İnsanlar kapana kısıldı

Sismanoglio Megaro Kütüphanesi Sorumlusu ve Yunanca öğretmeni Eva Achladi yangın sırasında Nea Makri’de bulunuyordu. Tanıklıklarını Agos için kaleme aldı

EVA ACHLADİ/NEA MAKRİ

Büyük trajedi yaşayan Mati, Nea Makri ile Rafina limanının arasında yer alan, birçok yazlık ev ve birkaç otelin bulunduğu bir bölge.

O gün normal olmayan, çok şiddetli bir rüzgâr vardı. Bu Bölgede genellikle rüzgâr kuzeydoğudan gelir, yani poyraz eser. O gün rüzgâr batıdan denize doğru esiyordu;  hiç alışılmamış bir durumdu. Ayrıca, yangının başladığı her noktada ateş mikroklima etkisi yarattı ve küçük tufan gibi rüzgârlar oluştu.

Denizden 600 insan toplandı

Mati’de insanlar durumun ciddiyetini ilk anda anlayamadılar, çünkü alevler onların kuzeyinde olan dağdan yükseliyordu. Hiç kimse ateşin, o dağ ile Mati bölgesi arasında bulunan geniş Marathonos Caddesi’ni aşabileceğini tahmin edemedi, fakat bu çok kısa bir süre içinde oldu ve alevler hızla yayıldı. Ateş topları uzun mesafeler kat edip, düştüğü yeri yakıyordu. İnsanlar bunu görünce paniğe kapılıp arabalarına bindiler ve denize doğru gittiler. 300’den fazla araba, sahile giden caddeyi doldurdu. İnsanlar başka seçenek olmadığından denize girdi. Bu bölgede uzun bir sahil değil küçük küçük koylar var. Koylardan bazıları kumsal değil, sarp kayalık. Denizden 600 insan toplanıp vapurlarla taşındı.

Mati hem ormanlık, hem de konutların olduğu bir bölge. Evlerin arasında küçük ormanlık kısımlar bulunur, bu yüzden burada yangın şeridi açılması zordur.  Başka bir dezavantaj da, evlerin birçoğunun avlularının kuru çam yapraklarıyla dolu olmasıydı. Buradaki evlerin sahiplerinin çoğu Ağustos ayında tatile gelir; Ağustos’tan önce bölgede yaşayanların çoğunluğunu yaşlılar ve çocuklar oluşturur. Bölgede çok sayıda çocuk kampı da vardır.

Yunanistan’da birçokları, koordinasyonsuzluk nedeniyle hükümeti ve yerel yönetimi suçluyor, fakat her şey hakikaten çok kısa bir süre içinde öngörülmesi pek de mümkün olmayan bir şekilde oldu. Tabii, bölgede şiddetli rüzgârların etkili olacağı günler öncesinden belliydi ama yine de bölge için olağanüstü bir durumdu bu.

Neden tahliye kararı çıkmadı?

Bölgedeki, Atina Belediyesi’ne bağlı çocuk kampları önlem olarak saat 5’te, yani ateş yayılmadan çok önce boşaldı. Benzer bir kararın bütün Mati bölgesi için alınması gerekmez miydi? Alınsaydı bu kararı uygulamak mümkün olur muydu? O gün sıradışı hava koşulları olacağı önceden bilindiği halde, ya da yangın Rafina ile Atina arasındaki Kalitehnupoli bölgesinden Vutsa bölgesine sıçrayıp orada da kısa sürede yayıldığında, yakındaki Mati gibi bölgeler için neden tahliye kararı çıkarılmadı?

Böyle büyük felaketlerde elbette çok sayıda etken söz konusu oluyor; bütün eksiklikler ve kusurlar ortaya çıkıyor. Örneğin, Mati gibi, 60’lı ve 70’li yıllarda inşa edilmiş sayfiyelerin yoğun olduğu bölgelerde ciddi bir plansız yapılaşma sorunu söz konusu. Bu bölgelerde, denize ve başka yönlere giden çok az yol var. Sahilin bazı kesimlerinde oteller, dükkânlar ve evler olduğu için bazı yerlerde denize ulaşmak mümkün değildi ya da çok zordu.

Yangının sadece rüzgâr sonucunda yayılmış olamayacağını, bunun kundakçıların işi olduğunu düşünenler de var.

Yunanistan’da geçmişte çok kötü yangınlar olmuştu ama bu sefer bir trajediyle karşı karşıyayız, çünkü insanlar çok dar bir bölgede kapana kısılıp, ateş ile su arasında kaldılar.

Kategoriler

Genel Güncel Dünya