HDP, tutuklu Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’la ilgili savcılıkta "terör örgütü üyesi" tanımlaması yapılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.
Savcılığın Demirtaş’a “Terör Örgütü Üyesi” Tanımlamasına Suç Duyurusu
Bir savcılık sorgusunda, savcılığın Demirtaş’la ilgili “terör örgütü üyesi” denmesine karşı suç duyurusu yapan HDP, Demirtaş’ın hüküm giymeden, duruşmaya bile çıkarılmadan suçlu ilan edildiğini açıkladı.
HDP’den suç duyurusuyla ilgili yapılan açıklamaya göre, olay, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığında gerçekleşti.
8 Ağustos 2017’de Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan bir kişiye “… terör örgütü üyesi olan bu suçtan tutuklanarak cezaevinde yatmakta olan Selahattin Demirtaş isimli şahsı övdüğünüz…” şeklinde bir soru yöneltildi.
HDP, “Hakkında kesinleşmiş bir yargı hükmü bulunmayan Selahattin Demirtaş için bu ifadelerin kullanılması ve resmi tutanağa geçmesi nedeniyle, sorumlular hakkında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu” açıklaması yaptı.
HDP’nin suç duyurusunda, şu ifadelere yer verildi:
“Şikayet konusu olayda, TBMM'de üçüncü büyük parti olarak bulunan HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'terör örgütü üyesi' olarak tanımlanmış ve bu tanımlamadan yola çıkılarak onu övmek, suç isnadı olarak kabul edilmiştir.
“Selahattin Demirtaş'ın yargılaması henüz devam etmekte olup duruşması dahi yapılmamışken, peşinen suçlu/terörist ilan edilmiş olmasının hukukta yeri olmayıp, şikayet konusu olay suçsuzluk karinesinin nasıl yok sayıldığının göstergesidir.
“Demirtaş'ı övmek, HDP’nin propaganda yapması suç değil”
Suç duyurusunda, “Demirtaş’ı övmenin de suç olmadığını” altı çizildi:
“Nasıl Selahattin Demirtaş gibi, bir siyasetçi olan Cumhurbaşkanı'nı ya da başka parti başkanlarını övmek suç değilse, Demirtaş'ı övmenin de, suç olmadığı açıktır.
“Demirtaş’ın eşbaşkanlığını yaptığı partinin üyelerinin, oy verdikleri partinin propagandasını yapması da, terör örgütü propagandası değildir.
“Siyaset bir yarıştır ve hükümet partisi ve üyeleri partilerinin propagandasını görsel ve yazılı olarak çeşitli mecralarda yapabiliyorlarsa, Türkiye'nin ikinci büyük muhalefet partisinin üyeleri de kendi partilerinin ve aynı zamanda parti eş genel başkanlarının propagandalarını yapabilmelidirler.”
Dilekçede, sorumluların, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125, 125/3-a maddeleri uyarınca “hakaret”, “görevi kötüye kullanma” (TCK 257), “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” (TCK 288) suçlarından soruşturulup yargılanmaları istendi.