Geride bıraktığımız soğuk günlerin ardından yüzünü gösteren güneş, gerekli koruma sağlanmadığında cilt kanserine varan ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle açık tenlilerin risk altında olduğu cilt kanserini, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nden Cildiye Uzmanı Dr. Vahe Kösem’le konuştuk.
Cilt kanseri nasıl oluşur?
Cilt kanseri genelde güneş ışınlarının uzun yıllar boyunca cilde nüfuz edip cilt hücrelerinin DNA’larına zarar vermesiyle oluşur. Bu zararı, güneş ışınlarının ‘ultraviyole’ (UV) denen kısımları verir. UVC, UVB ve UVA olmak üzere üç çeşit UV ışını vardır. UVC, bunlardan en zararlı olanıdır ama ozon tabakasından geçemez ve yeryüzüne ulaşamaz. Bu nedenle cilt kanserinde rol oynamaz. Ancak ozon tabakasının delinmesi durumunda UVC’nin de etkisiyle cilt kanserlerine daha fazla rastlanır. UVB ve UVA ise yeryüzüne ulaşabilir ve daha az zarar verirler. Fakat bu iki ışına uzun yıllar temas edilmesi DNA hasarı oluşturup cilt kanserine neden olabilir
Cilt kanserine daha çok kimlerde rastlanır?
Cilt kanserleri bronzlaşamayan açık cilt tiplerinde daha sık görülür. Kızıl ve sarışınlar ne kadar güneşlenseler de her seferinde kızarırlar, pigment üretip bronzlaşamazlar. Pigment üretimiyle hücre DNA’sı korunur ancak kızıl ve sarışınlarda bu mekanizma çok zayıf olduğundan riskli grubu onlar oluşturur. Buğday tenliler ise güneşlenince önce kızarıp sonra bronzlaşmaya başlayarak güneş ışınlarının zararlarından korunurlar. Doğal olarak siyahiler, bu konuda riski en düşük cilt tipine sahiptir, yani her zaman pigmentleri vardır.
SÖYLEŞİNİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
