi önemliydi. Ancak son yıllarda sürecin aktörlerinin çok sık başvurduğu bir yola gidildi ve “Ben yaptım oldu” denildi.
Karar Ermeni toplumunun büyük bir kısmını ikna etmedi. Ve hala bu durumu düzeltme ihtimali var. Yeter ki bu yönde bir irade olsun.
(Agos, Başyazı)
