Madrid yönetiminin sert bir şekilde engellemeye çalıştığı ve İspanya polisinin sivillere uyguladığı şiddet görüntüleriyle hafızalara kazınan Katalonya referandumunun ardından bugün özerk bölgede genel greve gidiliyor.
Geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen ve Madris yönetimi tarafından ‘yasadışı’ görülen referandumda 2,3 milyon kişi oy kullandı ve halkın yüzde 90,09'u bağımsızlığa destek verdi. Katılım oranının yüzde 42,3 olduğu ifade ediliyor.
Polisin sert saldırısında 800’e yakın kişinin yaralandığı ifade ediliyor. Madrid polisinin oy verme merkezlerini bastığı, plastik mermi kullandığı, yaşlıları yerlerde sürüklediği ve kadınları saçlarından çektiği görüntüler sosyal medyaya yayımlanmıştı. Katalan sağlık görevlileri olaylar sırasında 33 polis memurunun de yaralandığını belirtti.
Katalan sendikalar ve meslek örgütlerinin çağrısıyla gidilen genel grevin gerekçesi, geçen önceki gün yapılan referandumda görülen ağır hak ve özgürlükler ihlali olarak açıklandı.
Bugünkü genel grevle, toplu taşıma duracak ve Katalonya'daki okullar ve klinikler kapanacak.
Barcelona futbol kulübünün de bugün herhangi bir karşılaşması olmamasına karşın greve katılacağı, üniversite ve kentteki çağdaş sanat müzesinin de kapalı kalacağı bildirildi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, siyasilerin açıklamaları da devam ediyor.
Katalonya bölgesi başkanı Carles Puigdemont Madrid'deki merkezi yönetimde yeni bir anlayış görmek istediğini söylerken, Başbakan Mariano Rajoy önderliğindeki İspanyol hükümeti, ülkenin kuzeydoğusundaki görece daha varlıklı bölgenin özerkliğinin askıya alınabileceği uyarısında bulundu.
Başbakan Rajoy oylamanın demokrasiyle "dalga geçmek" anlamına geldiğini söyledi ve Katalanların yasadışı bir oylamada yer almaları için kandırıldığını savundu.
Başbakan Rajoy, dün geç saatlerde ana muhalefetteki Sosyalist Parti'nin lideri Pedro Pedro Sanchez ve Ciudadanos Partisi'nin liderleri Albert Rivera ile görüşme yaptı.
Sanchez Katalonya lideri Puigdemont ile derhal görüşmeler yapılması çağrısında bulunurken, Rivera Katalonya'nın özerkliğine uygulamada son verecek olan anayasanın 155. maddesinin işletilmesini istedi.
Puigdemont ise uluslararası topluma arabuluculuk yapması çağrısında bulundu.
Ancak Avrupa Komisyonu krizini İspanya'nın "iç meselesi" olduğunu ve anayasal düzene bağlı kalınarak çözülmesi gerektiğini açıkladı.