Araştırmacı yazar Huriye Şahin’in ‘Hamşetsnak Lizu Kidanutun’ [Hemşince Dil Bilgisi] başlıklı kitabı yayımlandı. ‘Yitik Hayatlar’ ve ‘Ateş Kızılı’ adlı iki roman ile, ‘Asimilasyon Politikası Dilleri Nasıl Yok Ediyor: Özel Olarak, Ermeni Tarihi ve Hamşen (Hemşin) Ermenileri’ adlı kitapların da yazarı olan Şahin’le yeni çalışması hakkında konuştuk.
Bu kitabı nasıl bir ihtiyaç doğrultusunda yazdınız?
Devlet, ortaokullarda seçmeli dil dersi hakkı tanıdı. Bu haktan yararlanabilmek için böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşündüm. Bu çalışmayı bitirdikten sonra Millî Eğitim Bakanlığı’na Hemşince bir eğitim programı hazırlayıp sundum. Program süreci devam ediyor.
Hemşince yazılı olmaktan ziyade, konuşulan bir dil değil mi?
Evet, geçmişte sadece konuşulan bir dildi, ancak artık yazılıyor ve okunuyor. Beş senedir çıkardığımız iki dergimiz ve yayınladığımız kitaplar var. Mahir Özkan bir masal kitabı yazdı, ayrıca ‘Küçük Prens’i Hemşinceye çevirdi. Benim, köylü kadınlarla birlikte çıkardığım ‘Hamşetsu Gor’ dergisi ve İstanbul’da çıkarılan ‘Gor’ dergisi epey bir yol aldı. Ancak bunlar elbette yeterli değil. Bu yüzden Hemşince eğitimi verilmesi için başvuruda bulundum. Anadilinde eğitim olmadan dillerin yaşaması artık imkânsız.
Hemşin 100 yıldır büyük şehirlere göçe verdi. Göç edenler dili koruyabiliyor mu?
Hemşinliler nereye giderlerse gitsinler içe kapalı yaşarlar, dışarıyla ilişkileri azdır. Dolayısıyla dillerini koruyabiliyorlar. Tabii bu, asimilasyon politikasından hiç etkilenmiyorlar anlamına gelmiyor. Eğitim sisteminin, televizyonun ve artık internetin diller üzerindeki etkisi çok büyük. Hatta Türkçe bile bu etkinin altında. Örneğin, Türkiye’de teknik üretim olmadığı için,
birçok teknik kavram ve sözcük, başta İngilizce olmak üzere, üreten ülkelerin dillerinden alınıyor.
Bu kitap eğitim kurumlarında kullanılabilir mi?
Kitap dilbilimsel bir çalışma olduğu için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılabilir. Ortaokullarda seçmeli ders hakkından yararlanmaya başladığımızda, bu kitap bize, ders kitabı hazırlarken yardımcı olacak.
Kitap Hemşinliler tarafından nasıl karşılandı?
Mutlulukla karşılandı. Beklediğimden daha olumlu tepkiler aldım. Bu, kitlesel bir tepkiydi. Olumsuz tek bir tepki almadım. Benimle Hemşinlilerin kimliği üzerine sürekli olarak tartışan bir arkadaş dahi tebrik etti ve kitabı alacağını söyledi. Bu arkadaş Rize Hemşinlilerinden ve dili bilmiyor.
Az önce de ifade ettiğim gibi, Hemşinliler kapalı yaşayan bir toplum. Bu sadece Türkiye’de yaşayanlar için değil, Müslümanlığı reddedip Doğu ve Orta Karadeniz bölgesinden Rusya’ya kaçanlar için de geçerli. Onların torunları internet üzerinden bizimle iletişime geçiyorlar. Hemşince konuşuyorlar ve dergilere yazılar gönderiyorlar. Diğer Hıristiyan Ermenilerinden çok bizimle iletişime geçmeyi seviyorlar, çünkü aynı lehçesi konuşuyoruz. Kitabımın yayımlanmasına onlar da çok sevindi. Ben bu tepkilerden, bugüne kadar ne yaşarsa yaşasın, kendini öyle ya da böyle korumayı başaran Amatuni boyunun, varlığını devam ettirmek istediğini çıkarıyorum.