Halk arasında çokça bilinmese de hayati açıdan büyük önem taşıyan tiroid, iyot yardımıyla vücut metabolizmamızı ayarlayan bir iç salgı bezi. Sağlıklı çalışmadığında nödül ve tiroiditler geliştirerek kansere varan ciddi sonuçlar doğurabilen tiroidi, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zehra Çağıl Vartanesyan'la konuştuk.
Tiroid nedir?
Tiroid, halk arasında fazla bilinmese de, kalkan şeklinde soluk borusu önünde bulunan ve karaciğer veya böbrekler gibi hayati önemi olan bir organ, bir iç salgı bezi. Öyle ki, tiroid bezinin fazla hormon salgılaması, az çalışması veya hiç çalışmaması hayatla bağdaşamaz. Tiroid bezinin sağlıklı çalışması yiyeceklerden, sulardan ve biraz da havadan aldığımız iyot sayesinde olur. Vücuda giren iyot, bezde metabolize olarak T3 T4 gibi tiroid hormonlarını salgılar ve orada 'kolloid' dediğimiz yapılarda depolanarak gerektiği zaman kana verilir, vücuttaki denge sağlanır. Eğer yeterli iyot alınmazsa tiroid bezi bu görevi yerine getiremez ve daha çok hormon salgılayabilmek için büyür. Böylece 'basit kolloidal guatr' dediğimiz hastalık gelişir.
Tiroid hastalıklarına kimlerde ve ne sıklıkla rastlıyoruz?
Tiroid hastalıklarına gencinden yaşlısına herkeste rastlayabiliyoruz. Eskiden iyot eksikliği varken daha çok 'kolloidal guatr' vakası görüyorduk. Anadolu veya dağlık bölgeler gibi iyot eksikliği olan bölgelerde hastaların boynunda 'büyük diffüz kolloidal guatr' dediğimiz büyümüş tiroid bezine rastlıyorduk ve ameliyatla bunu çıkarıyorduk. Tuzlara iyot katılmasıyla birlikte bu vakaların ciddi oranda azaldığını gördük. Ancak bu kez de iyodun fazla olması nedeniyle tiroid nodüllerine, tiroid kanserlerine ve tiroiditlere daha sık rastlamaya başladık.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
