Bedros Turyan'ın mezarı başında düzenlenen anmada, eleştiriler üzerinde tekrar düzenlenen şairin anıt mezarının açılışı da yapıldı. Yapılan anıt mezarla ilgili tartışmalarsa sürüyor.
Ermenice edebiyatında ‘Zartonk’ (Uyanış) akımının temsilcilerinden Bedros Turyan, 7 Ekim Cumartesi günü mezarı başında anıldı. Üsküdar Surp Haç Mezarlığı’ndaki anma töreninde Başepiskopos Aram Ateşyan, Ruhani Kurul Başkanı Sahak Maşalyan, Üsküdar Surp Haç Kilises Din Görevlisi Husig Hergelyan ve Peder Bedros Buldukoğlu da hazır bulundu. Törenle birlikte Turyan için inşa edilen anıt mezar da son halini aldı. Törende anıt mezar için çalışmalar yürüten Hagop ve Hraç Kırmızıyan kardeşler ile HAY-CAR üyeleri ve anıt mezarı tasarlayan Tavit Aynalı da yer aldı. Surp Haç Kilisesi korosu ve ruhanilerin seslendirdiği ilahilerle başlayan törenin açılış konuşmasını Sanat Tarihçisi Dr. Elmon Hançer yaptı. Daha sonra söz alan İstanbul Şehir Üniversitesi Türki Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Uslu Turyan’ın edebiyat dünyasındaki yeri ve iç dünyasını anlatan bir konuşma yaptı. Uslu,‘Bedros Turyan kadrini bilmediğimiz büyük değerlerden biri. Osmanlı’da hem şiir bakımından hem de tiyatro bakımından yeri gerçekten çok, çok önemli. İstanbul’daki Ermeniler Turyan’ın birçok şiirini ezbere biliyor. Keşke bu değerli eserlerin Türkçe’de de çevirilileri olsa, bütün bu coğrafyanın içerisinde ne kadar değerli bir şair olduğunu anlayabilsek. Bir şair olarak 21 yaşında veremden hayatını kaybetmiş, doğru dürüst bir hayat geçirememiş, eğitim alamamış birisi olarak yaptığı çok büyük bir devrim’ şeklinde konuştu
Ardından Silva Gomikyan, Turyan’ın ‘Ölümüm’ şiirini seslendirdi. Törende Surp Haç Mezarlığı adına Baydzar Solak ve HAY-CAR adına Selvi Hobikoğlu da Turyan’ın öneminden bahsettiler. Mezar başında konuşan Başepiskopos Aram Ateşyan şunları söyledi :
“Bizim cemaatimizin birçok yapısı değerli hayırseverlerimiz tarafından ayakta kalıyor. Mezarlıklarımız bizim hikayelerimizin sayfalarıdır. Bedros Turyan şiirinde ne diyor ‘Unutulup giderse mezarım, ve hatıram da solarsa,
ah işte ben o zaman ölürüm.’ Hatırlamazsak değerlerimizi biz kendi ellerimizle ikinci kere öldürürüz. Hagop ve Hraç Kırmızyan kardeşler çıktı ve biz sizi unutmayacağız dediler ve yakışır bir şekilde mezarlığın yenilemesini üstlendiler. Sağ olsunlar, var olsunlar.”
Hraç Kırmızıyan da tören sırasında yaptığı konuşmada Bedros Turyan gibi değerlerin unutulmaması için bu girişimde bulunduklarını söyledi.
Törenin bitiminde anıt mezar için maddi destek sağlayan Hagop ve Hraç Kırmızıyan kardeşlere birer teşekkür plaketi verildi. Ardından, geçen yıl yapılan Balyan Anıt Mezarlığı ziyaret edilerek ‘Hayr Mer’ (Göklerdeki babamız) duası okundu. Anıt mezarlığın başında ise Başepiskopos Aram Ateşyan ve Ruhani Kurul Başkanı Sahak Maşalyan tarafından HAYCAR Üyeleri Jan Gavrilof, Tavit Aynalı ve Kevork Özkaragöz’e birer plaket verildi.
Anıt mezara dair tartışmalar sürüyor
SEVAN DEĞİRMENCİYAN
Batı Ermenice Edebiyatının önemli şairlerinden Bedros Turyan’ın (1851-1872) Üsküdar Bağlarbaşı’nda bulunan mezarı, yenileme çalışmalarından sonra geçen haftasonu yapılan bir anma töreniyle açıldı. Şairin ölümünden iki sene sonra 1874 tarihinde dönemin aydınlarının çabası ve şairin eserlerinin basımından elde edilen gelirle inşa edilen mezar ve çevresinde geçen birkaç ay tadilat ve yenileme çalışmaları yapılmış, mezara kitap şeklinde bir mermer konmuştu. Üzerinde genç yaşta verem sonucu ölen şairin “Ölümüm” şiirinin Ermenicesi ve Türkçe tercümesi olan bu mermer tartışmaları da beraberinde getirdi. Anıt mezar için yürütülen çabayı takdir edenler kadar kabrin tasarımını eleştirenler de var
Bedros Turyan’ın mezarında yapılan çalışma sonrasında yan yana bulunan üç mezarın önüne geçen büyüklükteki mermer tartışmaların odağında. ‘Ölümüm’ şiiri daha önce kabri ziyaret edenlerin bu şiiri kendi çabalarıyla keşfetmeleri düşüncesiyle kabrin arkasında yer alıyordu. Şairin kardeşi tarafından 1898 tarihinde son kıtası mezarın arkasına işlenen ‘Ölümüm’ şiirinin mezarla orantısız mermer üzerinde yer almasından ve bu eserin Türkçesinin imla ve çeviri hataları içermesinden rahatsız olanlar da var.
Restorasyon süreci hakkında bilgi aldığımız, Bağlarbaşı Ermeni Mezarlığı yönetiminin ait olduğu Üsküdar Surp Haç Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Baydzar Solak, Balyan kabristanının restorasyon ve anıt-mezar inşasının sponsoru olan Hraç Anuşavan Kırmızıyan’ın şair Bedros Turyan’ın mezarını da yenilemek istediğini aktardı. Baydzar Solak eski Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan’a gerekli bilgilendirmeleri yaptıklarını da sözlerine ekledi
‘Mezar sağlamlaştırıldı’
HAYCAR Yönetim Kurulu Başkanı Kevork Özkaragöz Kırmızıyan kardeşlerin niyeti üzerine Turyan mezarının yenileme projesininin Tavit Aynalı tarafından hazırlandığını söyledi. Yapılan çalışma neticesinde mezarın restore edildiği, sağlamlaştırıldığını, mermerlerin temizlendiğini söyleyen Özkaragöz, mezar kompleksinde daha önce bulunmayan mermer kütlenin kendi inisiyatifleriyle konulduğunu sözlerine ekledi.
Kırmızıyan: Yapıyı tahrip etmiyor
Görüşlerini aldığımız sponsor Hraç Kırmızıyan mermer kütlenin mezar kompleksine yerleştirmenin yapıyı tahrip etmediği görüşünde. Böyle br ekleme yaparak aslında büyük şairi andıklarını dile getiren Kırmızıyan, mermeri yerleştirmeden önce herhangi komisyonla konuyu istişare etmediklerini, kilise yönetim kurulunu bilgilendirdiklerini sözlerine ekledi.
Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Sahak Maşalyan mezarlıklar dahilinde yapılan çalışmalar için Patrikhane’nin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, Turyan mezarının restorasyonu konusunda kendisinin veya Patrik Kaymakamı Başepiskopos Karekin Bekçiyan’ın herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi. “Turyan ve benzer şahısların kabirleri uzun yıl zarfında bir adak yerine dönüştüğü için üzerlerinde veya etraflarında herhangi bir değişiklik yapmadan uzman ve edebiyat çevrelerinin düşünceleri de hesaba katmak gerekir” dedi.
‘Gerekçe olmalı’
Brüksel’de yaşayan mimar Movses Der-Kevorkyan Bedros Turyan’ın kabrinin sadece bir mezar taşı değil, tarihi bir eser ve mimari bir kompleks olduğunun altını çizip herkesin bu kompleksi muhafaza etmek yönünde manevi ve mesleki bir sorumluluğa sahip olduğunu söyledi. Der-Kevorkyan sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan herhangi bir müdahalenin ciddi gerekçeleri olmalı. Turyan’ın eserlerine karşı bir hayranlık dahi olsa kişisel girişimler benzer bir müdahaleyi haklı kılmaz. Mezar bu haliyle yüz yılı aşkın bir süredir Turyan hayranları tatmin etmiş. Turyan ve sevenlerinin yersiz ve fazladan saygı tezahürlerine ihtiyacı yoktur”.
Tovmasyan: Müdahale yersiz
Aras Yayıncılık’tan Yetvart Tovmasyan yaklaşık 150 yıllık bir tarihe sahip Bedros Turyan mezarına yapılan bu müdahalenin yersiz olduğunu söyleyip, devasa mermer kitabın ivedilikle çıkarılıp tarihi mezarın eski haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Tovmasyan sözlerinin sonunda “Yapılan çalışma belki mezarlığın farklı bir yerine yerleştirilebilir, fakat onun yeri Bedros Turyan’ın mezarı değil” dedi.
Açılış törenine katılan tiyatro sanatçı ve tarihçisi Boğos Çalgıcıoğlu ise anma töreninin güzel bir organizasyon olduğunu, fakat mezarın yenilenmesinin takdir edilecek bir çalışma olmasına karşın yerleştirilen ve gereksiz bir büyüklüğe sahip mermer kitabın Bedros Turyan’ın mezarını geri plana ittiğini söyledi. Çalgıcıoğlu’na göre estetik anlamda da sorunlu bu çalışma farklı bir şekilde yapılabilirdi.
Öte yandan Bedros Turyan’ın mezarının önüne konmuş mermer kütlenin kaldırılması ve mezarın eski haline kavuşturulması için bir de imza kampanyası başlatıldı. Edinilen bilgilere göre Diaspora Ermeni edebiyatının en önemli isimlerinden Krikor Beledian (Paris), Mark Nışanyan (Lizbon), Vahe Berberyan (Los Angeles), Başepiskopos Norvan Zakaryan (Paris), Harutyun Kürkçüyan (Atina) bu kampanyaya desteklerini açıklayıp imzalarını verdiler. İmza metni Patriklik Kaymakamı Başepiskopos Karekin Bekçiyan’a ve Üsküdar S. Haç Kilisesi Yönetim Kurulu’na sunulacak.
Bedros Turyan: Bir öncü
21 yıllık hayatına 50 kadar şiir ve bir kaç tiyatro oyunu ile makale sığdırabilen Bedros Turyan (1851-1872) Ermeni şiirinin XX. yy. önemli isimlerinden Baruyr Sevag’ın kendisine verdiği “Ermeni Edebiyatının Zeus’u” tanımını sonuna kadar hak eden bir şair. Batı Ermeni edebiyatının klasisizm etkisinde olduğu bir dönemde şiire duygusal bir derinlik, ruh ve sanatsal öznellik kattı. Ortaçağ Ermeni şiirine has ve çoktan unutulmuş şen ve çekici iklimi kendi dönemine yeniden kazandırdı. Halef ve selefleri, Alişan, Beşiktaşlıyan, Terziyan gibi isimler, Klasik Ermeniceden kopma cesaretini gösteremezken bir dehanın öngörüsüyle genç Turyan bunu başarabildi. Arşak Çobanyan’ın deyişiyle, “Fikri ve doğayı kendinde arayan” bir şairdi Bedros Turyan ve kendini tekrarlamaktan hep kaçınan ince ruhlu bir şair olarak da kaldı. Hovhannes Tumanyan’ın deyişiyle Turyan’ın içine gömüldükçe onun aslında evrensel acının şari olduğunu anlarız. 21 yaşındaki bu gencin sanatsal cazibesi ve ölümünden bugüne uzanan ve gelecek yıllara uzanacak çekiciliği o kadar kuvvetlidir ki Hagop Oşagan “Batı Ermeni edebiyatı sadece bir Bedros Turyan dahi vermiş olsa kendi varlığını haklı çıkarabilirdi” diyebilmiştir.