Şanlıurfa'da yaşayan Musevi Eyüp Badem, Musevilere ayrı bir mezarlık verilmesi için belediyeye başvurdu. Belediye'nin Müslüman mezarlığının kullanılmasında bir engel olmadığı gerekçesiyle reddettiği Badem, bunun üzerine Başbakan Erdoğan'a bir mektup yazdı. Ancak Başbakanlık'tan gelen yanıt da aynı oldu: 'Belediyenin kararı geçerli.'
Farklı dinlerin, kültürlerin, dillerin birarada olduğu Şanlıurfa’da yaşayan Musevi Eyüp Badem, şu âna kadar yaşamını yitiren yakınlarının Müslüman mezarlığına defnedildiğini hatırlatarak, kendilerine bağımsız bir mezarlık verilmesi talebiyle Şanlıurfa Belediyesi’ne başvurdu.
Burhan Ekinci'nin Taraf gazetesinde yer alan haberien göre belediye, “Musevi vatandaşlarımız için ayrı bağımsız bir mezarlık yapılması mümkün değil” cevabını verdi. Badem, durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı bir mektupla bildirdi ama Başbakanlık’tan tek cümlelik yanıt geldi: “Belediyenin kararı geçerli...”
Dört çocuk babası Eyüp Badem, bir yıldır Şanlıurfa’da kendilerine ait bir mezarlık almak için mücadele veriyor. Badem, ilgili makamlara yaptığı başvurulardan hep aynı cevabı alıyor: “Size ayrı mezar veremeyiz.” Badem ilk olarak Başbakan Erdoğan ile girdiği polemik sonucu bağımsız aday olarak son yerel seçimleri kazanan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın belediye başkanı olduğu Şanlıurfa Belediyesi’ne başvurdu. Badem, belediyeden Musevilere ayrı bir mezarlık yeri tahsis edilmesini istedi.
Müslüman mezarlığı var ya...
Badem’e cevap, 8 Nisan 2011’de Şanlıurfa Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Mezarlıklar Birimi, Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Kırıkçı imzasıyla geldi. Cevabi yazıda şunlar kaydedildi: “Musevi dinine mensup vatandaşlarımız için ayrı, bağımsız bir mezarlık yapılması, mezarlık yerlerinin inşası ile cenaze nakil ve defin işlemleri hakkında yönetmelik hükümlerine göre mümkün değildir. Ancak mevcut mezarlık alanlarımıza Musevi inancına sahip vatandaşlarımızın defnedilmesine engel bir mevzuat ve uygulama söz konusu değildir. Mevcut mezarlığa, din, ırk, mezhep, cinsiyet ayırımı yapılmaksınız herkes defnedilmektedir. Belediyemiz mezar yeri tahsisi ve cenazenin taşınması konularında ölenin dinini, ırkını, cinsiyetini sorgulamadan herkese yardımcı olmaktadır. Bu konularda elbette Musevi dinine mensup vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. Ancak dinî vecibelerle ve törenle ilgili konularda belediyemizin herhangi bir hizmeti mevcut olmayıp, bunlar cenaze sahiplerinin kendisini ilgilenmektedir.”
'53 Musevi aile var'
Badem, son çare olarak bu kez 17 Ağustos 2012’de Şanlıurfa Valiliği’ne başvurdu. Valilik sekreterliği dilekçesini aldı ama Badem’in anlatımına göre kayda geçirmedi. Eyüp Badem, kendilerine ait bir mezarlığa sahip olmak için verdiği mücadeleyi Taraf ’a anlattı: “Urfa’da Yahudiliğini saklayan yaklaşık 53 aile var. Biz de şu ana kadar hep Yahudi olduğumuzu saklıyorduk. Mezarlarımız Müslüman mezarlığında. Korktuğumuz için mezarlıkta dini vecibelerimizi yerine getiremiyoruz. Dinimize ait bir sembol kullanamıyoruz. Ölülerimizi artık Müslüman mezarlığında değil, dinimize ait olan mezarlıkta defnetmek istiyoruz. Ama yaptığım başvurulardan beklediğimin aksine ret cevapları aldım. Urfa gibi çokdinli, kültürlü bir şehirde Musevi olarak bize ait bir mezarlığımız bile yok.
'Yer göstersinler satın alırız'
Belediyenin bize bir yer vermesini istiyoruz. Satın da alabiliriz. Bizim için bir problem yok. Yeter ki ayrı bir yer olsun. Bize ait mezarlığımız olduğunda dini vecibelerimizi yerine getiririz. Mezar taşlarımızda dinimize ait sembolleri kullanabiliriz. Müslüman mezarlığında bunu yapamıyoruz.
Başbakanımızdan bu konuda bize yardımcı olmasını istiyoruz. Ben bu vatan için askerlik yaptım, vergimi veriyorum. Dinim ayrı olabilir ama ben bu ülkenin vatandaşıyım. Atalarımdan beri de Urfa’da yaşıyoruz. Buradan başka yerde de yaşayamam.”
Başbakanlık’tan da aynı cevap
Badem, belediyeye ikinci kez başvurdu, verilen cevap yine aynı oldu. Badem, mücadelesini bu kez Başbakanlık düzeyinde sürdürdü. Başbakan Erdoğan’a durumu anlatan bir mektup göndererek, kendisinden yardım istedi. Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire Başkanı A. İhsan Sarıkoca imzalı 24 Ocak 2012 tarihli cevabi yazıda, “Bu incelemede daha önce de aynı isteği içeren başvurunuz olduğu ve ilgili makamlarca size gerekli cevabın verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yeni başvurunuz hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır” dendi.